Netanyahu'nun Direniş Liderlerine Suikast Girişimi Faydasız
“Gazze Şeridi'ndeki soykırım savaşı ve etnik temizliğin üzerinden 9 ay geçti ve Binyamin Netanyahu hâlâ küçük ya da büyük bir zaferin peşinde, özellikle başta Yahya Sinvar olmak üzere direnişin komutanlarından birini ele geçirmek istiyor ancak Netanyahu'nun çabaları sonuçsuz kaldı ve henüz yenilgiden çıkamadı ve daha büyük bir başarısızlığa doğru gidiyor.”
Rey el-Yevm Gazetesi Başeditörü Abdel Bari Atvan bu gazetede kaleme aldığı makalesinde şunları yazdı: ‘Siyonist rejim ordusu, Han Yunus'un batısındaki "Mevasi" bölgesine yönelik kanlı saldırıda Kassam Tugayları Başkomutanı Muhammed ed-Dayf ile yardımcısı Rafi Selame’yi hedef alındığını iddia etti. Bazı Siyonist medya kuruluşları bu başarıyı kutladı ancak mutlulukları uzun sürmedi.
Siyonist rejim ordusunun Mevasi bölgesinde yaptığı katliamda çoğunluğu çocuk 90 kişi şehit oldu, 300 kişi de yaralandı. Herhangi bir ekipman ve ilaçtan yoksun bu yıkılan hastaneler bu mağdurları barındıramıyor ve yakın tarihin en menfur katliamlarından biri olan bu katliamın kurbanlarını kurtaramıyor.
Bu hava saldırısının, bu iki komutanın Mevasi bölgesindeki konumundan elde edilen doğru istihbarat verilerine dayanılarak gerçekleştirildiği iddiası, sadece tekrarlanan bir yalan ve daha önceki suç ve cinayetlerde olduğu gibi bu kanlı cinayeti örtbas etmeye yönelik başarısız bir girişimdir. Kassam komutanları yaklaşık bir yıldır çocuklarını ve ailelerini göremiyor ve yeraltında yaşıyorlar ve savaşı ve zaferleri mükemmel bir şekilde yöneterek sabahlıyorlar ve Aşdod'un ya da Beer el-Sabah'ın altında bir tünelde olsalar şaşırmayız.
Netanyahu ve çetesinin son derece hassas izleme ve tanımlama yeteneklerine sahip olduğunu iddia ettiği Siyonist rejimin istihbarat teşkilatları, Filistin direnişinin istihbaratı karşısında bininci kez başarısız oldu ve Filistin direnişinin istihbaratı onları bir kez daha rezil etmeyi başardı.
Bu, bu cihazların Muhammed ed-Dayf’e suikast düzenlediğini iddia ettiği neredeyse 10. sefer ve yine başarısız oldu. Bu konu Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki lideri Yahya el-Sinvar için de geçerlidir.
Burada işgalci rejim ordusunun, şu açıklamasını hatırlamamız gerekiyor: İşgalci rejim ordusu açıklamasında güçlerinin merkezdeki el-Nuseyrat kampındaki evlerinden birine düzenlediği saldırıda Muhammed ed-Dayf’ın yardımcısı Mervan İsa’ya suikast düzenlemeyi başardığını iddia etti ama her zamanki gibi bu iddianın da yalan olduğu ortaya çıktı.
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr Balah’tan güneyde Mısır sınırlarına kadar uzanan 12 kilometrelik kıyı şeridi boyunca uzanan Mevasi bölgesi, küçük vahalara, verimli topraklara, tatlı yeraltı sularına ve güzel ve yumuşak kumullara sahiptir. Siyonist rejim güçleri burayı yıllar önce sahiplerinden alıp üzerinde "Guş Katif" yerleşim yerlerini kurmuştu ancak 2005 yılında yenilgiye uğrayarak oradan geri çekildiler. Bu bölge, meyvelerinin kokusu yüzlerce metre öteden hissedilen yemyeşil ağaçlarıyla ünlüdür.
Bu güzel bölge, İsrail buldozerleri ve savaş uçakları tarafından yerlerinden edilen binlerce kişi için mezarlığa dönüştürüldü. Netanyahu'nun bu bölgenin güvenli olduğuna dair söz verdiği mülteciler, hayatta kalma umuduyla üçüncü veya dördüncü kez çadırlarını orada kurmuştu.
İşgalci rejim için en uzun ve en pahalı savaş olan bir savaşı yöneten direniş komutanlarının yeraltındaki operasyon odalarındaki varlığı ve işgalci rejim ordusunun bu savaşta caydırıcılığını ve gücünü kaybetmesi, bu rejimin uğradığı ve yıkılmasına yol açacak yenilgilerin en önemli konularından biridir.
Netanyahu ve ABD Başkanı Joe Biden'ın direniş komutanlarını İsrail ve ABD'nin terör listesine koyması, mallarına el konulması veya ABD ve Avrupa'ya girmelerinin engellenmesi, küresel bankalardaki hesaplarının kapatılması gibi yaptırımlar uygulanması çok saçma. Neden el-Sinvar Amerika'ya gitsin ya da neden Muhammed ed-Dayf ve diğer direniş komutanları Avrupa ülkelerine gitsin? Bunlar, şehit olup Allah'ın huzuruna çıkmadıkça Gazze Şeridi'ndeki tünellerden çıkmayacak kişilerdir.
Siyonist rejimin bu cinayetleri çok pahalıya patlayacak ve hem politikacılar hem de askerler olmak üzere failler hak ettikleri cezayı alacak ve kaderleri Almanya ve diğer ülkelerdeki Nazilerden çok daha kötü olacaktır. Gazze ve Batı Şeria'da istikrar ve zafer destanı yazan Filistin halkı, bu suç ve cinayetleri unutmayacak, affetmeyecek ve her yerde katillerin peşine düşecektir. (Rey el-Yevm)