'Günümüzde en büyük sorun, şahsiyet yozlaşmasıdır'
Muş Alparslan Üniversitesi Bilinçli Gençler Topluluğu tarafından düzenlenen konferansta konuşan Araştırmacı-Yazar Ramazan Kayan, Hz. Muhammed'in, şahsiyetli bir toplum oluşturmak için mücadele ettiğini söyledi.
Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) Bilinçli Gençler Topluluğu tarafından"Gençlik ve Kimlik Krizi Sorunlar ve Sorumluluklar" temalı bir konferans düzenlendi.
Sabahattin Zaim konferans salonunda düzenlenen konferansa Araştırmacı-Yazar Ramazan Kayan ile Rektör Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat’ın yanı sıra akademisyen ve öğrenciler katıldı.
Topluluk danışmanı İslami İlimler Fakültesi araştırma görevlisi Ayhan Ercüment’in açılış konuşması ile başlayan konferansta konuşan Araştırmacı-Yazar Ramazan Kayan, Hz Peygamber’in şahsiyetli bir toplum oluşturmak için mücadele ettiğini söyledi.
Kayan, "Şahsiyet kavramı şahıs kavramı ile karıştırılmaması gerekir. Her insan bir şahıstır, ancak her şahıs bir şahsiyet sahibi değildir. Şahsiyet bir duruşun ifadesidir. Kendine ait bir yüreği, aklı, iradesi olan kişi şahsiyetli olan kişidir. Hz. Peygamber şahsiyetli bir toplum oluşturmak için mücadele etmiştir. Günümüzün sorunlarından en önemlisi şahsiyet kıtlığı ve şahsiyet yozlaşmasıdır. Bugün tüm mücadelenin şahsiyetli gençler yetiştirmek için yapılması gerekir. Şahsiyet tek başına yeterli değildir. Bir diğer önemli kavram olan aidiyet kavramıdır. Ama aidiyetin şahsiyeti örtmemesi gerekir." dedi.
"Sorunlarımız Allah’a ait olduğumuzu bilmediğimizden kaynaklanıyor"
"İnsan kendisine değil, Allah’a aittir." diyen Kayan, "Sorunlarımız, Allah’a ait olduğumuzu bilmediğimizden kaynaklanıyor. İnsanın, 'Allah ile nasılız, Allah hayatımızın her alanında var mı?' gibi soruları kendisine sorması gerekir. Allah ile sorunlarımızı çözemezsek hiçbir sorunumuzu çözemeyiz. Ahiret hayatı gerçek hayattır. Ahiretin dünya hayatının merkezine konulması gerekir. Müslümanın sadece kendisi için değil, kardeşleri için de en güzel olanı istemesi gerekir. Oturan Müslüman, dünyaya Hz. Peygamber'i anlatamaz. Müslümanın eylem ve aksiyon halinde olması gerekir. Allah Resulü gençlere tavsiyelerde bulunmak ve onların yüreklerine girebilmek için daima hareket halindeydi. Toplumun değişim ve dönüşümü insanların kalbine girerek onları kazanmaktan geçer." ifadelerini kullandı.
Konferans soru-cevap kısmının ardından son buldu. (Ayetullah Tarhan-İLKHA)