Ergenekon'da Mütaala Verilmedi
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen, 66'sı tutuklu 275 sanığın yargılandığı “Ergenekon” davasının bugünkü duruşmasında, esas hakkındaki mütalaanın açıklanması bekleniyordu. Ancak savcı mütalaa vermedi.
Ergenekon davasının bugünkü duruşmasında savcının esas hakkındaki mütalaasını vermesi bekleniyordu. Gergin geçen duruşma sonrası Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, birleşen davalarla ilgili görüş bildirip, dosyada eksik gördükleri bazı konuların araştırılması ve bazı belgelerin istenmesi yönünde görüş bildirdi. Bu yüzden, savcıdan mütalaa konusundaki görüşü sorulmadı. Davada 119 açık tanık, 23 gizli tanık ve kendi kimliğini açıklayan 8 tanık olmak üzere toplam 150 tanık dinlendiğini belirten Pekgüzel, başkaca tanık dinlenmesinin dosyaya bir katkı sağlamayacağından sanık ve avukatların tanık taleplerinin reddine karar verilmesi yönünde görüş bildirdi. Genelkurmay Başkanlığı Bilgi Destek Dairesi bilgisayar harddiskleri üzerinde yapılan naip hakim incelemesi akibetinin sorulmasını da isteyen Pekgüzel, naip hakimlikçe gönderilen ön raporun da taranarak savcılık makamına verilmesini talep etti.
Duruşmaya 4. kez ara verildi
Ergenekon davasında, avukat ve izleyicilerin tutumu nedeniyle duruşmaya 3 kez ara veren mahkeme, Genelkurmay Başkanlığı'ndan gönderilen harddiskler üzerinde yapılan naip hakim incelemesine ilişkin ön raporun okunması sırasında avukatların protestoya devam etmesi üzerine 4. kez ara vermek zorunda kaldı. Öğleden sonraki oturumunda Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Danıştay saldırısında kullanılmak üzere 'silahlı terör örgütüne silah temin etmek' suçlamasıyla açılan ve Ergenekon davası ile birleştirilen 4 sanıklı davanın iddianamesinin okunmasına ara verdiklerini açıkladı.
İlker Başbuğ salonu terketti
Davada, mahkeme heyeti ve avukatların söz tartışmalarının devam etmesi üzerine İlker Başbuğ salonu terk etti. Duruşmaya tekrar ara verildi.
Sanık avukatlarının, mahkemeye yönelik slogan atan avukat Vural Ergül'ün dışarı çıkarılması kararına tepki göstermesi üzerine duruşmaya bir kez daha ara verildi. Duruşma, verilen aranın ardından, izleyiciler salona alınmadan yeniden başladı. Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese, duruşmaya, bu davayla birleşen davanın iddianamesinin okunmasıyla devam edileceğini söyledi. Bunun üzerine, bu iddianamede yer alan sanıklardan Aykut Metin Şükre'nin avukatı Mehmet Taşdelen, söz alarak, ''Müvekkilime iddianame ayın 10'unda tebliğ edilmiştir. Ancak bana henüz ulaşmadı. Malumunuz olduğu üzere, 7 günlük itiraz hakkımız var. Bunun da göz önüne alınmasını istiyorum'' dedi. Başkan Özese'nin, bunu dikkate alacaklarını belirtmesi üzerine, diğer sanık avukatları da heyetten söz istedi.
Başkan Hasan Hüseyin Özese'nin, tüm avukatlar adına söz verdiği avukat Celal Ülgen, ''Duruşmada kargaşa çıkarmaya gerek yok. Biz de bu duruşmanın yürütülmesini istiyoruz ve buna çaba gösteriyoruz. Ancak ne yapacağınızı da bilmiyoruz. Bunu öğrenmek istiyoruz'' diyerek, duruşmanın nasıl devam edeceğini öğrenmek istediklerini ifade etti. Özese de söz konusu iddianamenin ve ardından da Genelkurmay Başkanlığı'ndan mahkemeye gönderilen hard disklerle ilgili naip hakim incelemesine ilişkin ön raporun okunacağını, ardından da soruşturmanın genişletilmesi talepleri ile esas hakkında mütalaalarının hazır olup olmadığı yönünde Cumhuriyet savcılarına söz verileceğini belirtti.
Bunun üzerine Celal Ülgen de iddianame ve ön raporun okunmasının ardından kendilerinin de söyleyecekleri olabileceğini kaydetti. Başkan Özese, söz almak isteyen diğer sanık avukatların izin vermedi. Bu sırada sanık avukatlarından Vural Ergül, ayağa kalkarak, 3 kere ''Savunma, söz hakkı istiyor'' diye bağırdı.
CHP'li milletvekillerinden avukatlara telkin
Vural Ergül'ün ifadelerini ''slogan'' olarak nitelendiren ve tutanağa geçiren Özese, avukata salondan çıkmasını söyledi. Avukat Ergül'ün salondan çıkmayacağını belirtmesi üzerine Başkan Özese, jandarma görevlilerine ''Zorla çıkarın'' emri verdi. Bu duruma sanık avukatlarının tümü itiraz etti. Basın mensuplarının bulunduğu bölümde oturan CHP milletvekilleri arasındaki 2 vekil, avukatlara ayağa kalkmaları yönünde telkinde bulundu. Avukatlar da ayağa kalkarak, mahkemenin kararını protesto etti ve bu kararın geri çekilmesini istedi. Bu sırada avukat Ergül, ''Beni zorla dışarı çıkaramazsınız'' diye bağırdı. Bağırmaya devam eden ve arka sıralara yönelen Ergül'e, meslektaşları da etrafında çember oluşturarak destek verdi. Başkan Özese, Ergül'ün ''Beni zorla dışarı çıkaramazsınız'' ifadesini de tutanağa geçirerek, duruşmaya yeniden ara verildiğini bildirdi.
Duruşmaya verilen arada, tutuklu sanıklar salondan çıkarılırken, milletvekilleri, avukatlar ve tutuksuz sanıklar bir süre salondan ayrılmadı. CHP'li bazı milletvekillerinin, yiyecekle girilmesi yasak olan salonda, dışarıdan getirttikleri lahmacun ve ayrandan oluşan öğle yemeklerini yedikleri görüldü.
Ergenekon Davası’nın görüldüğü Silivri duruşma salonu önünde sabahın ilk saatlerinden itibaren toplanan İşçi Partili, Tüm Gençlik Birliği, Atatürk Düşünce Derneği ve bazı CHP teşkilatı üyeleri güvenlikten sorumlu jandarmaya saldırdı.
Jandarma barikatını geçip salonu girip duruşmayı engellemek isteyen gösteriler ellerindeki sopalarla askerlere vurdu. Göstericelerin bazılarının ise güvenlik güçlerine yumruk attıkları görüldü. Duruşma salonu çevresindeki tel örgüleri tekmeleyen göstericilerin saldırdığı bazı askerler yakındaki ambülanslara taşınarak tedavi altına alındı. Jandarma saldırgan göstericileri güçlükle durdurdu.
Duruşmayı izlemeye CHP Yalova milletvekili Muharrem İnce, CHP İstanbul milletvekili Süheyl Batum ve sanatçı Tarık Akan da geldi.
Dosyaya gelen evrakları okuyan Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese, sanıklar Aykut Metin Şükre, Kenan Özay, Selçuk Özkan ve Erkan Ayyıldız hakkında ''silahlı terör örgütüne silah sağlamak'' suçundan İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın bu davayla birleştirildiğini söyledi. Özese, duruşmada öncelikle birleşen bu iddianamenin okunacağını kaydetti.
Özese'nin bu sözleri üzerine sanık avukatları söz istedi. Başkan Özese, avukatlara söz vermeyince aralarında tartışma çıktı. Başkan Özese, ''Duruşmanın disiplinine avukatlar dâhil herkes uymak zorunda'' diyerek, avukatları sürekli oturmaları konusunda uyardı. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, ''Duruşmanın bir disiplini var. İddianame okunmak zorunda'' dedi. Avukatların tepkilerini artırmaları üzerine salondaki izleyiciler de alkışlayarak onlara destek verdi. Bunun ardından Özese, duruşmaya izleyicisiz devam edilmek üzere ara verdi.
Ergenekon davası sanıklarına destek olmak ve yargı üzerinde baskı kurmak amacıyla Silivri Cezaevi önünde toplanan bir isim dikkat çekti. Ergenekon sanıklarına destek olmak için gelenlerden biri de Deniz Harp Okulu eski Komutanı emekli Tuğamiral Türker Ertürk idi. Ertürk, duruşma salonu dışında Ergenekon’un medya ayağını oluşturduğu ileri sürülen Ulusal Kanal’a konuştu. Emekli Tuğamiral Ertürk kendi isteği ile emekli olduktan sonra İşçi Partisi’ne yakınlaşmıştı. İşçi Partisi’nin Aydınlık gazetesinde köşe yazmaya başlamıştı.
İşçi Partisi heyeti ile birlikte İran’a giden Ertürk, yine İşçi Partisi’ne ait olduğu söylenen Ulusal Kanal’ın çeşitli programlarına konuşmacı olarak katılmıştı. Deniz Harp Okulu komutanlığı yapmış bir ismin terör örgütü PKK’nın kamplarını ziyaret eden İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ile yakınlaşması kamuoyunda tepkiye yol açmıştı. Türker ve Perinçek arasındaki irtibatı “İşçi Partisi, Deniz Harp Okulu’na sızdı” iddiasını güçlendiren bir argüman olarak görenler de var. 1957 yılında Trabzon'da doğan emekli Tuğamiral Türker Ertürk, Balyoz soruşturmasında İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na ifade vermişti. YAŞ'ta terfi ettirilmediği gerekçesiyle 2010 yılında görevinden istifa ederek emekliliğe ayrılan Ertürk'ün adı ayrıca, Deniz Kuvvet Komutanlığı'nda istihbarat amaçlı fuhuş çetesi iddialarının gündeme geldiği askeri casusluk ve şantaj davasında da müşteki olarak geçmişti. 56 sanığın yargılandığı davanın iddianamesinde Ertürk'ün de fuhuş çetesinin şantajına uğradığı öne sürülüyordu.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan binbaşı rütbesinde iken 1971 yılında 9 mart darbe teşebbüsüne karıştığı için atılan Erol Bilbilik de Silivri Cezaevi önündeydi. Ergenekon davasına destek çıkmak için gelen bir başka isim ise emekli Tümgeneral Naci Beştepe idi. Beştepe bir süre önce Aydınlık gazetesinde yazılar kaleme almaya başlamıştı.
Ergenekon davası kapsamında tutuklandıktan sonra sadece bir kere duruşmaya katılan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, bugün ikinci kez duruşmaya katıldı.
Başbuğ salona girdiği sırada, "Türkiye sizinle gurur duyuyor" şeklinde sloganlar atıldı. Bir süre yerlerine oturmayan sanıklar izleyicileri selamladı. Milletvekili Mustafa Balbay ve Gazeteci Tuncay Özkan, duruşma salonuna el ele girdikten sonra izleyicilere selam verdi. Özkan daha sonra salona dönerek izleyicilere "Adalet istiyoruz" diye bağırdı. Bunun üzerine salondakiler "Adalet istiyoruz" şeklinde slogan attı. CHP Milletvekilleri de Balbay ve Özkan salona girerken ayağa kalkıp, alkışlarla selamladı.
Duruşmaya emekli tuğgeneraller Veli Küçük ve Levent Ersöz ile İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, YAŞ üyesi Orgeneral Nusret Taşdeler'in de aralarında bulunduğu 14 tutuklu sanık katılmadı. Duruşmada, tutuksuz yargılanan Kemal Alemdaroğlu ve emekli Orgeneral Tuncer Kılınç'ın da aralarında bulunduğu 29 tutuksuz sanık ile bu davadan tutuksuz yargılanan ''Odatv'' davasından tutuklu Yalçın Küçük ile başka suçtan tutuklu Sami Hoştan da hazır bulundu. (Zaman)