Doğum sonrası depresyondan kurtulmak mümkün
Depresyonun, kadınlarda erkeklere oranla iki kat daha fazla görüldüğünü bildiren uzmanlar, kadınların, üreme hormonlarında değişim olduğu dönemlerde depresyona daha yatkın hale geldiklerini belirtiyor.
Doğum sonrası dönemdeki depresyonun, kadında gerçekleşen fiziksel, duygusal ve davranışsal değişimlerin karışımını ortaya koyduğunu söyleyen Memorial Dicle Hastanesi Psikoloji Bölümünden Klinik Psikolog Özlem Soysal, bu sürecin, doğumdan sonraki 4 hafta içinde belirginlik kazandığına değindi.
Doğum sonrası görülen depresyon ve bu süreçte alınması gereken önlemler hakkında bilgi veren Soysal, "Doğum sonrası depresyon ilk 4-6 hafta içerisinde ortaya çıkar ve tanı konulabilmesi için de belirtilerin en az 2 hafta sürmesi gerekir. Gebelik sırasında yaşanan depresyon dünyada her 10 anneden 5'inde görülürken, doğum sonrası depresyon 10 annenin birinde ortaya çıkar. Prenatal denilen hamilelik öncesinde ve perinatal denilen hamilelik sırasındaki bazı duygu durumları, doğum sonrasında bir depresyonun habercisi olabilir." dedi.
Doğum sonrası depresyona zemin hazırlayan durumlar
Soysal, doğum sonrası depresyona zemin hazırlayan durumların, "Hamilelik öncesi yoğun stres, kaygı ve depresyon yaşama, kendine olan saygı kaybı, mükemmeliyetçilik, aileden, eşinden ya da çevreden yeterli sosyal destek alamama, mutsuz evlilik, başka çocukların olması, genç yaşta hamile kalmış olma (ergen gebeliği), hamilelik döneminde yaşanan travma, geçmişteki düşük ya da kürtaj deneyimleri, istenmeyen ya da planlanmamış gebelikler, erken uyanma, iştahsızlık ve kilo kaybı depresyon belirtisi" olduğunu anlattı.
Anne olmanın bir kadın için yalnızca mutluluk dönemi değil aynı zamanda ruhsal durum değişiklikleri nedeniyle ortaya çıkan, kaygı ve depresyonun yaşanabildiği bir zaman dilimi de olduğunu kaydeden Soysal, şunları söyledi: "Bu dönemdeki depresyon; hafif mizaç bozukluğu, huzursuzluk, bitkinlik, erken uyanma, kilo kaybı, iştahsızlık, kendini kınama, tepkisizlik, mutsuzluk, değersizlik hissi, intihar düşüncesi ya da girişimi gibi öznel belirtilerle karakterize olan, şiddetli bir hastalığa kadar uzanabilen geniş bir yelpazeyi içerir. Gelişmiş ülkelerde gebelikten sonra görülen ruhsal problemlerle ilgili hastalıklar ciddi bir öneme sahip olduğundan, bu süreçte annelerin psikolojik destek almaları sağlanır. Ancak gelişmekte olan ülkelerde bu önem oldukça sınırlı kalmaktadır ve bu durum, anne ile bebeğin sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir."
Kendine vakit ayıramamanın getirdiği mutsuzluk ve kendini gerçek değilmiş gibi hissetmenin depresyon belirtisi olduğunu belirten Soysal, güvensizlik, yetersizlik ve iyi bir anne olamama duygusunun da depresyon belirtileri arasında sayılabildiğini söyledi.
Doğum sonrası depresyondan kurtulmak mümkün
Gebelik sonrası depresyon ile başa çıkmak için öncelikle içinde bulunulan gerçekliğin farkına varılması gerektiğini bildiren Soysal, hayatın hem iyi hem de sıkıntılı dönemlerinin olabileceğinin kabul edilmesi gerektiğini anlatarak, alınabilecek basit önlemler ve yaşam değişiklikleri ile sorunun karmaşık bir hal almadan çözülebileceğini ifade etti.
"Kendinize yakın hissettiğiniz kişilerden destek isteyin"
Doğum sonrası depresyona karşı alınabilecek önlemlerle ilgili Soysal, "Yakınlarınızdan ve aile bireylerinden kendinize yakın hissettiğiniz kişilerden destek isteyin. Günlük egzersiz ve spor yapın, hareketsizlikten uzak durun. Alkol ve kafeinli içecekler tüketmeyin. Beslenme uzmanından uygun diyet programı için yardım alın. Doğum sonrası eve gelen ziyaretçi sayısını sınırlandırın. Telefon görüşmelerinizi kısıtlı sürede tutun. Bebeğinizle daha yakından ilgilenin ve o uyuduğunda siz de uyumaya çalışın. Gerekli durumlarda bir uzman desteği almaktan çekinmeyin." diye belirtti. (İLKHA)