Seyyid Nasrallah bazı tarihi olayları ilk kez açıkladı (Türkçe alyazılı Video)
Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, El Meyadin televizyonu tarafından yeni çekilen bir belgeselde, İslam İnklabı Devrim Muhafızlarının 1980’li yılların başında siyonist İsrail ile Suriye ve Lübnan’da nasıl karşı karşıya kaldığını da anlattı.
Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, El Meyadin televizyonu tarafından yeni çekilen bir belgeselde, İslam İnklabı Devrim Muhafızlarının 1980’li yılların başında siyonist İsrail ile Suriye ve Lübnan’da nasıl karşı karşıya kaldığını ve korsan İsrail’in saldırıları karşısında Filistinli ve Lübnanlı güçleri nasıl eğittiğini ilk kez açıkladı.
HASAN NASRALLAH: ‘1982 yılında Lübnan'a siyonist saldırının ilk günlerinde, saldırının hedefi net değildi ve bu savaşın bölgesel bir savaşa dönme ihtimali vardı.
Hatta İsrail savaş uçaklarının Lübnan ve Suriye sınırındaki Bekaa bölgesinde Suriye askerlerini bombaladığını hatırlıyorum.
İmam Humeyni (ks), İran silahlı kuvvetlerini bağımsızlık mücadelesi veren Suriyelilere, Filistinlilere ve Lübnanlılara İsrail saldırısına karşı koymada yardım için Suriye ve Lübnan'a gönderme kararı aldı.
Bu karar hızlı şekilde hayata geçirildi.
İran o dönemde Irak’la savaşta olmasına rağmen, İran Devrim Muhafızları komutanı Muhsin Rızayi liderliğinde İranlı üst düzey bir heyet Şam'a geldi.
Ve sanırım yanlarında bir de ordudan bir komutan vardı zira o zaman Genelkurmay yoktu sadece ordu ve savunma bakanı vardı.
Şuan şahısları net olarak hatırlamıyorum ancak Muhsin Rızayi'yi kesinlikle hatırlıyorum.
Aynı zamanda ortak silahlı güçlerden bir grupla Şam'a geldiler ve Başkan Hafız Esad ile görüştüler.
Bizler İsrail saldırısına karşı Lübnan, Suriye ve Filistin halkının yanında durmak için geldik, mesajını ilettiler.
Ve gerçekten kuvvetler ulaştı ve onları bölgeye gönderdik.
İranlı güçler İsraillilerin bölgesine intikal edince savaşın hedefini daha net gördüler.
Bölgesel bir savaş olmayacak, Suriye'ye saldırılmayacak ve Lübnan'dan yeni bir bölgenin işgali de planlarının arasında olmayacak.
Sadece bir bölgeye kadar gelip durdular.
Aslında daha fazla dikkat çeken konu Beyrut'tu.
Sonuç olarak bu savaş iki ordunun mücadelesi olan klasik bir savaştan, gerilla savaşı ve direnişe dönüştü.
O zamanlar Suriyeliler ve İranlıların dediğine göre bu kadar silahlı kuvvetlerin kalmasına gerek yoktu.
Bu nedenle kuvvetlerin çoğu İran'a geri döndü.
İran'a bağlı güçler geri döndüler ancak Devrim Muhafızlarına bağlı olanların bir kısmı kaldılar ve Bekaa bölgesine girdiler.
Sipah, Bekaa’ya doğrudan savaşmaya değil Lübnanlılara direniş hareketi kurmalarında yardımcı olmaya geldi.
Sonuç olarak eğitim üsleri kuruldu, bizimle ve diğer güçlerle iletişime geçildi.
Sadece bize değil Lübnan'da bulunan herkese eğitim vermeye hazırlardı.
Bekaa'da ve kuzeyde yaşayan tüm Filistinlilere de eğitim vermeye hazırlardı.
İhtiyaç duydukları sürece işgalcilere karşı savaşabilmek için Devrim Muhafızlarına bağlı İranlı kardeşlerden eğitim alabilir, uzmanlaşabilirlerdi ya da tecrübe edinebilirlerdi.’ (Ajanslar)