Fidan Katliamına Dur Diyecek Kimse Yok Mu?
Diyarbakır'ın Çınar ilçesine bağlı Karacadağ (Quruvîyê) köyü ormanlık alana 'kullanılsın' diye Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından hibe edilen bin 600 hektarlık alana ekilen 500 bin fidana karşı Şanlıurfa Orman Bölge Müdürlüğü'nün gösterdiği duyarsız tavra adeta isyan ettiler.
DİYARBAKIR - Şanlıurfa bölgesinde yaşayan göçerlerin Orman Bölge Müdürü Mehdi Özyer tarafından Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nca hibe edilen ormanlık alana bilerek ve kasten yönlendirildiğini söyleyen Karacadağ (Quruvîyê) köy halkı, göçerlerin binlerce hayvanının ormanlık alana ekilen ve daha yeni bir yaşını doldurmuş fidanların yok olmasına neden olduğunu dile getirdiler.
Yaşadıkları bu olay karşısında tepkisiz kalmalarının kendilerini vicdanen rahatsız ettiğini dile getiren köylüler, ''Bölge Müdürünün bu tepkisizliğinin, hatta bu fidan katliamına açıkça destek vermesinin altında ne gibi bir neden var bilemiyoruz. Burada zaman zaman göçerlerden aldığımız bazı duyumlar var. Ancak bizler yine de kimse hakkında suizanda bulunmak istemiyoruz. Eğer böyle bir durum varsa onu Allah'a havale ediyoruz. Ancak şunu her kes anlamalı. Buraya çok emek verdik. Ve kullanım hakkı elimizde olduğu halde kullanım hakkımızdan vazgeçerek ormana bağışladık. Bir Bölge Müdürünün vurdumduymazlığına ve olaya karşı lakaytlığına bu fidanları kurban etmeyiz'' diyerek tepkilerini dile getirdiler.
Konu ile ilgili olarak İlke Haber Ajansı'na açıklamalarda bulunan köy sakinlerinden İdris Gümüş, bu ormanlaştırma projesinin Bölge Müdürlüğü Elazığ'da olduğu dönemde yapıldığını ve o dönemlerde bu işi yapmaya niyetlenen Bölge Müdürünün bu konuya çok daha ciddi yaklaştığını ve daha hassas olduğunu söyleyerek, ''Elazığ Bölge Müdürlüğünün girişimi, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Mehdi Eker'in de desteğiyle bu proje kabul edildi. Ormana tahsis edilen alanın çevresine teller çekildi. Geçen yıl günlerce çalışıldı ve 500 bin fidan ekilerek buralar ormanlık bir alana çevrildi.'' dedi.
''Jandarma olay yerine gelerek bire bir olaya şahit oldu''
Orman Bölge Müdürlüğü'nün değiştirilerek Şanlıurfa'ya verilmesinden sonra Şanlıurfa göçerlerinin, ormana tahsis edilmiş alana gelerek yerleştiklerini belirten Gümüş, '' Göçerlerin bu bölgeye gelmelerinin en büyük destekçileri de eski Vali Celalettin Güvenç idi. Diğer destekçileri ise Orman Bölge Müdürü Mehti Özyer'dir. Defalarca biz bu sorunu dile getirdik. Hatta bir ara jandarma olay yerine gelerek bire bir olaya şahit oldu. Sökülen fidanların, çıkarılan tel direklerinin fotoğraflarını çektiler. Şu anda jandarmanın tuttuğu o tutanak savcılığın elindedir ve bekletilmektedir.'' ifadelerini kullandı.
''Duymak istemiyor, hatta görmezden geliyor''
Bin 600 hektarlık alanı ormanlık olsun diye hibe ettiklerini ve bu alana şu ana kadar 500 bin fidan dikildiğini belirten Gümüş, verdikleri tüm emeklerin göçerlerin ormanlık saha içerisine sürülmesi ve yerleştirilerek hayvanları ormanlık alana salmalarıyla boşa çıktığını söyledi.
Gümüş, 25 Nisan Cuma günü Orman Bölge Müdürünün çadırların yanına kadar geldiğini ifade ederek, “Sökülen fidanları o da gördü. Ama bunu gördüğü, bölgede yapılan fidan kıyımını bildiği halde göz yumuyor. Duymak istemiyor. Hatta görmezden geliyor. Diyarbakır İşletme Müdürüne de benden izinsiz hiç bir işlem yapmayacaksın, diye de tembihte bulunmuş. Dolayısıyla ne kendisi bir şey yapıyor ne de yaptırıyor.'' diyerek Mehti Özyer'in tavrından dolayı tepki gösterdi.
''Böyle bir siyaset adamı ve Bakan varsa bu baskıyı yapan o Bakana yazıklar olsun''
Alanın ormana tahsis edilmesinden sonra bölgeye 1 trilyon'a yakın para yatırıldığını söyleyen Gümüş, alana 500 bin fidan dikildiğini, ancak göçerlerin bölgeye gelmesi ve hayvanlarını fidanların arasına sürmesiyle şu ana kadar 100 bine yakın fidanın telef olduğunu söyledi.
İşlenen tüm bu hukuksuzluğun Bölge Müdürünün bilgisi dahilinde yapıldığını söyleyen Gümüş, ''Böylesi açık bir zararı gördüğü halde bölge müdürünün bu kadar tepkisiz kalması hatta tepki göstermeye çalışanları etkisiz bırakmasının altında yatan neden nedir? Şahsen çok merak ediyoruz. Bölge Müdürü üzerinde siyasi baskı olduğunu bundan dolayı müdahale edemediğini söylüyor. Biz buradan hem siyasilere hem de bölge müdürüne sesleniyoruz. Hangi siyasetçi, hangi devlet adamı kamuya ait böylesi bir alanın katliamına sessiz kalıyor, hatta buna onay verebiliyor? Eğer böyle bir siyaset adamı ve böyle bir bakan varsa bu baskıyı yapan o bakana yazıklar olsun.'' diyerek tepkisini ortaya koydu.
''İşletme Müdürü de buradaki katliamın farkında''
Bu sıkıntılarını defalarca Diyarbakır'da ki Orman Dairesi İşletme Müdürüne götürdüklerini, ancak onun da elinden bir şeyler gelmediğine şahit olduklarını söyleyen Gümüş, ''Adam, Bölge Müdürüne rağmen bir şey söylediğinde ya sürgün ediliyor, ya görevden alınıyor. İşletme Müdürü de buradaki katliamın farkında. Bu güne kadar defalarca yanına gittik. Fakat kendi tabiriyle ''Ben bir şey yapamam.'' diyor. Sadece susmakla kalıyor.'' ifadelerini kullandı.
''Gezi olaylarında sorun çıkacak diye Devlet geri adım mı attı?''
Bu olayın bu noktaya gelmesinin en büyük müsebbibinin Bölge Müdürü Mehti Özyer olduğunu söyleyen Gümüş; Özyer, buraya geldiğinde, 'Eğer göçerleri çıkarırsam sorun çıkar. Birbirinize düşersiniz' diyor. Demek ki sorun çıkmasın diye bu ağaçların katliamına göz yumacaksın öyle mi? Doğru konuşmuyor. Göçerlerin hiç bir suçu yoktur. Bizler göçerlerle de konuşuyoruz. Adamlar bize dedikleri şu: ‘Bölge müdürü bizi buraya gönderiyor.’ Dediğim gibi doğru konuşmuyor. Hiç bir sorun da çıkmaz. Velev ki çıksa da sen devletsin. Ne demek sorun çıkar? Gezi olaylarında sorun çıkacak diye devlet geri adım mı attı? Bu nasıl mantık. Burada tek suçlu Orman Bölge Müdürüdür. Bu kadar pasif durmasının ve görmezden gelmesinin altında da mutlaka yatan bir neden vardır. Ama kimsenin de günahını almak istemiyoruz.'' ifadelerini kullandı.
Bölgeye kurulacak olan ormanın bölgeye katacağı zenginliği kimsenin düşünmediğini söyleyen Gümüş, ''Bu bölgeler adeta cennet olur. İnsanlarımız buradan istifade edecektir. Bu bir devlet yatırımıdır. Ancak maalesef bir bölge müdürünün kaprislerine ve vurdumduymazlığına kurban gidecek gibi görünüyor.'' dedi.
''Bölge Müdürünü arıyorlar, işlerini hal ediyorlar''
Göçerlerin bölgeye gönderilmesine tepki gösteren köylülerden Abdullah Karacadağ ise oluşturulacak olan ormanlık alan için verdikleri emeklerinin bu şekilde hibe edilmesinin kendilerini çok üzdüğünü ve buna karşı kayıtsız kalan Orman Bölge Müdürüne ve diğer yetkililere tepki gösterdi.
Ormanlık alan belirlendikten sonra geçen yıl Ramazan ayında bu alanın etrafına 60 kilometreye yakın direk dikilerek tel çekildiğini söyleyen Karacadağ, ''Şimdi gelip o telleri söküp direklerle beraber söküp götürürlerken suç üstü yakaladık. Jandarma geldi. Birebir bu olayı gördü. Kamu malına zarar veren, dikilmiş fidanları söküp atan bu insanlara ne hikmetse kimse bir şey diyemiyor. Bir şey söylediğimizde Şanlıurfa Valisini arıyorlar, Siverek Kaymakamını arıyorlar, Bölge Müdürünü arıyorlar işlerini hal ediyorlar. Kimse adamlara bir şey diyemiyor.'' ifadelerini kullandı.
''Israrla bizler karşı karşıya getirmeye çalışıyor''
Ormana tahsis edilen arazilerin Diyarbakır il sınırları içerisinde olduğunu belirten Karacadağ, kendilerinin Diyarbakırlılar olarak bölgelerinde ormanlık bir alanın olması, yeşilliğin olması için böyle bir çalışmaya girdiklerini söyledi.
Karacadağ, ''Bu dağlar böylesine kuru kalmasın dedik ve bu arazilerin tamamının kullanımı bizim elimizde iken kullanım hakkımızdan vazgeçerek buraları Orman Müdürlüğüne hibe ettik. Kendi hayvanlarımızı dahi bu alana sokmuyoruz. Ama Bölge Müdürü, Şanlıurfalı göçerleri ısrarla buraya gönderiyor. Israrla bizler karşı karşıya getirmeye çalışıyor. Biz bunu kabul etmiyoruz. Yok, eğer bu ısrar devam ederse buraya kimseyi sokmayız. Bunu da onlar çok iyi biliyorlar. Ancak biz her zaman söylediğimiz gibi kimseyle bir sorunumuz yok. Bizim buradan çekilmemizin ve burayı ormanlık alana hibe etmemizin sebebi Şanlıurfa Valisinin ya da Şanlıurfa Bölge Müdürünün bu arazileri göçerlere peşkeş çekmesi için değildir. Bizler buraları ormanlık alana tahsis ettik. Bunun dışında da kullandırmayız. İdris kardeşimin de dediği gibi buradaki en büyük ihmal Bölge Müdürünündür ve Bölge Müdürü hiç bir şekilde bu güne kadar görevini yapmamıştır. Onun bu ihmalkârlığından dolayı hem burada huzurumuz kaçıyor hem de böylesi bir servet heba ediliyor.'' İfadelerini kullanarak yaşananlara karşı gösterilen duyarsızlığa tepki gösterdi.
Konu ile ilgili olarak kendileriyle görüştüğümüz Karacadağ, Kalkınma Kooperatifi Başkanı Murat Gümüş ise ormanlık alan için tahsis edilen bölgede yaşanan sıkıntıların tamamına kendilerinin şahit olduklarını ve bu sıkıntıların bu kadar sürmesinin bölgede huzursuzluğa yol açtığını ifade etti.
Gümüş, ''Karacadağ bölgesini ağaçlandırma projesi saha çalışmalarını ben aldım ve çalışmalarını ben takip ediyorum. Karacadağ bölgesinde oluşturulması düşünülen ormanlık alanı başından beri takip ediyorum. Her kes elinde ki hazine arazilerinin kullanımını seve seve ormanlık alan olması için hibe etti. Kendi kazancından feragat etti. Fedakarlık göstererek ormanlık alanın oluşturulması için elinden geleni yaptı ve yapıyor.'' diyerek bu konuda köylülerin gösterdiği duyarlılığa işaret etti.
''Bu konu ile ilgili daha hassas olmalarını bekliyoruz''
Alana bu güne kadar 500 bin adet ağaç dikildiğini ve bu güne kadar bölgede yapılan çalışmanın yapılması düşünülen çalışmaların sadece yüzde 50'si olduğunu dile getiren Başkan Gümüş, ''Geri kalan çalışmalarda devam ediyor. Şimdi buraya dikilen bu kadar fidan güvenliği sağlanamadığı için heba ediliyor. Köylülerimiz dahi ağaçlar zarar görmesin diye daha önce kullandıkları bu alanlara hayvanlarını yaklaştırmazken, Orman bölge müdürünün bu durum karşısında ki tutumundan kaynaklanan bir sıkıntı bölgemizde baş göstermiş durumda. Şahsen ben Tarım Bakanımız Mehdi Eker'e Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'a buradan sesleniyorum. Bu konu ile ilgili daha hassas olmalarını bekliyoruz.'' diyerek yaşananlara karşı yetkililerden daha fazla duyarlılık beklediklerini ifade etti.
''Urfa Valisi oradan buralara karışabiliyor da Diyarbakır Valisi mi karışamayacak?''
Bölgede ormanlık alan oluşturulması gündeme geldiğinde bütün köylülerin sevindiğini söyleyen Gümüş, son dönemde yaşanılanların köylüleri hayal kırıklığına uğrattığını söyledi.
Gümüş, ''Çünkü büyük umutlarla başladıkları bu projeye sahip çıkılmıyor. Köylülerimiz kendi hayvanlarını köyün aşağı kısmına çektiler ve ormana zarar gelmesin diye hassasiyet gösterdiler. Ancak asıl hassasiyet göstermesi gerekenlerin bu hassasiyet göstermemesi bizleri derinden üzmüştür. Sahaya gelen Bölge Müdürünün olup bitenleri görmesine rağmen sessiz ve tepkisiz kalmasının altında yatan başka nedenler olsa gerek. Siyasi neden mi olur yoksa başka neden mi olur bilmiyoruz. Fakat bildiğimiz bir şey var ki? Bu ormanı yetkililer korumaz ve bu konuda böyle lakayt davranmaya devam ederlerse böylesi bir emeğe yazık olur. Özellikle buradan Sayın Valimiz Mustafa Cahit Kıraç'a da sesleniyoruz. Netice de buraları da Diyarbakır sınırları içerisinde ve Sayın Valimiz isterse pekâlâ bu duruma müdahale edebilir. Urfa Valisi oradan buralara karışabiliyor da Diyarbakır Valisi mi karışamayacak?'' ifadelerini kullandı.
''Ortada ne ormanlık alan kaldı, ne de fidan!''
Ormanlık alanın oluşturulmasında çalışan köy sakinlerinden Mehmet Kaçar, bu güne kadar yaptıkları çalışmaların gözlerinin önünde heba edilmesinin ciğerlerini dağladığını söyleyerek yaşadıklarına tepki gösterdi.
Kaçar, ''Gördüğünüz tepeye 50 - 60 bin fidan diktik. 5 minibüsle 3 ay boyunca buralara gelerek buralara fidanlar diktik. Diyarbakır tarafını bu tarafla kıyasladığımızda aradaki farkı görmek mümkün. Oralar bize yakın olduğu için hiç bir zarar gelmemiş. Oysa buraları gördüğümde vicdanım sızlıyor. Fidanlar ya sökülüp çıkarılmış. Ya da hayvanlar tarafından kafaları kopartılmış. Ben para pul derdinde değilim. Bu fidanları yağmurda çamurda ekene kadar bizim canımız çıkıyordu. Aşağıda göçerlerin kurdukları çadırlar ormanlık alanın ortasına, fidanların üzerine kurulmuş. Sadece buradaki çadırlarda kalan göçerlere ait 6 bin adet koyun var. Buradan sesleniyorum. Sayın Bölge Müdürü! Her geldiğinde bunları sana söylediğimizde merak etmeyin, halederiz diyorsun. Evet dediğiniz gibi. Gerçekten de hal ettiniz. Fidan midan kalmadı. 2 sefer boydan boya çektiğim tel örgünün hepsini söktüler. Götürüp sattılar. Bunu da görmezden geldiniz. Ortada ne ormanlık alan kaldı, ne de fidan. Bundan daha iyi hal edemezdin. '' ifadelerini kullandı. (Fikret Özkan - İLKHA)