İşte Suriye'de olup biteni ifşa eden gizli toplantı
ABD, İngiltere, Fransa, Suudi Arabistan ve Ürdün arasındaki Suriye paylaşım toplantısından, dünyadaki Suriye ile ilgili algıları ters yüz edecek gizli bir belge sızdırıldı...
Dünya, ABD Başkanı Donald Trump önderliğinde Batı’nın Suriye’ye yapacağı müdahaleyi konuşurken, ABD, İngiltere, Fransa, Suudi Arabistan ve Ürdün arasındaki Suriye paylaşım toplantısından dünya da Suriye ile ilgili algıları tersyüz edecek gizli bir belge sızdırıldı.
Söz konusu sızıntı 12 Ocak 2018 tarihinde gerçekleştirilen bir toplantıya ait. Belgeler Suriye toplantılarının yapıldığı İsviçre'den yayın yapan “prochetmoyen-orient.ch” adında bir internet sitesinden Fransız’ca paylaşıldı.
Sızıntıya göre ABD batılı müttefikleriyle birlikte Suriye’yi bölmeyi ve savaşı uzatmayı hedefleyen bir plan uygulamaya karar verdi. Plan Washington’daki İngiltere Büyükelçiliği’nde Orta Doğu’dan sorumlusu Benjamin Norman’ın yazdığı 12 Ocak tarihli gizli yazının sızmasıyla ortaya çıktı.
17 Şubat’ta Münih’teki Güvenlik Konferansı’nın kulisinde dolaşan gizli yazıyı, Fransız gazeteci Richard Labévière yayınladı. 5 sayfalık yazıda, ABD, İngiltere, Fransa, Suudi Arabistan ve Ürdün’den oluşan “Suriye için Küçük Amerika Grubu”ndan bahsediliyor.
KİMLER KATILDI
Grup, ilk kez 11 Ocak'ta Washington’da toplandı. Toplantıya ABD Dışişleri Ofisi’nin Yakın Orta Doğu Bölümü’nün şefi Hugh Cleary, Fransa Dışişleri Bakanlığı Kuzey Afrika Orta Doğu Direktörü Jérôme Bonnafont, ABD Dışişleri Bakanlığı Orta Doğu Yardımcısı David Satterfield, Ürdün’den Nawaf Tell ve S. Arabistan’dan Jamal al-Aqeel katıldı. Yazıda Suriye stratejisinin detayları anlatılıyor: Suriye’nin bölünmesi, Soçi sürecinin sabote edilmesi, Türkiye için çizilen çerçeve ve Cenevre sürecini yöneten BM Özel Temsilcisi Mistura’ya verilecek talimatlar…
İŞİD YENİDEN CANLANACAK ve İRAN'IN SİYASİ ÇÖZÜM ARAYIŞI ENGELLENECEK
ABD Dışişleri Bakanlığı Orta Doğu Yardımcısı David Satterfield, Trump’ın, ABD’nin Suriye’de geniş askeri varlığını sürdürmeye karar verdiğini doğruladı; amaç, IŞİD’in yeniden canlanmasını ama daha da önemlisi, İran’ın siyasi çözüm arayışıyla Suriye’de kalıcı olarak yerleşmesini ve kendini dayatmasını engellemek.
Ayrıca, Cenevre sürecinin sağlamlaştırmak için Mistura’ya maddi ve siyasi destek verilmesi gerektiğini belirtti. Tüm katılımcılar “2018 yılında ciddi bir ilerleme sağlanması” ve “Rusya’nın zafer propagandasına karşılık verilmesi” açısından bu gelişmeyi olumlu karşıladı.
Katılımcılar, “Rusya’nın siyasi çözüme ulaşma arzusuna” dikkat çekti; bunun, “Küçük Grubun” hedeflerini “daha operasyonel” hale getirmede kullanılacağını belirtti.
ABD, hâlihazırda “katılımını çok düşük seviyeye çektiği” Astana toplantılarına, “Cenevre’ye olan bağlılığını vurgulamak için” artık katılmayacağını belirtti; kati bir ifadeyle “Cenevre’ye geri dönmek için Astana’da kavramsal bir çizgi çekmeye” karar verdiklerini belirtti.
ESAD’IN KATILACAĞI SEÇİMLERE MÜDAHALE
ABD “Mistura’nın çabalarına rağmen Cenevre’nin bir fiyasko olduğunu” düşündüklerini söyledi. Cenevre’de ateşkes konusunda temkinli olduklarını belirtti: “Gerçek şu ki rejimin, muhalefetin İdlib’de ve Doğu Guta’da kalan ceplerini küçültmesini engelleme imkânımız yok.”
Yazıda, “son aylarda muhalefetin” büyük ilerleme kaydettiği belirtildi, “yine de (muhalefetin), rejimin Cenevre’yi terk etmemesi için daha esnek olması gerekecek (…) çünkü ABD, BMGK’nın 2254 sayılı Karar Tasarısında belirtilen geçiş hükümeti önerisini desteklemiyor” dendi.
Yazıda “muhalefetin sürekli olarak bu öneriyi kurcalamaktan vazgeçmesi faydalı olacaktır” dendi. Ayrıca “muhalefetin daha esnek olması, Suriye’nin bölünmesi ve Esad’ın gitmesi olan nihai hedef değiştirilmeden bir geçiş hükümeti fikrini kurcalamaktan vazgeçmesi gerek” dendi.
Bonnafort (Fransa) gelecekteki seçimlere Esad’ın katılabilecek olması sorunundan bahsetti. Satterfield (ABD) buna yanıt olarak, “Hedef Esad’ın kazanamayacağı bir seçim düzenlenmesini sağlayacak koşulların ve kurumların oluşturulmasıdır” dedi.
Satterfield Esad’ın adaylığının engellenmesi için “aleni bir neden olmadığını” belirtti. Temel mesele “rejimi, yeni bir anayasayı, BM’nin denetiminde özgür seçimleri ve bunlara uygun bir ortamın yaratılmasını görüşmeye ikna etmesi amacıyla Rusya’nın niyetinin test edilmesi” dedi.
AMAÇ RUSYA’YI ESAD’DAN VAZGEÇİRMEK
“Küçük Grup” üyelerinin tamamı, “Moskova’ya baskı yapmak için, artık Lavrov’un tatlı sözleriyle yetinmeme” konusunda anlaştı. Satterfield’e göre mesele “BMGK’nın toplantıları ve kamuoyunca geniş çaplı bir iletişim kampanyasıyla” Rusya’yı Esad’dan vazgeçmeye ikna etmek.
“Küçük Grubun” birinci toplantısının sonuçlarından biri: “Soçi’nin devre dışı kalması için Cenevre’nin yeniden canlandırılması.” Fransa “Rusya’nın pozisyonu konusunda daha fazla şeffaflık” istedi.
Ancak, “Cenevre’ye en olumlu katkıları yapmak, Cenevre formatını yeniden başlatmak” amacıyla, “Suriye’deki sivil toplumun önemli bir bölümünü bir araya getirme avantajını kullanarak” Soçi’de “cepheden” muhalefet yapmayacağını söyledi.
Suudiler “muhalifler arasındaki parçalanma riskinden bahsetti ve muhalefetin birliğinin sürdürülmesi için yardım istedi.” Satterfield, temsilcilerinin “yüklü maaşlara, güzel otellerde uzun konaklamalara değil, siyasi çözüm bulmaya daha fazla zaman ayırması gerektiğini” söyledi.
Fransa, “iletişim” konusuna vurgu yaparak bu ifadeyi destekledi. Bu noktada, yazıya şu yorum düşülmüş: “Maalesef Fransa bu çabaları finanse etmeye niyetli değil” İngiliz temsilciler, “muhalefetin iletişim işlerinin başlangıçta İngiltere tarafından fonlandığını” hatırlatıyor.
Toplantıda Satterfield, Türkiye’nin YPG’ye karşı çıkması nedeniyle “Kürtlerin Cenevre’ye katılamadığını” belirtti. Ankara’nın tutumunu anlasa da, “Suriye’nin üçte birini kontrol eden ve IŞİD’e karşı savaşta en büyük payı üstlenen bir grubu göz ardı edemeyeceklerini” vurguladı.
“RUSYA’YI KÖŞEYE SIKIŞTIRMAK İÇİN SURİYE’DE SİYASİ ROTAYI YENİDEN CANLANDIRMAK!”
Satterfield, “ABD’nin, Suriye’nin kuzeydoğusunda YPG’nin hegemonyasını zayıflatmak için farklı etnik kökenli kişilerden oluşan bir liderlik oluşturmaya çalıştığını” söyledi. Diğer yandan “Cenevre sürecinde SDF’nin de yer alması gerektiğini” belirtti.
Yazar burada bir not düşüyor: “ABD, SDF Özel Temsilcisi olarak Bahreyn eski büyükelçisi William Roebuck’ı görevlendirecek. ABD ile Türkiye arasındaki ilişkiler kötü ve düzelecek gibi görünmüyor. ABD, SDF ile Ankara arasındaki işi tek başına üstlenmek için iyi bir konumda değil.”
Hedef net bir şekilde tanımlanıyor: “Mistura’ya, Cenevre’de muhaliflerin, Esad’ın ve SDF’nin yer aldığı üçlü bir yapıyı kabul ettirmek.”
Ayrıca ABD Dışişleri Bakanı Yardımcısı, “Rusya’yı köşeye sıkıştırmak için” 23 Ocak’ta Paris’te düzenlenecek toplantı öncesinde Mistura’ya “Cenevre’de Suriye için Siyasi Rotayı Yeniden Canlandırma” adlı bir belge gönderileceğini söylüyor.
BATI’NIN PLANINI MÜKEMMEL BİR ŞEKİLDE AÇIKLIYOR
Yazar not düşüyor:
“Şu anda grupta ABD, İng., Fr., S. Arabistan ve Ürdün yer almalı. Mısır ve Almanya davet edilmeli. Türkiye de katılmalı ama görüşmeler Kürtler yüzünden zora girebilir ve bu Astana’nın etkisizleştirilmesini zorlaştırabilir. Bu nedenle bu ülkelerin katılımı acil değil.”
“ABD’NİN PLANI PETROL SAHALARINI KONTROL ETMEK İÇİN KÜRTLERİ SİLAHLANDIRMAK”
Yazının son kısmında Batı’nın Suriye stratejisinin geleceğinden uzun uzun bahsediliyor. Üç kilit sonuç çıkarılıyor: “Perde arkasında ABD liderliğinin yeniden doğrulanması…” İkinci perspektif “Rusya, umduğumuz gibi rejimden vazgeçmese bile, Rusya üzerinde baskının sürdürülmesi. Halihazırda yaptığımız şekilde-korkunç insani durumu ve sivil hedeflerin bombalanmasında Rusya’nın suç ortaklığını kınamaya devam etmeliyiz” Son olarak yazar “ABD’liler stratejilerine son halini verdikleri son aylarda katkımızı ve desteğimizi takdir ettiklerini söyledi” diyor.
Richard Labévière'e göre bu gizli yazı, Suriye’de Batı’nın stratejisini mükemmel bir şekilde anlatıyor: “Soçi’deki barış girişimlerini sabote etmek. Suriye krizine iki yeni savaş eklemek: Kürtlere karşı Türkler ve İran ile Lübnan Hizbullah’ına karşı İsrailliler.”
Belgeyi yayınlayan Richard Labévière'e göre, üst düzey Fransız bir diplomat durumu şöyle anlatıyor:
“ABD, Suriye’deki askeri yenilgisini asla kabullenmedi ve asıl stratejik hedefinden, özellikle Suriye’nin Irak ve Libya gibi bölünmesinden vazgeçmek istemiyor. İstedikleri şey, ülkedeki siyasi ve ekonomik yeniden yapılanmaya nüfuz edebilmek amacıyla, Suriye’nin doğusundaki petrol sahalarını kontrol etmek için Kürtleri silahlandırmak.” (Prochetmoyen-orient)