Bakıri: İslam dünyasının münafıklarının kaderi Siyonistlerden çok daha kötü olacak

İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri, 2 savaş gemisi Şehit Seyyad Şirazi ve Şehit Hasan Bakıri’nin Devrim Muhafızları Deniz Kuvvetleri Teşkilatı'na katılma töreninde şunları söyledi: Kutsal savunma döneminde Fars Körfezi'nde savaşçıların elleri boş olarak meydana çıktığı ilk gemilere baktığımızda ve bugün ise bu tür son teknolojiye sahip gemiler İslami İran'da ambargonun en yoğun olduğu dönemde tasarlanıp üretilmesini göz önüne alıncave biz bununla gurur duyuyoruz.

Nitekim Devrim Muhafızları Donanması'ndaki kaynakların tedariğine bağlı olarak ürüne ilişkin araştırmaların sonuca varılması ve ardından bunların üretilmesi hızı neredeyse benzersizdir. Fikir aşamasından ürünün oluşumuna ve kullanımına kadar geçen süreç kısa bir sürede ve cihatçı bir hareketle gerçekleşir. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde böyle bir yol alma süreci kat kat daha fazla zaman alır.

Tümgeneral Bakıri konuşmasının bir başka bölümünde, bölgedeki durumun hassas ve tehlikeli olduğuna dikkat çekti: İşgalci Amerikan ordusu bölgeyi bir ölçüde terk etmiş gibi görünse de, hemen çeşitli bahanelerle ve başka şekillerde bölgede boy göstermeye başladı.

İran Genelkurmay Başkanı şöyle devam etti: Filistinli Mücahitlerin 7 Ekim'deki büyük olay ve kahramanca operasyonu, suçlu Amerika'nın Akdeniz'de, Kızıldeniz'de ve Batı Hint Okyanusu'nda ve yakınımızdaki bölgede yeniden var olmasına neden olurken mazlum Filistin halkının bu kurtuluş operasyonunu, çocuk öldüren Siyonist rejimin suçlarına tereddütsüz destek vermelerinin ve bölgede var olmalarının bahanesi oldu.

Bakıri şunları vurguladı: Allah'a şükürler olsun ki, İslam Cumhuriyeti'nin savunma caydırıcılığı, ülkemizin milli güvenliği ve milli savunması için istikrarlı bir kalkan oluşturmuştur ancak silahlı kuvvetler, tehdit senaryolarında en küçük tehditleri ve olasılıkları ciddiye almak ve yüksek olma ihtimalini varsayarak hazır olmak zorundadır.

Bakıri şunları söyledi: Silahlı Kuvvetlerin her kademesinde Başkomutan’ın vurgusu ve talimatıyla sürekli takip edilen yol budur ve gücü ve hazırlığı iyileştirme süreci hali hazırda da devam etmektedir. Savunma Bakanlığı da bu savaşçıların desteklenmesinden sorumludur.

Genelkurmay Başkanı ayrıca şunları kaydetti: Gazze'deki olay büyük bir olaydır ve bölge, hatta dünya için yeni bir tarihe işaret etmektedir. Bu savaşın akıbeti ortadadır, Siyonist rejimin Gazze kuşatması altındaki mazlumlar tarafından benzersiz ve onarılamaz bir yenilgiye uğratıldığına şüphe yoktur ve hiçbir güç bu savaşın kaderini değiştiremez. Siyonistler telafisi mümkün olmayan bir yenilgiye uğradılar ama bu yenilgiyi masum ve savunmasız insanları öldürerek telafi etmek istiyorlar ki bu da kesinlikle mümkün değildir.

Bakıri şunları söyledi:  Bu cephenin iki tarafı vardır; bir tarafta mazlum Filistin halkı ve destekçilerinin yer aldığı hak cephesi ki kahraman Yemen, galip Hizbullah, Irak ve diğer direniş grupları var güçleriyle ayakta duruyor, düşmana ve destekçilerine karşı savaşıyor. Diğer yanda ise insan hakları ve batı demokrasisinin anlamsız sözlerinin gerçekliğini ortaya çıkaran zalim, utanmaz ve cani Siyonistler ve yalancı Amerika ve Avrupa.

İran Genelkurmay Başkanı şöyle devam etti: Elbette İslam dünyasında da münafıklar var. Halklarının kesin iradesinin aksine, görünüşte Filistin halkının derdini paylaşırken pratikte Siyonistleri destekliyorlar. Bir tarafta limanlarını Siyonistlerin emrine bırakanlar ve bu limanlardan her gün gemiler mal yükleyip Siyonistlere götürüyor. Diğer taraftan petrol boru hattını ve petrolünü Siyonistlerin hizmetine sunanalar ve görünürdeki iddialarının aksine limanını ve güzergahı Siyonistlerin emrine sunanlar. Bunlar Filistin halkının, İslam dünyasının ve kendi halklarının gerçekliğini çok iyi bilen münafıklardır ve Siyonistlerden çok daha kötü bir akıbete uğrayacaklardır ve mazlumların kanı boğazlarına dolacaktır.(Teesnim)