'Adalet'in zedelendiği yerde devlet yaşatılamaz'
Anayasa Mahkemesi'nin kuruluş yıl dönümü programında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, adalet duygusunun zedelendiği bir yerde devleti yaşatmanın mümkün olmayacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi’nin 55. kuruluş yıl dönümü nedeniyle yurt dışından gelen Anayasa Mahkemesi Başkanları ile gala yemeğinde bir araya geldi. Burada bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, adalet duygusunun zedelendiği bir yerde devleti yaşatmanın mümkün olmayacağını belirtti.
Yemekte yaptığı konuşmasına Anayasa Mahkemesi’nin 55. kuruluş yıl dönümünü tebrik ederek ve mahkemenin çalışmalarında emeği geçenlere teşekkür ederek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, restorasyonunun ardından hizmete alınan Mecidiye Kasrında misafirlerini ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
16 Nisan’da yapılan halk oylamasının kabulü ile üye sayısı değişen Anayasa Mahkemesi’nin yeni yapısının, kuruma ve Türkiye’ye hayırlı olması temennisinde bulunan Erdoğan, “İnsanlık tarihinin en önemli dönüm noktalarını adaletin tesisi, hukukun işleyişi ve bu temelde bir devlet organizasyonunun kuruluş mücadelesi teşkil eder. Nüfusu ve toprak büyüklüğü ne olursa olsun, her toplumda adalet ihtiyacı kaçınılmazdır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Anayasa mahkemeleri hukukla ilgili temel ilkelerin toplandığı anayasaları gözeten ve ihtilafları konusunda son sözü söyleyen kurumlardır. İsimleri farklı da olsa, bu işleve sahip kurumlar günümüz devletlerinin hemen hepsinde bulunur. Bunun için bizim ecdadımız ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ demiştir. Aynı şekilde bizim medeniyetimiz ‘adalet mülkün temelidir’ diyerek devletin nasıl yaşatılacağını da göstermiştir. Evet, insanla devlet arasındaki bağın adı adalettir. Güvenlik de, huzur da, refah da, özgürlük de, gelecek de bu kavramın, yani adalet lafzının içinde mündemiçtir.”
“Dünyamızın en büyük sorunu, adaletin işlemesi için ihdas edilen kuralların uygulanmasındaki çifte standartlar değil midir?”
“Bugün bir yerde güvenlik sorunu varsa, orada asıl sıkıntı adaletin olmayışıdır.” Diyen Erdoğan, “Bir yerde sefalet, yoksulluk almış başını gitmişse, orada da asıl sorun adaletin işleyişindeki aksaklıklardır. İç savaşların, çatışmaların, kaosun hâkim olduğu yerlerde insanların maruz kaldıkları zulüm, adalet mekanizmalarının işlemez hâle gelmesinden kaynaklanıyor. Dikkat ederseniz, herhangi bir yerde asayiş sağlandığı zaman ilk tesis edilen kurum adalet kurumudur. Hayatımızı idame etmemizi sağlayan diğer tüm imkânlar, işler bir adalet sistemi varsa sağlıklı şekilde kullanılabilir ve sürdürülebilirliği sağlanabilir, aksi taktirde kaos kaçınılmazdır. Bugün dünyamızın en büyük sorunu, adaletin işlemesi için ihdas edilen kuralların uygulanmasındaki çifte standartlar değil midir? Mesela terörle mücadeleyi kendi toplumunun güvenliği için hak görenlerin, sıra başkalarına geldiğinde farklı mülahazalar içine girmesi adaletsizlik değil midir? Aynı şekilde siyasi ve ekonomik kuralları işlerine geldiği gibi uygulayanların yaptıkları işin adı adaletsizlik değil midir?” diye sordu.
Afrika’da açlıktan ölen çocuklarla Batıda obezite tehdidine maruz kalan çocukları mukayese kolaylığına kaçmadığını ifade eden Erdoğan, çok daha somut, çok daha yaygın sorunlardan söz ettiğine dikkat çekti ve “Adalet sistemi toplumu ve devleti bir arada tutan her şeyin çıkış noktası olduğu kadar, toplumun ve devletin tefessühünün de kaynağıdır. Maalesef bugün dünyamız işte böyle bir tehditle karşı karşıyadır. Sizlerin hukuk insanları olarak adalet konusunda göstereceğiniz hassasiyetle kendi toplumlarınızdan başlayarak tüm dünyada daha iyiye, daha güzele doğru gidişe vesile olacağınıza inanıyorum” ifadelerini kullandı. (İLKHA)