Kürdistan'da mazlum bir belde: Xıraberıpın-3
Şırnak'ın Hezex (İdil) ilçesine bağlı Xıraberıpın (Tepe) köyünde yaşayan mazlum Kürtler, İslami değerlerinden taviz vermediği için PKK zulmüne uğramış, yollarına döşenen mayınlar ve kurulan pusularla kimi katledilmiş kimi ise sakat kalmış.
İdil’in (Hezex) Tepe (Xıraberıpın) köyü sakinleri, 1990-1995 yılları arasında PKK baskısına, ambargosuna ve vahşi cinayetlerine tanık oldu. Dönemin tanıklarından birisi de PKK tarafından hunharca katledildikten sonra vücudu parçalara ayrılıp göle atılan Hasan Çeken'in ağabeyi Ahmet Yılmaz. Yılmaz kardeşinin vahşice katledilişinden yaşayışına ve İslami yaşantısına kadar o günleri İlke Haber Ajansı'na anlattı.
60 yaşındaki Ahmet Yılmaz, 1990-1995 yılları arasında köylerinin İslami yaşantısından ötürü PKK tarafından sürkli tehdit edildiğini söyledi.
Yaşadığı o meşakkatli günleri anlatan Yılmaz, kardeşi Hasan’ın bir sabah vakti evden çıktığını ve bir daha eve dönmediğini ifade ediyor. PKK’nin sürekli tehditlerinden dolayı başlarına bir durum gelmesini zaten beklediklerini söyleyen Yılmaz, "Kardeşim Hasan bir sabah vakti akrabamız Hüseyin ile beraber kendi özel işleri için şehir dışını çıktılar. PKK onların yoluna pusu kurmuştu. PKK'liler onları araçlarından indirip kendi araçlarına bindirip kaçırdı." dedi.
Kardeşinin eve dönmemesi üzerine aramaya başladıklarını anlatan Yılmaz, şunları aktardı: "Kardeşim eve gelmeyince bizde izini sürdük Cizre’de olduğunu tespit ettik. Arkadaşlarımız tespit ettikleri eve giderek Hasan’ı almaya gidince PKK’liler bunu duyup hemen Hasan’ı ve arkadaşını oradan götürüyorlar. İdil'in Sulak (Bafa) köyüne götürüyorlar. Araçlarını Cizre-İdil karayolunda yakıyorlar. Kardeşim PKK’nin elinde 10 gün boyunca akıl almaz işkencelere maruz kalıyor. Duyduğumuza göre Bafa köyü arkasındaki kaplıcanın orada bedenini parçalayıp suya atıyorlar."
Kardeşinin samimiyeti ve İslam’a bağlılığından dolayı PKK'nin dikkatini çektiğini söyleyen Yılmaz, "Bir PKK’li, kardeşim onların elindeyken onun dürüstlüğünden, samimiyetinden ve İslami sohbetinden o kadar etkileniyor ki, akşam nöbetinde kardeşimin ve yanındaki bir kişinin ellerini çözüp gitmelerini istiyor. Ve diyor ki, vallahi sizin samimiyetiniz ve hak davanız doğru yoldur siz benim nöbetimde kurtulun, bana ne yapıyorlarsa yapsınlar razıyım. Kardeşim ve arkadaşı yol yordam bilmediğinden sabah ışığında yeniden PKK'liler tarafından yakalanıyor." dedi.
Kardeşinin sırf Müslümanlığı hakkıyla yaşadığı için PKK tarafından kaçırılarak katledildiğini belirten Yılmaz, kardeşini şöyle anlattı: "Kardeşim Şehit Hasan fedakar bir Müslüman’dı. Herkese karşı çok şefkatli ve yardımseverdi. Komşularına karşı da çok iyilikseverdi. Her zaman şehitlik mertebesinden bahseder şehit olmayı arzulardı. Bir gün bana, inşallah ben Tepeköy’ün (Xıraberıpın) ilk şehidi olacağım demişti. Allah onun dilediğini kabul etti ve çok istediği şehitlik mertebesine ulaştırdı.
Kardeşim şehit olduğunda çocuklarından biri 6, diğeri 3 yaşındaydı. Eşi hamileydi. Kendisi şehit olduktan sonra üçüncü çocuğu dünyaya geldi. Çocukları çok küçük olmalarına rağmen İslami hassasiyetini daha o zaman çocuklarına gösteriyordu. 6 yaşındaki kızını Kur'an dersine gönderiyor ve üzerinde hassasiyetle duruyordu."
Kardeşinin namazlarında çok hassas olduğunu aktaran Yılmaz, bir namazının kazaya kaldığına kimsenin şahit olmadığını, ne zaman ezan okunsa onun camide bulunduğunu söyledi. (İLKHA)