'Türkiye; İran ve KYB ile aktif siyaset yürütmeli'
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşen Irak Türkmen heyeti üyelerinden, Irak Parlamentosu milletvekili Niyazi Mimaroğlu, Şii Türkmen nüfusun çoğunlukta olduğu Tuzhurmatu'nun sorunlarını anlattı. Kerkük ve Tuzhurmatu bölgesinde yerel aktör olarak KYB'nin bölgesel aktör olarak da İran'ın öne çıktığını söyleyen Mimaroğlu: "Türkiye’nin bu iki cihetle daha aktif bir siyaset yürütmeli&quo
Irak’ın farklı bölgelerinden ve partilerinden Türkmen siyasetçiler, 7 Aralık’ta Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabul edildi. Basına kapalı gerçekleşen görüşmede Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan da hazır bulundu.
Irak’ın Tuzhurmatu bölgesinden Milletvekili seçilen Türkmen siyasetçi Niyazi Mimaroğlu, Beştepe’deki toplantıda bulunanlardan biriydi. Aynı zamanda Irak Ulusal Meclisi Güvenlik ve Savunma Komisyonu üyesi olan Niyazi Mimaroğlu ile İstanbul'da konuştuk. Toplantının faydalı geçtiğini söyleyen Mimaroğlu, özellikle kendi seçim bölgesi ile ilgili sorunları aktardı. Mimaroğlu, ziyarette gündeme getirdiği bazı konuları paylaştı.
“Irak’ta her bölgenin aktörleri farklı”
Mimaroğlu’na göre Tuzhurmatu ve Kerkük’teki Türkmenler, Musul ve Erbil kentlerine göre daha sıkıntılı bir durumda:
“Türkiye Mesud Barzani başkanlığındaki KDP yönetimi ile iyi ilişkilere sahip. Bu durum onların kuzey bölgesinde daha rahat hareket etmesine yardımcı oluyor. Ancak bizim bölgelerimizde farklı aktörler var. Kerkük ve Tuzhurmatu bölgesinde yerel aktör olarak KYB öne çıkıyor. Bölgesel aktör olarak da İran. Türkiye’nin bu iki cihetle daha aktif bir siyaset yürütmesi bizim de manevra alanımızı genişletir. Irak’taki Türkmen nufusun büyük bölümü bizim bölgemizde yer alıyor. Türkiye'nin desteği bizim için çok önemli.”
“Kendimizi savunmamız için Haşdi Şâbi bir fırsat”
Şii Türkmen nüfusun yoğunlukta olduğu Kerkük’ün güneyindeki Selahattin iline bağlı Tuzhurmatu ilçesi 213 bin nüfusa sahip. Yalnızca ilçe merkezinde 2003-2014 yılları arasında meydana gelen şiddet ve terör eylemlerinde 2800 Türkmen yaşamını yitirdi, 5 binden fazlası yaralandı. Türkmenlere ait 750 ev hasar gördü.
'2800 kişilik Haşdi Şâbi tugayımız var'
Şii gönüllülerden oluşan Haşdi Şâbi, IŞİD'e karşı mücadele eden Irak güvenlik güçlerinin yanında savaşıyor. Ancak mezhepçi ve insan haklarına aykırı bazı uygulamaları tepkilere neden oldu. Türkiye, askeri disiplinden uzak bu birliklerin Musul operasyonuna dâhil olmasından, özellikle de Türkmen Telafer ilçesine girme ihtimâlinden rahatsız. Mimaroğlu, Türkiye’nin Haşdi Şâbi konusundaki endişelerini anlıyor, ancak son yasal düzenleme ile eskisi gibi kontrolsüz hareket edemeyeceğini ve Türkiye'nin bu duruma farklı bir yaklaşım geliştirmesi gerektiğini söylüyor.
“Bir yandan Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ve işbirliği içinde olduğu PKK, diğer yandan IŞİD saldırıları. Tuzhurmatu’da Türkmenler ölüm kalım mücadelesi veriyor. Çok canlar verdik, çok değerli dava arkadaşlarımızı kaybettik. Silahımız, kollayanımız olmamasına rağmen boyun eğmedik. Irak çok çalkantılı bir dönemden geçiyor. Mezhepsel gerilim had safhada. Türkmenler olarak, büyük ölçüde, bu tuzağa düşmedik. Haşdül Şabi yasası parlamentodan geçti ve bu güçler artık Irak güvenlik güçlerinin bir parçası haline geliyor. Kanunlara uygun hareket edecekler. Askeri okul mezunu komutanlar yetiştirilecek. Şimdiki gibi kalmaz. Şu anda Tuzhurmatu'da 2800 kişilik bir Türkmen Haşdi Şâbi Tugayımız var. Evimizi, yurdumuzu koruyorlar. Bağdat hükümetinden bu sayının 7000 kişiye yükseltilerek Tümen seviyesine gelmesi konusunda söz aldık. Amirli, Tazehurmatu ve Telafer gibi bölgeler de kendi birliklerini kurabilecek.”
Türkmen siyasilerden birlik mesajı
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki kabulden sonra ITC Başkanı Erşed Salihi ile birlikte Ankara ve İstanbul’da bazı temaslarda bulunan Iraklı milletvekili Niyazi Mimaroğlu,Türkmenlerin Şii- Sünni ayrımına itibar etmediğini söyledi. Telafer’de IŞİD nedeniyle yaşanan gerilimin ilçe halkına şiddet olaylarıyla yansımaması için çabalarının devam ettiğini söyleyen Mimaroğlu, Irak Başbakanı Haydar İbadi’den konuyla ilgili söz aldıklarını söyledi:
“Başbakan, Telafer’e yalnızca polis ve ordu güçlerinin gireceği sözünü verdi. Biz Türkmenler de elimizden gelen çabayı gösteriyoruz.” (Aljazeera)