'Amerika, sömürge planları nedeniyle Yemen'de barışı engelliyor'
Yemen Ulusal Kurtuluş Hükümeti Yüksek Siyasi Konseyi Başkanı, ABD'nin bu ülkede barışın engellenmesindeki rolüne değinerek, Filistin meselesini İslam dünyasının savunulması gereken birinci meselesi olarak değerlendirdi.
Yemen Ulusal Kurtuluş Hükümeti Yüksek Siyasi Konseyi Başkanı Mehdi el-Mişat, Kurban Bayramı münasebetiyle yayınladığı mesajda, Arap ve İslam milletlerinin, Hac ibadetini birlik olmak için bir yol olarak kullanması gerektiğini vurguladı.
Mehdi el-Mişat şu ifadelerde bulundu: ‘Müslümanlar ihtilafları ve iç savaşları bir kenara bırakmalıdır. Halkımızın savaş ve kuşatmanın başlamasından bu yana ilk kez Beytü’l Haram’a girmesi, dünyadaki her Müslümanın doğal ve normal hakkıdır. Suudi Arabistan'dan Hacc'ı siyasallaştırmayı bırakmasını istiyoruz.
Suudi-BAE koalisyonu, savaşı sürdürmek ve Yemen kuşatmasını yoğunlaştırmak için boşuna uğraşıyor. Amerika, sömürge planları nedeniyle barış için sunulan çözüm yollarını engelliyor. İşgal altındaki eyaletlerde gerçekleştirilen tüm eylemler ABD'nin komploları ve bu bölgelerdeki varlığını meşrulaştırma doğrultusundadır.’
Yemen'in el-Mesira haber kanalı, Mayıs ayı sonunda Amerika'nın bu ülke üzerindeki denetimini konu alan “Tesellut” (Hâkimiyet) adlı bir belgesel yayınladı. Bu belgeselde, güvenlik ve askeri sektörlerde görev yapmış birçok eski Yemenli yetkili, Amerika'nın müdahalelerini ve bu ülkenin Yemen'e yönelik komplolarını anlattı. Bu belgeselde ayrıca, 21 Eylül devrimi öncesi Amerika’nın hâkimiyetinin en tehlikeli araçlarına dair detaylar ve bilgiler de yayınlandı.
2014 yılında Yemen’in istifa eden cumhurbaşkanı Abd Rabbuh Mansur Hadi hükümetinin ülke işlerinin yönetimindeki yetersizliği ve Amerika’nın bu ülkeye yönelik müdahaleleri nedeniyle Yemen halkı kitlesel protestolar başlatmıştır. 21 Eylül 2014'te Mansur Hadi görevden alınmış ve Ensarullah güçleri San'a'nın kontrolünü ele geçirmiştir.
Bu belgeselde, Amerika’nın Yemen ordusu içindeki askeri faaliyetlerinin özel görüntüleri yayınlandı. Amerikalılar, bu komplolarını Yemenli askerleri eğitme kisvesi altında gerçekleştiriyorlardı. ABD Deniz Piyadeleri de Batı Kıyısında Yemenli birlikleri eğitti.
Mehdi Mişat konuşmasının devamında şu ifadelerde bulundu: ‘Yemen'in liderleri, halkı ve ordusu, bu ülkenin deniz, kara ve hava egemenliğinden taviz vermeyecek, saldırı ve kuşatmanın devam etmesini kabul etmeyecek ve Yemen ordusu bu ülkenin kaynaklarını koruyup destekleyecektir.’
Mehdi Mişat, Amerika’yı, Yemen ulusunu kaynaklarından mahrum bırakmanın cevapsız kalmayacağı konusunda uyararak şunları vurguladı: ‘Filistin bütün Arap ve İslam milletlerinin ana meselesidir ve bütün Müslümanları destekleyen ilk kaledir. Filistin ulusuna yardım etme ve özgür İslam halkını destekleme konusundaki duruşumuz sabittir.’
Geçen Mayıs ayında BM'nin Yemen özel temsilcisi Hans Grundberg'i kabul eden Mehdi Mişat, Amerika ve İngiltere'nin rolü hakkında şunları söylemişti: ‘Olaylar, ABD ve İngiltere'nin Yemen'de barışın sağlanmasına yönelik her türlü çabayı engellediğini kanıtlamıştır ve bu, bu iki ülkenin ekonomik ve siyasi çıkarlarından kaynaklanmaktadır. Biz ne zaman bir anlaşmaya varsak Amerika bölgeye o uğursuz temsilcisini gönderiyor ve bu çabaları boşa çıkarıyor.’
Mehdi Mişat, Amerika ve İngiltere'nin Yemen'de gerginlik yaratma çabalarına karşı uyarılarda bulunarak, sözlerine şöyle devam etti: ‘Eğer Yemen'de yeniden gerginlik yaşanırsa, bu, tüm dünyanın zararına olur. Yemen'in yeni bir gerilime girmesini ve Amerika ile İngiltere'nin bu gerilimden sağ çıkmasını kabul etmeyeceğiz.’
El-Mişat, Yemen'in hem barışa hem de savaşa hazır olduğunu söyleyerek şu ifadelerde bulundu: ‘Biz, vatanımızı, hürriyet ve istiklalimizi savunma konumundayız. Amerika, İngiltere ve ayrılıkçıların tüm iddiaları boşa çıktı ve bu, Yemen'deki birliğin siyasi değil, halk birliği olduğunu gösteriyor.’ (Ajanslar)