İsviçre'de milyonerler şehri mülteci almadı
İsviçre'de tamamı zenginlerden oluşan bir kasaba 10 mülteci almak yerine referandumla 280 bin dolar cezayı ödemeyi kabul etti.
Tages Anzeiger gazetesinden edinilen bilgiye göre, İsviçre’de Zürih kenti yakınlarında bulunan Oberwil-Lieli kasabasında geçen kasım ayında alınan ‘mülteci karşıtı’ karar tepkilere yol açtı.
İsviçre’de mültecileri kabul etmeyen yerel yönetimlere 280 bin dolar ceza kesilirken, oldukça zengin bir nüfusun yer aldığı Oberwil-Lieli kasabası, yapılan referandumla mültecileri almak yerine söz konusu cezayı ödeme kararı aldı.
Öte yandan 2200 sakininden 300’ü milyoner olan kasabada, alınan karar kimilerini memnun ederken, çok sayıda kişi ise bu kararı ‘ırkçı’ olarak niteledi. Bazı kasaba sakinleri İngiliz Daily Mail gazetesi muhabirlerine, karardan ötürü ‘utanç içinde’ olduklarını belirtti.
İsviçre’nin kantonlar arasında yaptığı kota sistemine göre, kasabanın sadece 10 mülteci alması gerkiyordu.
Mülteci istemeyen milyoner köy nasıl değişti
Konuyla ilgili Hürriyet'ten Celal ÖZCAN'ın haberi ise şöyle:
"Bu öykü dünyada verginin en düşük, zenginin ise en çok olduğu İsviçre’nin bir köyünde geçiyor. Hiç mülteci almamakla övünen bu milyonerler köyünde bakın neler oluyor?
Haberi ilk Alman televizyon kanalı ARD verdi. Duyduğumda şok olmuştum. Olay, vergilerin çok düşük ama zenginlerin en bol olduğu ülke İsviçre’de geçiyor. İsviçre’nin küçük bir köyünde. Adı Oberwil Lieli. Aargau kantonuna bağlı. Nüfusu 2 bin 200. Yeşillikler içinde ihtişamlı villa tipi evler, bakımlı tertemiz sokaklarıyla cennet bir köy.
Belediye Başkanı Andreas Glarner. Milyoner bir işadamı. Kanton, köye sekiz mülteci yerleştirecek korkusuyla Başkan Glarner boş evleri yıktırıp yeşil alan yaptırıyor. Sekiz mülteciyi almak yerine belediyenin ağzına kadar para dolu kasasından 19 bin Euro ceza ödüyor. 2016 yılında da alacağını düşündüğü 290 bin Euro cezayı bir kenara saklıyor.
İsviçre’de bir çok belediye bu yola başvuruyor. Cezayı ödüyor. Mülteci almıyor.
ARD kanalı muhabiri başkana, “Bir anne yanında iki çocuğu tel örgülü sınırın önüne gelse, çaresizlik içinde ‘Ne olur beni Avrupa’ya alın’ diye yalvarsa, bu anneye ne dersiniz?” diye soruyor. Başkan, “Memleketine geri dön derim” cevabını veriyor.
Muhabir, “Neden?” diye yine sorunca, “Onlar potansiyel olarak sosyal yardım alacaklar. Bizim cebimizden geçinecekler. Biz mülteci istemiyoruz” diye devam ediyor belediye başkanı...
Bu politikasıyla her taraftan yüzlerce tebrik aldığını anlatan Başkan Glarner, “Ama beni en çok etkileyen, gençlerden daha çok tebrik gelmesi” diyor kameraya. ARD muhabiri, Belediye Başkanının sözlerini, “Başka yerde aşırı sağcı söylemler burada yasal” diye yorumluyor.
Alman televizyon kanalının haberi o zaman İsviçre’de geniş yankı uyandırdı. Bazıları, “Almanlar bizim köyü neonazi yaptı” diye tepki gösterdi. Ama olay burada bitmedi. Bakın ne oldu?
Köylülerden üniversite öğrencisi Johanna Gündel (24) haberi duyunca, şoke oluyor. Köyünün imajını kurtarmak için harekete geçiyor. Gündel, dünyayı dolaşmış. Hemen her yerde misafirperverlik yaşamış, dünyaya açık bir insan. Mültecilerle Dayanışma adı altında bir grup kuruyor. Köyü, Belediye Başkanı’nın mülteci politikasına karşı harekete geçiriyor. Köyün merkezinde gösteriler düzenliyorlar. Ardından halkoylamasına gidiliyor ve Gündel’in Mültecilerle Dayanışma grubu, “Mülteci istemiyoruz” diyen Başkan Glarner’e karşı kazanıyor. Çok az bir oy farkıyla...
ARD, bu yeni gelişmeyi, “Oberwil’den bu sefer güzel haber var” diye verdi. Halkoylamasını kazanan Johanna Gündel, “Belediye Başkanı’nın sözlerini duyunca şok oldum. Buna seyirci kalamazdım” dedi. Aynı gruptan Dominique Lang, “Köyümün yabancı düşmanı görülmesine dayanamadım” diyor ve Belediye Başkanının “Mülteci istemiyoruz” sözüne atfen, “Ben bu ‘biz’in içinde değilim” diye vurguluyor. Lang, halkoylamasını kazanmalarına rağmen karşıtların sayısının da yüksek çıkmasına üzülüyor.
Bu yeni gelişme karşısında ARD’ye konuşan Belediye Başkanı, “Geç hareket ettik. Bu köyde yüzde 20 sol düşünen var. Onlar insanları daha iyi harekete geçirdi ve kazandılar. Gayet normal. Şimdi sekiz mülteciyi alacağız” dedi.
Köyde mülteci alınmasına ‘Hayır’ oyu verenler de aynı şeyi söylüyor: “Demokrasinin gereği bu. Çoğunluk evet dedi. O zaman sekiz mülteciyi kabul edeceğiz.”
Baştaki bütün kızgınlığım yerini, bu küçük Oberwil köyüne derin bir saygıya bırakıyor. Dünya sarı öküzün sırtında değil, yanlışa karşı mücadeleyi elden bırakmayan Johanna Gündel gibilerin ama aynı zamanda çoğunluğun kararına da saygı gösteren olgun insanların omuzları üzerinde duruyor." (Milliyet / Hürriyet)