Batı'nın dehşet planı: 'Yaşlılara ve çocuklara ölüm'
2020 yılındaki pandemi ilanından sonra bazı Avrupa hükümetlerinin yaşlıları gözden çıkardığını açıklaması, AB Merkez Bankası Başkanı Christine Lagard'ın (67) ise 'Yaşlılar artık çok uzun yaşıyor ve bu dünya ekonomisi için bir risk' sözleri dikkat çekmişti.
Sabah gazetesi yazarı Haşmet Babaoğlu, Lagarde'ın sözlerinden hareketle yakın tarihte yaşlı insanları öldürmek suçundan yargılandıktan sonra serbest bırakılan bir grup seri kadın katili hatırlattı...
Su tedavisi(!) Uygulayan "melek"
1983 yılıydı.
Waltraud Wagner, o sırada Viyana'da Lainz Hastanesi'nde çalışan 23 yaşında bir hemşire yardımcısıydı.
80 yaşındaki hastası "Acılarıma son ver" diye yalvardığında ona çok yüksek dozda morfin vermişti.
Kadıncağız öldü.
Wagner, yaşam ve ölüm üzerinde söz sahibi olmaktan fena hâlde hoşlandığını fark etti.
"Su tedavisi" adını verdiği (tedavi!!!) bir yöntem keşfetti. Yaşlı hastaların ciğerlerini suyla doldurarak öldürüyordu.
Kendini bir "melek" olarak görüyordu Wagner...
Acıya ve sefalete nokta koyduğunu düşünüyordu.
Sonunda ruhlarındaki ezikliği canilikle telafi edeceğini düşünen başka meslektaşlar bulup bir ekip kurdu.
"Yaşlılar ve çocuklar topun ağzında"
Bütün bunlar nereden çıktı, diyeceksiniz, biliyorum...
Birkaç gündür, küresel elitlerin dünyanın fazla nüfusunu problem sayan görüşleri üzerinde çalışıyorum.
Umarım paranoyadır...
Ama geçen gün de yazmıştım ya; özellikle yaşlılar ve çocuklar topun ağzında olacak galiba...
Yaşlılar dünyadan gönderilirse pek ses çıkmıyor, pandemide gördük...
Bir de daha üç dört yıl önce AB Merkez Bankası Başkanı Lagarde'ın, "Yaşlılar artık çok uzun yaşıyor, bu ekonomimiz için büyük problem" deyişi aklımdan hiç çıkmıyor.
"Sinirlerimi bozanları öldürüyorum"
İşte bu araştırmalarım sırasında karşıma 1980'lerin meşhur "ölüm melekleri" olayı çıktı işte!
Wagner ve arkadaşları çarçabuk acıyarak öldürmekten "gıcık oldukları için" onları ortadan kaldırmaya geçmişlerdi.
Bir kez "ilahlık" taslamaya başladın mı, bu çizgi hiç şaşmaz...
Artık sırf gecenin bir vakti hemşireyi bağırarak çağırdı diye öldürülen hastalar vardı...
İlerde yakalandıklarında polisin "Kimleri öldürüyordunuz?" sorusuna içlerinden biri "Sinirlerimi bozanları" demişti.
"Ölüm melekleri" yeniden işe alınmış olabilir mi?
"Ölüm melekleri" 2008'de iyi hâlden tahliye edildiler.
Şimdi başka kimliklerle yaşıyorlar.
Katliam cüreti ruhtan silinebilir mi, sanmıyorum.
Tecrübelerinden faydalanmak üzere global elitler tarafından işe alınmış olabilirler mi?(Sabah)