Biden'la "yeni başlangıç" umudu çıkmazda
Milli Savunma Bakanı Akar'ın ABD'lilere yazdığı S-400 mektubuna yanıt gelmedi, Biden ve Erdoğan arasında beklenen telefon görüşmesi de henüz gerçekleşmedi. Prof. Dr. Uzgel'e göre S-400 gerilimi daha da büyüyecek.
Rusya'dan satın aldığı S-400 füze savunma sistemi yüzünden ABD'nin yaptırımlarıyla karşı karşıya kalan Türkiye, Biden yönetimiyle ikili ilişkilerde beklediği "yeni başlangıç", henüz başlamadan çıkmaza girmiş durumda. S-400 geriliminin ikili ilişkilerde yarattığı sıkıntıyı çözmek için önce "Girit modeli" öneren Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, gerilimin giderilmesi için düşündükleri tüm teknik çözümleri "muhataplarına" ilettiği mektuba da henüz bir yanıt alamadı. Yaptırımların kaldırılması için Türkiye'nin S-400'lerden vazgeçmesini şart koşan ve bunu ABD Büyükelçisi David Satterfield aracılığıyla Ankara'ya geçtiğimiz günlerde tekrar hatırlatan Washington, pozisyonunda ısrarlı.
Ocak sonunda yürürlüğe giren Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası (NDAA) kapsamında ABD'nin Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşı Koyma Yasası (CAATSA) uyarınca S-400'ün satın alınmasında rol oynayan kişilere yaptırım kararı alınmıştı. Savunma Sanayii Başkanlığı yetkililerini yaptırım listesine alan Washington, Savunma Sanayii Başkanlığı'na ABD'den ihracatı yasaklamıştı. Türkiye F-35 savaş uçakları programından da çıkartılmıştı.
Biden, Erdoğan'ı aramadı
Joe Biden'ın başkanlık koltuğuna oturmasının ardından iki başkent arasındaki ilk temas dışişleri bakanları düzeyinde telefonla gerçekleşti. Şubat ortasında ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu arasındaki görüşmeden sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Joe Biden'ın da telefonla görüşmesi bekleniyordu. Ancak o telefon görüşmesi henüz gerçekleşmedi. Görüşmeye ilişkin henüz bir planlama yapılmadığını aktaran Ankada'daki diplomasi kaynakları, "Zamanı geldiğinde görüşme gerçekleşir" diyor.
Hem Ankara'da hem de Washington'da Biden-Erdoğan arasında bir temas kurulamamasının olarak ise S-400'ler konusunda yaşanan gerilimin büyümesi gösteriliyor.
"Ankara ve Washington arasında Rusya pazarlığı"
Peki S-400'ler sorunu Erdoğan-Biden görüşmesini doğrudan etkileyecek nitelikte mi? Taraflar bir çözüm üretebilir mi?
ABD'nin yeni yönetimi ve Ankara arasındaki gerilimi değerlendiren uluslararası ilişkiler uzmanı Prof. İlhan Uzgel'e göre Akar'ın mektubuna ABD'den yanıt gelmemesi ve Biden'ın göreve başlamasından bu yana Erdoğan'la görüşmemesi S-400 geriliminin daha da büyüyeceğine işaret ediyor.
"Tarafların ciddi bir pazarlık içinde olduğunu görüyoruz, ama şu açık ki; destek arayışında olan ve bölgesinde yalnızlaşmış bir Türkiye var. ABD de bu durumu sonuna kadar kullanacağını gösteriyor" diyen Uzgel, S-400 geriliminin Ankara-Wasington ilişkisindeki temel sorun olduğunu şöyle anlatıyor:
"Ankara'da bir, 'nasılsa bizimle ilişki kurmak zorundalar' havası var. Ama Amerika, Türkiye'nin sorunları geçiştirmeye çalıştığını öğrendi. Temel sorun, S-400'le simgeleşen Ankara-Moskova yakınlığı. Ankara, Amerika'ya Rusya'yla arasına mesafe koyacağına dair güvence vermedikçe de sorun çözülmeyecek. Ankara'yla Washington'ın bir Rusya pazarlığı yaptığı ortada."
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 10 Mart'ta Akkuyu Nükleer Santrali'nin üçüncü reaktörünün temelini birlikte atmaları planlandı. Temel atma töreni video konferansla yapılması planlanmış olsa da Erdoğan ve Putin arasındaki yakınlığı gösterecek olan bu buluşmanın Ankara-Washington ilişkilerine olumsuz yansımaları olacağı tahmin ediliyor.
Milli Savunma Bakanı Akar ise Türkiye'nin son 10 yılda patriot alımı konusunda fırsatı olmasına karşın S-400 almayı seçtiği yönünde açıklamalar olduğunu, ancak bu açıklamaların gerçeği yansıtmadığını söylemişti. Akar, "10 yıl boyunca ABD tarafına sorulan tekliflerimizle ifadelerimiz, teknolojik işbirliği, erken teslimat ve uygun fiyat beklentilerimize gereken cevap alınamadı" demişti.
S-400 konusunun Türk-Amerikan ilişkilerinde nerdeyse tüm problemlerin çözümü olacak bir "anahtar" niteliği kazandığını düşünen Loğoğlu, S-400 sorunu çözülmediği taktirde ABD'nin Türkiye'ye insan hakları başta olmak üzere Halkbank davası, Suriye, YPG'yle ilişkiler konusunda asla nefes aldırmayacağı yorumu yapıyor.
Öte yandan İran yaptırımlarının Halkbank aracılığıyla delindiği suçlamasını içeren Halkbank davasına bugün New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi'nde devam edilecek. Dava sonunda Türkiye'ye yüksek bir meblağ para cezası çıkabileceği belirtiliyor. Halkbank davasının da ikili ilişkilere zarar verebileceğine işaret eden Loğoğlu, "S-400 sorunu halledilmeden Amerika, Türkiye'ye konuşma fırsatı bile vermez. Amerika ile sorunlar büyümeden diyalog kapısının mutlaka aralanması gerekiyor" görüşünü dile getiriyor. (DW)