'Bir utanç zirvesi'
Riyad’da düzenlenen Arap ve İslam Zirvesi hakkında yazmaya gerek yok. Zira Siyonistlerin Gazze Şeridi'ndeki soykırım ve etnik temizlik savaşından 36 gün sonra yapılan, bu savaşı durduramayan, yardımlar vs. için herhangi bir kapı açtıramayan, çocukların kanının akmasına engel olunamayan bir zirve;
ne Arap'tır,
ne İslami’dir,
hatta ne insanidir.
Televizyonlarda İsrail uçakları ve füzelerinin hastaneleri bombaladığını, hastaları yataklarında öldürdüğünü, elektrik kesintisinin zifiri karanlığında minimum ilaç ve malzemeyle onları tedavi eden, çocukları ve yaralı ailelerini anestezi olmadan ameliyat eden doktorları izlerken, 2 milyar Arap ve Müslüman nüfus, 55'ten fazla ordusuyla ve göğüsleri ve omuzları madalya ve nişanlarla doluşmuş liderleri ve generalleriyle sadece izliyor.
Bu yüzden böylesine bir zirve utanç ve hayal kırıklığının doruk noktasıdır. Asgari düzeyde bir vatanseverliğin ve insanlığın olmayışıdır.
Filistinli Direniş grupları, savaşı durdurmak için Riyad'da birleştirilen iki zirvede bir araya gelen “liderlere” savaşı durdurmaları için çağrı yaparak büyük bir hata yapıyor. Çünkü 7 Ekim'de ümmetin en büyük zaferini elde ettikten sonra saldırganlığa mertlikle direnen, Merkava tankları ve efsane “Tiger” zırhlılarını alt üst eden, füzeleriyle milyonlarca yerleşimciyi barınaklara gönderen odur.
Dolayısıyla Riyad’da toplanan liderlere böyle bir çağrı yaparak o zirveye katılan liderlerin çoğuna hak etmedikleri bir onur ve değer bahşetmiş oluyor. (Rai Al Youm - Çeviri: duvar)