Batıda İslam düşmanlığı eylemleri devam ediyor
Batılı ülkelerin İslam karşıtı politikalarının devamında İsveç polisi, Kur'an-ı Kerim'e hakareti engellemeye çalışan 15 kişiyi tutukladı.
Son aylarda birkaç kez çirkin ve İslam karşıtı eylemlerde Kur'an-ı Kerim’e hakaret eden Irak asıllı İsveç vatandaşı Selvam Momika, bu kez bir çok Müslüman’ın yaşadığı Värnhemstorget Malmö bölgesinde Kur'an-ı Kerim’e hakaret etme girişimi bölgede yaşayanların bir çoğu tarafından itirazla karşılandı. Bu bağlamda protestoculardan en az 100 kişi ona taş ve su şişeleri fırlattı.
Protestolar büyüdükçe İsveç polisi Momika'yı desteklemek için devreye girdi ve 15'ten fazla protestocuyu tutukladı.
Son aylarda İsveç ve Danimarka ülkeleri, iddia ettikleri "ifade özgürlüğü" bahanesiyle, aşırılıkçılar tarafından Kur'an-ı Kerim'e saygısızlık yapılmasına yönelik çok sayıda izin çıkarmakla, Kur'an-ı Kerim ve İslam karşıtlığı eylemelere yeşil ışık yakıp devamını sağladılar.
Batılı ülkeler her zaman ifade özgürlüğü iddiasında bulundukları halde İslam düşmanlığı siyasetlerine devam ediyorlar. Aslında batılı ülkeler, ifade özgürlüğü ile kutsallıklara hakaret ve alay edilmesi arasındaki farkı gözardı ediyorlar.
Onlar Kuran'ın yakılması için gerekli izni verirken, özgürlük bahanesiyle kutsallıklara hakarette bulunan kişiye destek oluyorlar, fakat bu hakaretleri protesto eden kişilere saldırıyor, tartaklıyor veya tutukluyorlar.
Aslında Batılı ülkeler ancak, Müslümanların kutsallıklarına hakaret edildiği veya islamofobi veya İslam düşmanlığı gibi konuların gündeme geldiği zaman ifade özgürlüğünden söz ediyorlar, aksi halde diğer konulara ağır şekilde tepki gösteriyor ve konuları kınıyorlar; nitekim son olayda da hakarette bulunan kişiyi tutuklamak yerine, yine kendi ifade özgürlüklerini kullanarak itiraz edenleri tutukladılar.
İsveç dışişleri bakanı Tobias Billström bir süre önce İslam karşıtıeylemlerin korkunç bir olay olduğuna değinerek, Stockholm’un Müslüman ülkeler ile ilişkilerini güçlendirmek istediğini söyledi. Billström ayrıca ülkesinin her türlü islamofobi eylemini şiddetle reddettiğini ve Kur'an-ı Kerim veya her hangi kutsal kitaba kutsallığını hedef alan eylemin hakaret ve saygısızlık sayıldığını belirtti. Bazı İsveçli yetkililerin bu olaylardan esef duyduklarını belirtmelerine rağmen Stockholm hükümeti, ifade özgürlüğü ile ilgili mevcut yasalara göre, bu eylemleri engelleyemeyeceğini belirtiyor.
Avrupa ülkelerinde İslam karşıtlığı ve sembolü olan kutsal Kur’an’ı yakmak, bu ülkelerin Müslümanlara karşı soruşturma açmak, islami kutsallıklara hakaret, İslam ve Müslümanlara karşı geniş çaplı karalama kampanyaları ayrıca onların vatandaşlık haklarının alınması gibi tehditlerde bulunmaları, Müslümanların ağır siyasi ve sosyal baskılara maruz kalmalarına sebep oluyor, bu da batılı ülkelerin özgürlük iddiaları ile tamamen çelişmektedir.
Birleşmiş Milletler Sözcü Yardımcısı Farhan Hak, bunun Müslümanlara yönelik çirkin bir saygısızlık eylemi olduğuna dikkat çekerek, ifade özgürlüğünün temel bir insan hakkı olarak korunmasının önemini vurguladı ve ekledi: “Kutsal kitaplara, ibadethanelere ve dini sembollere saygısızlık kabul edilemez.”
Batılı ülkelerin çelişkili standartları sadece bunlarla sınırlı değil; batılı ülkelerin Holokost meselesi veya Ukrayna’da devam eden savaş hakkında bu ülkelerin tavırlarına bakıldığında, onların bu konularda hükümet göre alışılmadık veya illegal görüşe sahip olan kişilere ciddi şekilde tepki gösterdiğini ve haklarında soruşturma açıldığını gösteriyor. (Ajanslar)