Şırnak: Sadece bir köyde 30 kişi madde bağımlısı
Sahada çalışan uzmanların tespitine göre madde bağımlılığı konusunda Cizre, Silopi, Uludere, Şırnak gibi yerler son yıllarda ciddi bir artış gösterdi: Sadece bir köyde 30 kişi madde bağımlısı.
Şırnak, Cizre, Silopi, İdil ve Uludere son yıllarda ülkemizde madde bağımlılığın en çok arttığı bölgeler arasında yer alıyor. Özellikle son birkaç yıldır bu bağımlılığın artmasının altında birçok faktör yatıyor.
Silopi, İdil, Cizre, Uludere ve Şırnak gibi il ilçelerde sahada çalışan bir uzman konuyla ilgili çarpıcı tespitlerde bulundu. Uyuşturucu kullanımı ve satışının bölgede nüfusa göre artışına dikkat çeken uzman şunları söyledi: “Öncelikle en büyük sorumluluk ailelerde. Ama ne yazık ki ailelerimiz bu konuda yeterli bilgiye sahip değil. Şu an bağımlı olan 63 çocukla ilgileniyoruz. Bu 60 hasta çocuğun birinin ailesi bile yeterli bilgiye sahip değil, hatta çoğu, çocuklarının durumunu bile sormuyor. Bu ana kadar maddi, manevi, ‘Nasıl rehabilite ediyorsunuz?’ diye soran bir insana bile rastlamadım.”
Özellikle bölgedeki sokağa çıkma yasaklarından sonra madde kullanımı ve satıcılığı arttı. Bunun nedenlerini ise sahada çalışan uzman şöyle anlatıyor: “Birkaç yıl önce burada Suriye’de yaşanmayan olaylar yaşandı. Bu durum insanların psikolojisine yansıdı. İnsanlar geleceğini düşündü, ölen kayıplarına üzüldü. Bu durumdan bir çıkış yolu aradı... Bölgede çok büyük acılar yaşandı ve bu acılar ters tepti. Aile kavramı törpülendi. Çocuklar bu olayları gördü, şahit oldu ve kurtuluş yolu aradı. Ne yazık ki kurtuluş yolunu da burada aradılar.”
SAHA ÇALIŞMASI: NEDEN?
Bölgede madde bağımlılığı konusunda neredeyse hiçbir çalışma yapılmıyor. Bundan birkaç yıl önce uyuşturucu kullanma sıralamasında Şırnak ve ilçeleri son sıradayken şu an uyuşturucu kullanımının en çok arttığı şehirler arasında yer alıyor. Konuyla ilgili bir araştırma sonucunu da bizimle paylaşan uzman şöyle devam etti: “Madde bağımlılarına ki biz bunlara bağımlı değil ‘hasta’ diyoruz. ‘Siz bununla nerede tanıştınız ve neden?’ diye sorular sorduk. Aldığımız yanıt şöyle: ‘Kurtuluşu burada bulduk ve uyuşturucuyla çevremizden tanıştık.”
Peki kolluk kuvveti ve sivil toplum kuruluşları bu konuda üzerine düşen görevi yerine getiriyor mu? Uzmandan bu soruya şu yanıtı aldık: “Kolluk kuvvetleri ve diğer resmi kurumlar bizim ailelerimizden, toplumdan daha çok görevlerini yapıyor ama elbette yetersiz kalıyorlar. Dört dörtlük bir sistem hiçbir zaman olamaz. Toplumumuzun bu konuda duyarsız kalması bizi üzüyor. Çocuklarımızı bu durumda gördüğümde gözyaşlarıma hakim olamıyorum. Durum çok vahim. Sadece resmi kurumları suçlayamayız. Herkes suçlu! Kimse elini taşın altına koymuyor.”
‘BİR KÖYDE 30 BAĞIMLI’
Peki en çok hangi ilçede madde bağımlılığı artmış durumda? Bu soruya da şu yanıtı alıyoruz: “Nüfusuna göre en çok Uludere’de uyuşturucu kullanımı var. Bakın bir örnek vereyim: Bir köyde 30 bağımlı var. Altını çiziyorum sadece bir köyde! Bu köyün başka yerde olabileceğini tahmin etmiyorum. Uludere’de hem satış hem de tüketim var. Cizre bundan sonra geliyor. Silopi’de de giderek durumlar Cizre’ye benziyor. Toplumsal bir duyarlılık olmazsa biz bu durumun üstesinden gelemeyiz. Devlet ne kadar bu işin üstüne giderse gitsin yasaklarla asla çözülmez. Toplumsal bir farkındalık gerekiyor. Ölen çocuklar bizim çocuklarımız. Herkesi toplumsal duyarlılığa davet ediyoruz. Sivil toplum kuruluşları da bu konuda üzerine düşen görevi yapmak zorunda. Bu kuruluşlar devletle halk arasında köprü görevi görüyor. İstesek bunun üstesinden gelebiliriz. Bizi daha ziyaret eden iki siyasetçi bile olmadı. Bu kadar mı sahipsiz bırakılır bir toplum? Siyasetçilerimiz kolluk kuvvetlerinden önce hareket etmeli. Özellikle yerel yönetimlerin bu işe el atması gerekiyor. Yerel yönetimlerimizin bünyesinde bağımlılıkla mücadele birimi neden yok mesela? Bu birimlerin acil kurulması gerekiyor. Mutlak suretle yerel yönetimlerin bu işe dahil olması lazım. Bu işin kırmızı çizgisi budur.”
‘GEL DE HASTANE BUL’
Madde bağımlısı olanlar tedavi görmek isteseler bile bölgede tedavi merkezi yok. En yakın yer Elazığ ve Gaziantep. Bu iller de bölgeye en az 7 saat uzaklıkta. Kimi ailenin maddi imkanı tedavi için yeterli değil. Daha önce madde bağımlısı olan ve yakın süreçte tedavi gören bir kişi yaşadığı süreci anlattığında, “Hem aileler, hem toplum bize farklı bir gözle bakıyor. ‘İşe yaramaz, işsiz, belalı, hırsız…’ Hep böyle sözlerle muhattap olmak zorunda kalıyorduk” diyor.
Tedavi olan genç yaşadıklarını şu sözlerle anlatıyor: “Toplum bizi çok etkiliyor. İş olmayınca, psikolojimiz kötü olunca tutunacak bir dal arıyorduk. Zaten yaşadığımız bölgede tutunacak dal da yok. Bir baktım ben de işin içerisine girmişim. Sonra gel de kurtul… Aylarca mücadele ettim. Ailem de benimle perişan oldu. Sonunda tedavi olmaya karar verdim. Şimdi gel de hastane bul… Neyse ki ailemin maddi imkanı vardı. Bir hastaneye yatışım yapıldı. Tedavi sürecinde zorlandım ama şu an kurtuldum. Kurtulmayı bekleyen bir sürü genç var. Kim elini uzatacak peki? Bence hiç kimse… Ülkenin gündemi kendilerine yetiyor. Cizre’de gençler ölüyor, aileler parçalanıyor… Kimin umrunda? Herkes kendinden sorumlu. Hiçbir şey için geç değil. Topyekün bir mücadele istiyoruz.”
‘OĞLUM EVDEN TELEVİZYONU ÇIKARTINCA DÜNYAM YIKILDI’
Başka bir ebeveyn ise çocuğunun tedavi görmesi için birkaç kez başka şehirlere gönderdi ancak hiçbir çözüm alamadı. Bu ebeveyn yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Oğlumun davranışlarında bir değişiklik olduğunu gördüğüm an durumun kötüye gittiğini anladım. Evden her gün bir şeyler eksiliyordu. Sanki evime hırsız girmiş gibiydi… Bir gece nöbet tuttuğumda oğlumun televizyonumuzu satmak için evden çıkardığını gördüm. O zaman dünyam yıkıldı! Sonra tedavi süreci… Bir türlü kurtulamadı. Huzur, mutluluk hiçbir şey kalmadı evde. Nasıl oldu da bu kadar uyuşturucu kullanımı arttı? Eskiden lafı bile edilmezdi, sokakta biri uyuşturucu kullanmazdı. Ayıptı çünkü. Ama şimdi… Sokaklarda içen var. Bu bizim toplumumuza yakışmaz. Neden bu duruma sessiz kalınıyor? Bu sorunun bir cevabı mutlaka vardır. Gençlerimizin, çocuklarımızın ölmesini istemiyoruz.”
İSLAMİ STK'LAR NE YAPIYOR?
Bölgede faaliyet yürüten ve bırakın şehirleri hemen hemen her ilçe ve köye kadar nüfuz eden, şube veya merkez bulunduran İslami STK'ların ve Yardım Kuruluşlarının "Madde Bağımlılığı ile Mücadele" konusunda kurumsal olarak yaptıkları bir faaliyetleri bilinmiyor. Oysaki toplumu ve Aileyi temelden sarsan madde bağımlılığı ile mücadele, ilgili STK'ların en önemli gündem maddesi olması gerekirdi.
Sun'i gündemlerle kendilerini meşgül ederek asıl önemli konuları gündemlerine almayan STK'lar ve özellikle de İslami STK'lar, günün sonunda bu sorunun bir silah olarak kendilerine yöneleceğini görmelidirler.
İslami STK'ların sahaya yansıyan çalışma, tedavi merkezlerini açma, aileleri destekleme, madde bağımlılarına maddi-manevi destekler sunma gibi gözle görülür pratik çalışmaları olmadığı müddetçe günü kurtarmak adına yaptıkları "-ecek, -acak"lı vaadlerle süslü basın açıklamaları ne topluma ve ne de kendilerine bir fayda sağlayacaktır. (Duvar / Hürseda Haber)