'FETÖ mağdurlarının sesine kulak verilmeli'
MÜSİAD Batman Şube Başkanı Suad Özdemir, devlet yetkililerinin, 28 Şubat ve FETÖ mağdurlarının sesine kulak verip yeniden yargılanma yolunu açmaları gerektiğini söyledi.
İslami kimlikli mahkûmların ailelerinin oluşturduğu 28 Şubat ve FETÖ Mağduru Aileleri İnisiyatifi, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Batman Şubesini ziyaret etti.
MÜSİAD Batman Şube Başkanı Suad Özdemir tarafından karşılanan aileler, yaşadıkları mağduriyetleri anlatarak destek talebinde bulundular.
Ailelerin sıkıntılarını dinleyen Özdemir, 28 Şubat sürecinde İslami kesime yönelik büyük zulümler yapıldığını söyledi.
Özdemir, “28 Şubat’ın, 17-25 Aralık’ın ve daha nice kumpasların kimler tarafından yapıldığı yavaş yavaş gün yüzüne çıkıyor. Perdenin arka yüzü 15 Temmuz’da gözüktü. Biz Müslümanların, 'İslam adına bir şey yaptığını zanneden bir insanın İslam düşmanı bir ülkede nasıl saray içinde yaşıyor?' diyebilmemiz lazımdı. Dini anlamdaki tüm camiaları bitirme adına, devletin ellerine verdiği güç ve kuvvetle bunlar 28 Şubat’ı başlattılar, çoğu insanı mağdur ettiler ve halen insanlar içerdeler.” dedi.
“Yeniden yargılanma sürecinin başlaması gerekiyor”
Devlet yetkililerinin, 28 Şubat ve FETÖ mağdurlarının sesine kulak vermesi gerektiğini belirten Özdemir, “Şu an devlet büyüklerimiz yerlerinde oturuyorlarsa ilk önce Allah’ın, sonra halkın ve o şehitlerin sayesinde oturuyorlar. Bu anlamda halkın içinden gelen sizlerin bu sesine kulak vermeleri lazım. En azından yeniden yargılanma sürecinin başlaması, bu konudaki mağduriyetlerin bitmesi gerekir. Hak etmeyen insanların cezaevinde çürümesi ve kendileriyle beraber ailelerinin mağdur edilmesi bitmelidir. İnşallah biz de bunu dile getireceğiz ve bu konuda sizinle beraberiz.” ifadelerini kullandı.
Mağdur aileler adına konuşan Hüseyin Olam ise FETÖ’nün polis ve yargı ayağı tarafından İslami camialara yönelik akla gelmeyecek kumpaslar kurulduğunu dile getirdi.
“İslami yapılara karşı farklı zamanlarda kumpaslar kurdular”
Olam, “Bizler hem 28 Şubat mağdurları hem de FETÖ’nün kumpaslarıyla mağdur edilmiş mahkûmların aileleri olarak inisiyatif kurduk. Bunların tekrardan yargılanabilmesi için STK’ları ziyaret ediyoruz. Bu yapı, yerleştiği devlet kurumlarında birçok imkân elde etti. Bunları kendileri için kullanmaya çalıştılar. Özellikle İslami yapılara karşı farklı zamanlarda kumpaslar kurdular, uydurma deliller oluşturdular, ortam dinlemeleri yaptılar.” dedi.
“İslami camialardan on binlerce insanı cezaevine koydular”
İslami kimlikli mahkûmların, talimatlar doğrultusunda cezaevlerine konulduklarına dikkat çeken Olam, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu insanları suçlu duruma düşürmek için farklı farklı yollar denediler ve nihayetinde İslami camialardan on binlerce insanı tutukladılar, cezaevlerine koydular. Şu an cezaevinde kalan Müslüman mahkûmların sayısı yaklaşık 700'dür. Bunların çoğu müebbet ceza alanlardır. En azı 15 yıldır cezaevindedir, 25 yıla yakın cezaevinde olanlar da vardır. Biz bu insanların hukuksuz bir şekilde mağdur edildiklerine inanıyoruz. Bunların, bu yapı tarafından uydurma delil ve kumpaslarla mahkemeye çıkarıldıklarını düşünüyoruz. Yargıçları, polisleri, savcıları talimatla güya bu hukuku işletiyordular. Fakat zalimane bir şekilde, ruh hastası olduğuna inandığımız bir kişi tarafından aldıkları talimatla bu insanları cezalandırdıklarına inanıyoruz.”
FETÖ’nün gerçek yüzünün 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ortaya çıktığına değinen Olam, “Bu insanlar kendi amaçlarına ulaşabilmek için devletin kurumlarını bombaladılar, devletin uçaklarını, helikopterlerini, askerlerini kullandılar, meclisi bombaladılar. İnsanları sindirmek ve kendi emellerine ulaşabilmek için ne kadar gözü kara olduklarını gördük. Bunların eliyle mağdur olmuş insanların, gerçek adaleti sağlayabilecek hukukçular tarafından tekrar yargılanmaları için destek talebinde bulunuyoruz.” şeklinde konuştu. (M. Fatih Akgül-İLKHA)