Emperyalizim ve sömürü bayraktarı ABD hem işgalci hem hırsız!
ABD, işgal ettiği Suriye’nin petrolünü yağmalarken, aynı zamanda da terörü palazlandırıyor.
Türkiye’nin sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunun organizatörlüğünü yapan ABD, Ankara’ya verdiği hiçbir sözü tutmuyor. Suriye’yi yağmalarken, PKK/YPG’yi de güçlendirmek için elinden geleni yapan ABD, şimdi de terör şebekesiyle ticari ilişkiye giriyor. ABD’li bir petrol firması, YPG/PKK’nın başını çektiği SDG’nin kontrolü altında bulunan bölgedeki petrolün alımı için bu grupla anlaşma imzaladı.
TERÖRÜ BESLEMEYE DEVAM EDİYOR
Suriye Dışişleri Bakanlığı, Amerikan Delta Crescent Energy LLC ile YPG’ye bağlı Suriye Demokratik Güçleri (SDG) isimli oluşumun petrol alımı konusunda anlaşma imzaladığını aktardı. Bakanlık, “Kürt isyancı grupla yapılan anlaşma ülkenin kuzeydoğusundaki ham petrolü çalmak amaçlı” derken, söz konusu anlaşmanın yasa dışı olduğunu bildirdi.
Suriye’de Dışişleri Bakanlığı, Amerikan Delta Crescent Energy LLC ile çatı yapısını YPG’nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) isimli oluşumun imza attığını aktardı. Devlet medyasında yer alan açıklamada, anlaşmanın detaylarına yer verilmedi. SDG yetkilileri de konuyla ilgili soruları yanıtsız bıraktı. Bakanlık, ‘Kürt isyancı grupla yapılan anlaşmanın ülkenin kuzeydoğusundaki ham petrolü çalmak’ amaçlı olduğunu belirterek, söz konusu anlaşmanın yasa dışı olduğunu bildirdi. Şam yönetiminin yazılı açıklamasında, “Qasd (SDG) milisleriyle bir Amerikan petrol şirketi arasında, Amerikan yönetiminin sponsorluğu ve desteği altında Suriye’nin petrolünü çalmak için imzalanan anlaşmayı en güçlü şekilde kınıyoruz” denildi. Suriye’nin egemenliğinin ihlali anlamına geldiğine işaret edilen açıklamanın devamında, “Bu anlaşma geçersizdir ve hukuki hiçbir temeli yoktur” ifadelerine yer verildi. Suriye’de savaşın başlamasından önce günlük ortalama 380 bin varil petrol üretiliyordu. Suriye'ye karşı sürdürülen vekalet savaşında İran ve Rusya, Şam yönetiminin en güçlü savunucusu konumunda bulunurken ABD, terörist güçlere destek sağlıyor.
ANLAŞMA HIRSIZLAR ARASINDA
Yetkili, ‘çalan hırsızlar ile satan hırsızlar arasında imzalandığını’ belirttiği anlaşmanın Suriye’nin egemenliği için tehdit oluşturduğunu ve ABD’nin Suriye halkının zenginliklerini çalmaya yönelik düşmanca eğilimlerinin devam edeceğini gösterdiğini vurguladı. ABD’de Cumhuriyetçi Parti’nin önde gelen isimlerinden olan ve Başkan Donald Trump’a yakınlığıyla bilinen Senatör Lindsey Graham’ın, DSG Genel Komutanı Mazlum Kobani’yle görüştüğü belirtilmişti. CBS muhabiri Christina Ruffini, Graham’ın anlaşmayı doğruladığını dile getirmişti. DSG’nin anlaşma imzaladığı şirketin Delta Crescent Energy LLC olduğu kaydedilen haberde, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun Senato Dış İlişkiler Komisyonu oturumunda Graham’a anlaşmanın ‘bir sakıncası olmadığını (!) söylediği’ belirtilmişti.
SÜREKLİ YALAN SÖYLÜYOR
Bilindiği üzere ABD yönetimi, PKK/YPG’ye dünyanın gözü önünde on binlerce TIR silah ve mühimmat sağlarken, 2017 senesinde ise teröristlere verdiği silahları geri alacağı yalanını söylemişti. Bugün gelinen noktada, ABD teröristlere verdiği silahları geri almadığı gibi işi Suriye petrolünün yağmalanmasında “ortak çalışmaya” kadar vardırmış görünüyor.
ANKARA’DAN ABD’YE TEPKİ
Açıklamada, “PKK/YPG terör örgütü, bu adımla Suriye halkının doğal kaynaklarına el koyarak bölücü gündemini ilerletme emelini açıkça gözler önüne sermiştir” denildi. Bu anlaşmanın hiçbir şekilde meşru karşılanamayacağının altı çizilen açıklamada, “ABD’nin uluslararası hukuku hiçe sayan, Suriye’nin toprak bütünlüğüne, birliğine ve egemenliğine kasteden ve terörizmin finansmanı kapsamına giren bu adıma destek vermesini esefle karşılıyoruz” ifadeleri kullanıldı.
PKK/YPG’nin ABD firması ile petrol anlaşması yapmasına Dışişleri Bakanlığı’ndan tepki geldi: “Terörizmin finansmanı kapsamına giren bu adıma destek vermesini esefle karşılıyoruz.” Suriye’deki petrolün Suriye halkına ait olduğu vurgulanan açıklamada, “PKK/YPG terör örgütü, bu adımla Suriye halkının doğal kaynaklarına el koyarak bölücü gündemini ilerletme emelini açıkça gözler önüne sermiştir. Suriye’nin doğal kaynakları Suriye halkına aittir” denildi. Bu anlaşmanın hiçbir şekilde meşru karşılanamayacağının altı çizilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “ABD’nin uluslararası hukuku hiçe sayan, Suriye’nin toprak bütünlüğüne, birliğine ve egemenliğine kasteden ve terörizmin finansmanı kapsamına giren bu adıma destek vermesini esefle karşılıyoruz. Hiçbir meşru saikle gerekçelendirilemeyecek olan bu tasarruf asla kabul edilemez.” (Ajanslar)