"Bizim Bahar’ımız gitti başka Bahar’lar gitmesin"

Sakarya'nın Hendek ilçesinde traktörün kazasında yakınlarını kaybeden mevsimlik tarım işçilerinin yakınları, İLKHA’ya konuştu. Yaşananlara tepkili olan aileler, sadece taşıma değil yaşama ve çalışma koşullarının da insanlık dışı olduğunu söylediler. Yetkililerin taşıma, yaşama ve çalışma koşullarının gözden geçirerek önlem alınmasını isteyen aileler, "Bizim Bahar’ımız gitti artık başka Bahar’lar gitmesin." dediler.

"Bizi Sakarya’ya fakirlik götürdü"

Kazada eşi Bedirhan ve15 yaşındaki kızı Bahar’ı kaybeden, oğlu da yaralanan Şükran Çağatay, "Eşim sürekli hastaydı, fakir olduğumuzdan dolayı eşim kızım ve oğlumla birlikte fındık toplamaya gitmiştik. 4 kişi gitmiştik kazada eşim ve kızım vefat etti, oğlum da yaralandı. Sağlam olarak ben tek döndüm. Devletin bize sahip çıkmasını istiyorum." dedi.

"Traktörün freni tutmuyordu"

Kazada ihmali olanların cezalandırılması isteyen ve olayın üstünün örtülmemesi gerektiğine dikkat çeken Bedirhan Çağatay’ın oğlu Mehmet Çağatay ise şunları söyledi: "Cuma günü saat 07.20 geçe dayım beni aradı ve ‘Baban traktör kazası geçirmiş’ dedi. Olay yerinde 7 kişi can vermiş. Kaza olmadan bir gün önce traktörün ferine tutukluk yapıyormuş. Daha önce ufak bir kaza geçirmişler. Traktör sahibini uyarmışlar fakat ‘Bugün idare edin yarın traktörün frenini yapacağız.’ demiş. O gün kaza geçirdiler. Yokuştan inerken traktör hızlanıyor, fren de tutmayınca kaza meydana geliyor. Hepimizin başı sağ olsun. Devlet yetkililerinden olayın üstünün kapanmamasını, örtülmemesini istiyorum. Sorumlular kimse cezalandırılmalarını istiyorum. Hakkımızı arayacağız sonuna kadar. Babam yoksulluktan fakirlikten gitti. 10 çocuğu var, hepimize bakıyordu. Maddi durumumuz yoktu. Kimse keyfinden bin 200 kilometre yol kat edip çalışmaya gitmez. Ekmek peşinden gitmişlerdi. Babamın derdi oydu, çocuklarını büyütmek okutmaktı. Kazada babam ile kız kardeşim vefat etti. Kardeşim yaralandı, aneminde o kazada psikolojisi bozuldu yüz felci geçirdi."

"Bize bakacak kimse kalmadı"  

Kardeşi Bahar’ın maddi imkansızlar yüzünden okula bıraktığını, ancak bu yıl tekrar okula başlamak ve harçlığını çıkartmak için fındık toplamaya gittiğini söyleyen Zozan Çağatay da Bahar’ın okumayı çok sevdiğini söyledi. Çağatay, "Bahar Hep bize ‘Ben okumak istiyorum, bir şey olmak istiyorum’ diyordu. Ama hayallerini gerçekleştirmeden vefat etti. Yetkisi olan herkese sesleniyoruz; bu olayın üstü kapatılmasın. Hakkımızı istiyoruz, hakkımızı arıyoruz. Bize sahip çıkmalarını istiyoruz. Bizim Bahar’ımız gitti başka Bahar’lar gitmesin. Bahar daha 15 yaşındaydı, işe gitmişti. Bahar gibileri tatil yapıyor, fındık toplamaya gitmiyor. Babam hamallık yaparak bize bakıyordu, beni okuttu. Babam gitti artık bize bakacak kimse yok. Bitlis Eren Üniversitesi Sağlık Meslek Yüksekokulundan çocuk gelişim mezunuyum. Atamam gelmedi. Aileme bakmam için atamamı yapmalarını bana bir iş imkanı sağlamalarını istiyorum. Lütfen sesimizi duymanızı istiyorum."

"Her aileden birine iş imkanı sağlasınlar"

Bedran Çağatay’ın Kayını Fehmi Çur ise yetkililere çağrıda bulunarak, "Her aileden birine iş imkanı sağlasınlar" dedi. Çur, "Kızıltepe İlçe Kaymakamımız, Valimiz, Mardin Milletvekillerimiz Orhan Miroğlu Ceyda Bölünmez Çankırı, Hendek Belediye Başkanı, Tarım Bakanımız hepsi bu olayla ilgili üzerinde durdular. Ailelerin taziye masrafları her türlü yardımları oldu. Sadece yetkili kişilerden şunu bekliyoruz. Her bir aileden bir kişiye iş imkanı sağlasınlar. Kimi evsiz… Her 4 ailede çocuk yetim kaldı. Cumhurbaşkanı’mızdan, Başbakanı’mızdan, milletvekillerimizden, Valimizden Kaymakamımızdan herkesten bu konuda destek istiyoruz. Şimdiye kadar verdikleri desteklerden dolayı da teşekkür ediyoruz. Allah kendilerinden razı olsun." dedi.

Olay

Sakarya'nın Hendek ilçesinde Cuma günü Mardinli fındık işçilerini taşıyan traktörün devrilmesi sonucu 54 yaşındaki Bedirhan Çağatay, 50 yaşındaki Şengül Akman, 39 yaşındaki Çiçek Çapat, 38 yaşındaki Faruk Boz, 18 yaşındaki Gülistan Boz, 15 yaşındaki Bahar Çağatay, 13 yaşındaki Nildanur Akman hayatını kaybetmiş, 9 kişi de yaralanmıştı. (M. Salih Keskin, Mehmet Aslan – İLKHA)