Özdemir: Camilere büyük saldırılar var

İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) Teşkilatı Kadın Kolları, kuruluşunun 25. yılını kutladı.

Almanya'nın Leverkusen kentinde düzenlenen etkinliğe, IGMG Kadın Kolları Başkanı Hatice Şahin, IGMG Kadın Kolları Kurucu Başkanı Güleser Topuz, Brüksel Parlamentosu Milletvekili Mahinur Özdemir, eski İngiltere Başbakanı Tony Blair'in Müslüman olan baldızı Lauren Booth, teşkilatın kadın kolları merkez, bölge ve şube başkanları ile çok sayıda davetli katıldı.

Yaklaşık 5 bin kişinin katıldığı etkinlikte konuşan IGMG Kadın Kolları Başkanı Şahin, "Bu teşkilat kolay ve rahat bir şekilde bu günlere gelmedi. Allah'ın izni, lütfu ve keremiyle oldu. Gelecek neslimizin teminatı için yürekten inanmakla inandırmakla oldu. Allah rızasını gözeterek gece gündüz çalışmakla oldu. Sevgiyle, muhabbetle, teşvikle, motivasyonla oldu. Elhamdülillah her şeyden önce buna gönülden inanmakla oldu. Fedakar yüreklerle azimle yola çıkmakla oldu." ifadelerini kullandı.

"Avrupa Camilere büyük saldırılar var"

Davetliler arasında bulunan Brüksel Parlamentosu Milletvekili Mahinur Özdemir, etkinlik öncesi AA muhabirine verdiği demeçte, son yıllarda Suriyeli göçmenlerin Avrupa'ya yönelmesi ve DEAŞ'ın hain saldırıları nedeniyle Avrupa'daki Müslümanların yükselen bir İslamofobi dalgasıyla karşı karşıya kaldığını belirterek "Ön yargılar gitgide pekişti. Avrupa'da maalesef bir kriz var ve bu kriz ortamından her zaman aşırılar kazançlı çıkıyor. Bu saldırıların en büyük mağduru Avrupa'da yaşayan Müslümanlar. Camilere büyük saldırılar var. Sadece dini kurumlar değil, Türk kurumları, başörtülü kardeşlerimiz de bu saldırılara maruz kalıyor. Avrupa'da yaşayan Müslümanlar bu saldırılara karşı her zaman sağduyulu davranmak zorunda." diye konuştu.

Özdemir, Avrupa'da yaşayan vatandaşların ırkçı saldırılara maruz kaldıklarında, sessiz kalmayarak gerekli makamlara suç duyurusunda bulunmaları gerektiğini vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü: "Sağduyulu davranmalıyız ancak aynı zamanla örgütlenip aktif olarak bu konuları gündeme getirmeliyiz. Yaşadığımız mağduriyetleri bireysel yaşamamalıyız. Yani bir mağduriyet yaşanıyorsa gidip bunu hukuki bir sürece mutlaka taşımalıyız. Irkçı saldırılar birçok ülkede kanuni olarak yasaklanmış durumda ve yıpranmadan bu konuları derhal mahkemelere taşıyabilmemiz lazım. Bunun yanı sıra örgütlenip bu konuları siyasete taşımak lazım." (AA)