Rahmet ve Barış Peygamberi Hz. Muhammed (S.A.V)
Hz.Muhammed (AS) son peygamberdir, lakin birçok ilki gerçekleştirmiştir. Arapları cahiliyyeden kurtarıp, bir araya getirerek onlara şahsiyet kazandırdı. Sonrasında İslam güneşi Kürdistan, Şam-Filistin, İran, Orta Asya, Hindistan, Kuzey Afrika, Balkanlar, Kafkasya, Anadolu, Balkanlar’ı aydınlattı.
Bugün için İslam dünya dinidir. Dünyanın her ülkesinde, her yerinde bu yüce dine inanan, onunla amel eden insanlar; kadınlar, erkekler, gençler vardır. İslam’ın özü ahlak, adalet, sevgi, dayanışma, iktisad, hukuk, insanların eşitliği; dünya ve ahiret saadetidir.
Lakin dünya’da dert çok; savşlar, anlaşmazlıklar, didişmeler devam ediyor. Hz.Muhammed (AS) ve İslam’ı kendi tekeline alma, kendi örgütü, cemaati, milleti, savaşımı için siper etmenin yanında; batılı veya doğulu ülkelerin düşman ihtiyacı için O’na ve yüce İslam’a saldırdıklarını görüyoruz. Hepsi yanlış, zarardır.
İnsanların o kaynaktan temiz su içmesini engellemek, karartma yapmak vebaldir. Başta Müslümanlar olmak üzere, karanlık odaklar da Hz.Muhammed’i yanlış tanıtıyor, yanlış temsil ediyor. O artık Arapları, Kürtleri, Türkleri, Acemleri, Hintlileri, Avrupalıları, Rusları da kapsayan ama onları da aşan bir insanlık abidesidir; tüm insanlığın ortak değeridir.
Asya, Avrupa, Amerika, Afrika hepimiz O’nun bakış açısına, merhamet dolu sözlerine, çağrısına muhtacız. İftiralar, düşmanlıklar, kirli oyunlar O’nu tanımamıza engel oluyor. Kötü sahiplenmeler, siyasete alet etmeler, mezhebe hapsetme anlayışları, arayışları birer engeldir.
Hz.Muhammed (AS), Nuh’un, İbrahim’in, Musa’nın, İsa’nın dinde kardeşidir. Hepsi İslam’ı tebliğ etmiştir; evrensel, tabii, ilahi dini. İslam; barış, selamet demektir.
İnsanların ihtilafı O’nu tanımamıza engel olmamalıdır. Günlük siyasi, politik çekişmeler de buna engel teşkil etmemelidir. İslam dünyası tüm kainattır. Çünkü hepsi Allah’ın mülkü, tasarrufu altındadır. Haliyle İslam dünyası ile başka dünya yoktur; dünya ve insanlık bir bütündür.
İnsanlar’ın tümü insaniyette eşit, bazıları dinde, bazıları millette, bazıları vatanda, aile’de vs kardeştir. Kardeşlik halka halka büyüyerek tüm insanlığı bir birine bağlar. Coğrafyalar, iklimler, milletler de kardeştir. Kadınlar ve erkekler de kardeştir. Gençler ve çocuklar da.
Utanç duyacağımız fiiliyat Araptan, Acemden, Türkten, Kürtten sadır olabileceği gibi; Fransız’dan, İngiliz’den, Alman’dan da sadır olabilir. Hata müşterektir; her din, millet, coğrafyada iyi ve kötü yarış halindedir.
Biz ve onlar ayırımı yanlıştır, bizim ve onların peygamberi söylemi yanlıştır; hepimizin peygamberi; hepimizin umudu, ümidi. Tarihte derin bir iz bırakan Hz.Muhammed’i hiç kimse ‘çizemez’, O’unla insanları ayıramaz.
Diyarbekir’de de bu ruh ve anlayışla O’nu analım, sevelim. Örgütler, cemaatler, mezhepler, meşrepler, halklar O’nundur, O da onlarındır. Bunu bilerek davranalım; sevigili Diyarbekirliler. Peygamber sevdalıları halkayı genişletmeli ve bu halka tüm insanlığı kuşatmalıdır.
(Haber Diyarbakır)