Hizbullah, savaşçılarını güneyden çekmeyeceğini duyurdu
Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna'nın Beyrut ziyaretinin ertesi günü Hizbullah kararını vererek, Lübnan'ın güneyindeki pozisyonunu değiştirmeyeceğini duyurdu.
Terör rejimi İsrail, Lübnanlı yetkililere, Litani'nin güneyinde Hizbullah’a ait silahların bulunması sorununun çözülmemesi halinde İsrail'in Lübnan'a karşı bir savaş başlatma olasılığını aktarırken, Hizbulah ie İsrail’in talebini ‘hayal’ olarak tanımlayarak reddetti.
Hizbullah’ın 8 Ekim'den bu yana ‘Gazze'ye destek amacıyla’ işgalci İsrail'e karşı yürüttüğü savaşların ışığında güney Litani bölgesindeki varlığı meselesi, İsrail'in en büyük endişesi haline geldi. İsrail, Hizbullah’ın burayı bir ‘destek cephesi’ olarak gördüğünü düşünüyor. Çatışmaların hızı her geçen gün artarken, Tel Aviv, kuzeydeki on binlerce sakini tahliye etmenin yanı sıra ABD ve Fransız diplomatik çabaları tarafından kontrol edilen Lübnan'a karşı askeri bir kampanya başlatma tehditlerini artırmaya zorluyor.
Siyonist İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant pazartesi günü ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin'e, İsrail'in, Lübnan sınırındaki güvenlik durumu nedeniyle on binlerce vatandaşının yerinden edilmesini kabul etmediği yönünde bilgi verdi. Ancak Austin, ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin İsrail'in endişelerini anladığını ve ‘barışçıl bir çözüme’ ulaşmak için baskı yapacağını vurguladı. Ayrıca Netanyahu ve Gallant'tan diplomasiye bir şans vermelerini ve gerilimi artıracak adımlardan kaçınmalarını istedi.
Hızlı çözüm
Görünen o ki İsrail aynı tutumu geçtiğimiz pazar günü Tel Aviv'e yaptığı ziyarette Fransa Dışişleri Bakanı'na da bildirdi. Kendisinin de bunu pazartesi günü Lübnanlı yetkililere ilettiği anlaşılıyor. Colonna ziyaret sırasında herhangi bir Hizbullah yetkilisiyle görüşmede, her iki taraftan görüşmeye ilişkin talep gelmedi. Daha önceki ziyaretlerde Fransız yetkililer partinin siyasi kanadının temsilcileriyle sık sık bir araya geldi. Geçtiğimiz yıl 30 Kasım’da Fransa'nın Kuzey Afrika ve Ortadoğu Elçisi Jean-Yves Le Drian, Hizbullah’ın Direnişe Sadakat Parlamento Bloğu Başkanı Muhammed Raad ile Beyrut'un güney banliyösündeki genel merkezde bir araya gelmişti.
Colonna'nın Beyrut ziyaretine eşlik eden kaynaklar, kendisine İsrail'den herhangi bir teklif gelmediğini söyledi. Ancak İsrailli yetkililerle yaptığı görüşmelerde Tel Aviv'de hissettiği atmosferi aktardı ve Lübnanlı yetkililere ‘Güney Litani bölgesindeki (Hizbullah'ın) silahları meselesi çözülmezse ciddi bir savaş çıkma riski’ bulunduğunu bildirdi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre İsrail ise kuzeyin boşaltılması gerçeğine ve bu bölgelerde yaşayanların evlerine dönmelerinin önündeki engellere sessiz kalmayacağını vurguladı. Kaynaklar, Colonna'nın Lübnan'ın ‘hızlı çözümde ortak’ olması ve ‘Litani'nin güneyinde parti savaşçılarının varlığı sorununa çözüm bulunması’ ihtiyacını gündeme getirdiğine dikkat çekti.
Lübnanlı kaynaklar, Colonna'nın ziyaretine ilişkin izlenimlerin, Fransa'nın yaklaşık 800 askerle katıldığı ve Lübnan'da konuşlandırıldığı ‘Fransızların mayınları sökmeye yönelik bir girişimi, Lübnan'ın istikrarına yönelik bir endişe ve UNIFIL güçlerinin güvenliğine ilişkin başka bir endişeye’ işaret ettiğine inanıyor.
Hizbullah’dan karşı çıkış
Ancak Siyonist İsrail'in uluslararası delegeler tarafından dile getirdiği tehditler, ‘Gazze'ye yönelik saldırılar sona erene’ kadar güneydeki askeri operasyonlarını sürdüren Hizbullah tarafından görmezden geliniyor. Hizbullah liderleri, bunu tamamen reddediyor. Colonna'nın İsrail'in ortaya koyduğu pozisyonlara yanıt olarak Hizbullah Yürütme Kurulu Başkan Yardımcısı Şeyh Ali Damuş şunları söyledi:
Düşman bilmelidir ki Lübnanlıların kendi toprakları üzerindeki egemenliğine zarar vermek ya da Güney Lübnan'daki mevcut gerçekliği değiştirmek bir hayaldir. Çünkü bu topraklar bizim topraklarımızdır ve hiç kimse bizi oradan sökemez ya da buradaki hareketimizi kısıtlayamaz.
Damuş açıklamasını, İsrail'in Lübnan'a yönelik tekrarlanan tehditlerinin sıkıcı ve boş hale geldiğini, bu kafa karıştırıcı düşmanın gerçekliğini ve Hizbullah'ın kaygı ve korkusunu yansıdığına işaretle şöyle sürdürdü:
Gazze’de düşmanın başına gelenler onu Lübnanlıları tehdit edecek konuma sokmuyor. Düşman Gazze'de debeleniyor, onun kumlarında boğuluyor, direniş kahramanlarının ve Gazze halkının metaneti karşısında çaresiz kalıyor. Tehditlerini yerine getiremeyecek, şartlarını ve iradesini Lübnan'a dayatamayacak kadar aciz ve zayıf.
Ayrıca direnişin, düşmanı baskı altına almak, dikkatini dağıtmak, kafa karışıklığı ve endişe çemberi içinde tutmak amacıyla güney sınırında operasyonlarına devam ettiğini, dış tehdit ve baskıların bu dini, milli ve milli kimliği değiştirmeyeceğini vurguladı.
İsrail'in talepleri
Axios internet sitesi, İsrail'in ‘sınırdaki gerilime son vermek için Lübnan'la yapılan diplomatik anlaşmanın bir parçası olarak Hizbullah'ı Lübnan sınırından altı mil uzağa taşımak istediğini ABD'ye bildirdiğini’ aktardı. Haberde İsrailli yetkililerin Netanyahu ve Gallant'ın İsrail'in diplomasiye bir şans vermeye hazır olduğunu söylediğini ancak ‘önümüzdeki birkaç hafta içinde ilerleme arzusunu vurguladıklarını’ söyledikleri kaydedildi. Ayrıca, ABD Başkanı Joe Biden'ın elçisi Amos Hockstein ve diğer ABD’li yetkililerin ‘bu diplomatik çözüme ulaşmak için çalıştıkları ancak çok az ilerleme kaydedildiği’ aktarıldı.
Pazarlık uyarısı
İsrail söylemeleri Lübnan’da iç siyasi gerçekliğe de yansıdı. Ketaib Partisi Siyasi Bürosu, İsrail'in Batılı delegeler tarafından yürütülen Hizbullah'ı kuzey sınırından çıkarma taleplerinin partinin fazla gücünü Lübnan'ın, egemenliğinin ve bağımsızlığının pahasına kazanımlar elde etmek için harcayacağı bir pazarlık kozuna dönüştüreceği konusunda uyarıda bulunarak, meşruiyet dışında hiçbir silahın bulunmadığından emin olmak için Lübnan'ın egemenliğini ve bağımsızlığını koruyan uluslararası kararlara, (1559- 1701) derhal uyulması gerektiğini vurguladı.(Şarku’l Avsat)