HTŞ: ABD'nin Suriye'deki yeni piyadesi
ABD’nin Şam ziyareti, Suriye’nin gelecekteki siyasi yapısını kendi ve müttefiklerinin çıkarlarına uygun şekilde şekillendirme çabasının bir parçası.
Suriye hükümetinin çöküşü ve silahlı grupların iktidara gelmesiyle birlikte, Şam günümüzde bölgedeki diplomatik ziyaretlerin ve etkileşimlerin merkezi haline geldi.
Arap diplomatların ardından, Türk, Avrupalı ve son olarak Amerikalı diplomatlar da Suriye’ye uçarak Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) lideri Ebu Muhammed el-Colani ile ilk görüşmelerini gerçekleştirdi.
Bu toplantıların amacı, Başkan Beşşar el-Esed hükümetinin çöküşü sonrası Suriye’nin yönetimine dair planlarını değerlendirmekti.
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Barbara Leaf, Özel Başkanlık Rehine İşleri Temsilcisi Roger D. Carstens ve Suriye Özel Temsilcisi Daniel Rubenstein, geçtiğimiz cuma günü el-Colani ile bir araya geldi.
Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre, görüşmelerin ana odak noktası Suriye’de kaybolan Amerikan vatandaşlarıydı.
Ayrıca, görüşmelerde ABD ve ortaklarının Akabe Bildirisi’nde üzerinde mutabık kaldığı prensipler ele alındı.
Leaf, aynı zamanda sivil toplum liderleri ve aktivistlerle de görüşerek Suriye’nin geleceğine dair doğrudan onların görüşlerini aldı.
Leaf bu toplantıları şu şekilde değerlendirdi: “İlk toplantı olumlu geçti, ancak yeni hükümetten sadece söz değil, eylem bekliyoruz. Bu, Suriye’yi ekonomik toparlanma yoluna koymanın temel bir noktasıdır.”
Alwaght'ın değerlendirmesine göre ABD yetkililerinin Şam’a yaptığı bu ziyaret, Washington’un son yıllardaki askeri odaklı politikasından vazgeçerek doğrudan diplomatik ilişkilere yönelmesi bakımından büyük bir değişimi temsil ediyor.
Bu görüşmeler, ABD’nin krizi yönetme ve Suriye politikasına yeni bir yön verme çabasının bir parçası olarak görülüyor.
Görüşmelerde, özellikle Sezar Yasası kapsamındaki yaptırımların kaldırılması ve HTŞ’nin terör listelerinden çıkarılması da ele alındı.
Biden yönetimi, örgütün insan haklarına saygı gösterme ve yeni hükümette azınlıkların katılımını garanti etme gibi somut adımlar atması koşuluyla, HTŞ’nin terörist etiketini kaldırma olasılığını değerlendiriyor.
ABD, HTŞ ile iş birliğinin önündeki engelleri kaldırmak için adımlar attı. ABD Dışişleri Bakanlığı, HTŞ’nin fiili lideri el-Colani hakkında bilgi sağlayanlara yönelik 10 milyon dolarlık ödül teklifini de geri çektiğini açıkladı.
El-Colani ve HTŞ, Batı’nın terör listesinde on yıl boyunca yer almış olsa da Washington ve müttefikleri bu silahlı gruba karşı IŞİD’e karşı olduğu gibi belirgin bir eylemde bulunmadı.
Zaman zaman Washington yetkilileri, bu grupların liderleriyle Şam’daki merkezi hükümete karşı iş birliğini ve koordinasyonu güçlendirmek için görüşmeler gerçekleştirdi.
Terörist etiketinin kaldırılması, HTŞ ile iş birliğinin kapısını açmayı ve gelecekteki Suriye hükümetiyle ilişkileri güçlendirmeyi amaçlıyor.
Suriye halkının ve uluslararası toplumun gündemindeki önemli bir diğer konu ise, yeni Suriye’de nasıl bir hükümetin kurulacağı. ABD Dışişleri Bakanlığı’na göre, Şam’daki görüşmeler azınlıkların katılımıyla kapsayıcı bir siyasi süreç desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
Washington, yeni Suriye için azınlık haklarına saygı, kapsayıcı bir hükümet kurulması ve iktidar geçiş sürecinde ABD’nin rol almasını içeren bir dizi ilke belirledi.
Joe Biden da insan haklarına saygıyı, uluslararası hukuka bağlılığı ve azınlıkların korunması dahil tüm önlemlerin alınmasını vurguladı.
Ancak, HTŞ lideri el-Colani’nin geçmişte el-Kaide ile iş birliği yapması ve aşırı ideolojilere sahip olması nedeniyle, bazı siyasi grupların yeni hükümetten dışlanabileceği yönünde endişeler var.
Örneğin, Aleviler gibi büyük bir nüfusa sahip grupların, el-Esed ailesi yönetimindeki önceki rejimde iktidarı ellerinde tutmuş olmalarına rağmen, yeni hükümette bir rol alıp alamayacakları belirsizliğini koruyor.
Benzer şekilde, ABD’nin ısrarla yeni hükümete dahil etmeye çalıştığı Kürtler konusunda da büyük bir engel bulunuyor. Türkiye, ABD’nin aksine Kürtlere yönelik sert bir politika izliyor ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kuzey Suriye’deki Kürt gruplara yönelik tehditlerini sürdürüyor. Bu nedenle Kürtlerin yeni hükümette yer alıp alamayacağı belirsiz.
ABD yetkililerinin HTŞ lideriyle yaptığı görüşmede, bölgesel gelişmeler ve terörle, özellikle de IŞİD ile mücadelede ortak çaba gösterilmesi gereği ele alındı.
Yeni hükümetin halka ve azınlıklara temel hizmetleri sağlayamaması durumunda, bu grupların yeniden güç kazanması için uygun bir zemin oluşabilir.
Öte yandan, IŞİD’in İsrail’e karşı hiçbir eylemde bulunmamış olması, HTŞ’nin İsrail’in Suriye’deki genişlemeci politikalarına karşı etkisiz kalması durumunda Suriye milliyetçilerinin duygularını kışkırtabilir.
ABD, HTŞ’yi hem IŞİD ile mücadelede kullanmak hem de İsrail’in güvenliğini sağlama alacak bir hükümet garantisi almak amacıyla yönlendirmeye çalışıyor.(YDH)