Şanlıurfa’da "21. Yüzyılda Fatıma Olmak" etkinliği
Şanlıurfa'da Harran Üniversitesi Erdemli Gençlik Kulübü tarafından "21. Yüzyılda Fatıma Olmak" isimli program düzenlendi.
Harran Üniversitesinde faaliyet gösteren Erdemli Gençlik Kulübü tarafından "21. Yüzyılda Fatıma Olmak" temalı program düzenlendi.
İlahiyat Fakültesi Amfisinde düzenlenen ve sunuculuğunu Zeliha Yıldız’ın yaptığı etkinlik, okul öğrencilerinden Sümeyye Bayuk’un okuduğu Kur’an-ı Kerim ile başladı.
Erdemli Gençlik üyesi Rabia Özelçi’nin yaptığı açılış konuşmasının ardından sinevizyon gösterimiyle devam eden etkinlikte okul öğrencilerinden Fatma Aybakan da bir şiir okudu.
Okunan şiirin ardından etkinliğe konuşmacı olarak katılan Nisanur dergisi yazarlarından Aynur Sülün, günümüz kadınlarının karşı karşıya olduğu tehlikelere dikkat çekerek, bu tehlikelerden korunmak için İslamî şahsiyetlerin örnek alınması gerektiğini belirtti.
Tüm çağlarda olduğu gibi bu çağda da topluma dayatılan birçok kalıpçı anlayışın olduğunu ifade eden Sülün, bize ait olmayan bu anlayışların yaşanmasının zorunlu olduğu algısının yerleştirilmeye çalışıldığını belirterek, bu algıdan kurtulmanın yolunun İslami şahsiyetleri tanımaktan geçtiğini söyledi.
Modernizmin topluma dayattığı yanlış anlayışlardan örnekler veren veren Sülün, “Modern sistemin bize dayattığı ezberlerden bir tanesi mutluluk başarmaktır. Ama başarı maddi getirisi olan şeylere endekslenmiş. Başardığınız şey maddi bir getirisi yok ise bu başarıdan sayılmıyor. Örneğin çok iyi bir anne olmak, çok iyi bir eş olmak fedakâr bir insan olmak, topluma çok sağlıklı bireyler yetiştirmek başarıdan sayılmıyor. Çünkü bunun maddi bir getirisi yok, para etmiyor. Çağın sistemleri içerisinde bunu düşünce kalıpları içerisinde bunun bir yeri yok çünkü bir getirisi yok. Peki, bu maddi getirisi olan şeyler gerçekten mutluluk getirebiliyor mu? Mutluluk maddi kazanımlarla elde edilebiliyor mu? Manevi ve ahlaki değerleri hiçe sayan maddi ilerlemeler, maddi kazanımlar gerçekten insanı mutlu kılıyor mu?” diye sordu.
Sülün konuşmasının devamında, “Bugün gerçekten maddi anlamda bir takım kazanımlar elde eden insanlar diğer insanlara göre daha mı mutlu? Veya fabrika köşelerinde çalışan bir bayan evinde oturan bir bayandan daha mı mutlu? Özgürlük vaatleriyle evinden nefret ettirilen, eşinden nefret ettirilen, ‘git ekonomik özgürlüğünü kazan’ diye zihnine dayatılmış kendilerini ezdiren kadınlar, evde oturanlardan çok mu daha mutlu? İslam çalışmaya karşı değildir. Bir kadının mesleki anlamda bir işin yapılması ve ihtiyaçtan dolayı çalışması farklıdır. Siz manevi ve ahlaki değerleri öne aldıktan sonra her türlü iş içerisinde bir bayana uyabilecek her türlü işin içerisinde çalışmak tabi ki uygundur.” şeklinde konuştu.
İslam’ın kadının çalışmasına değil "bir başarın ya da kariyerin yoksa mutlu olamazsın" anlayışına karşı olduğuna dikkat çeken Sülün, “Peki, gerçek başarı İslam’a göre nedir? İslam’a göre başarı kendi mutluluğuna odaklanmak değil, belki bir insanın kurtuluşu için çalışmaktır. Başarı başkalarının mutluluğunu da esas almaktır. Bakın, kendi mutluluğunu merkeze alan ve sırf mutlu olmak için çabalayan insanlar mutlu değillerdir. Siz insanlığın iyiliğine ve hayrına çalıştığınız zaman zaten getirisi bir mutluluktur. Manevi değerleri taşıdığınız zaman zaten bunun getirisi bir mutluluktur. Çünkü insanın iki boyutu var. İnsan tek boyutlu yani sadece maddi yönü olan bir varlık değildir. İnsan hem maddi hem de manevi yani ruhani, melekûti yönü olan bir varlıktır. Eğer biz maddi yönümüze önem verirsek maddi kazanımları olan bir ömrü heder edersek bizim manevi yönümüz zayıflar ruhumuz hastalanır.” ifadelerini kullandı.
Günümüzde maddi anlamda çok başarılı olmuş birçok insanın intihara sürüklendiğini hatırlatan Sülün, tüm bunların maddi başarının tek başına yeterli olmadığını bunun yanında manevi yöne önem verilmesi gerektiğini söyledi. (İLKHA)