Batı'nın "ikiyüzlü tavrı" Filistinli kadınların mücadelesini daha da zorlaştırıyor
Filistinli kadınlar, küresel arenada Filistinlilere karşı yapılan adaletsiz muameleden ve haklarına duyulan kayıtsızlıktan hayal kırıklığına uğradı. Maskenin düştüğü ve gerçeğin ortaya çıktığı bir durumla karşı karşıyayız
Kudüs Kadınlar Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Fadwah Khawjah, Batı medyası ve uluslararası kuruluşların, Filistinli kadınların acılarını görmezden gelip İsrail'in işlediği suçlara sessiz kaldığını belirterek, "Artık bu değerleri pratiğe geçiremeyenlerin ikiyüzlüce yaptığı açıklamaları dinlemek istemiyoruz. Biz Filistinli kadınlar kendi rolümüzü, haklarımızı, bu samimiyetsiz ve etkisiz uluslararası kurumlarla nasıl başa çıkacağımızı çok iyi biliyoruz." dedi.
Khawjah, AA muhabirine, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla, İsrail saldırıları altında hayatta kalmaya çalışan Gazzeli kadınların durumunu ve Batı'nın taraflı tutumunu değerlendirdi.
Filistinli kadınların, tarihsel süreçte toplumlarının liderliğini üstlenerek çeşitli siyasi örgütler kurduklarını ve önemli roller üstlendiklerini aktaran Khawjah, İngiliz mandasının uygulamalarına karşı direniş sürecini başlatan, 200'den fazla kadının katıldığı ilk kadın kongresinin 1929'da Kudüs'te yapıldığını söyledi.
Khawjah, Filistinli kadınların 1987'de başlayan Birinci İntifada'da da başarılı bir şekilde örgütlendiklerini hatırlatarak, "1993'teki Oslo Barış Anlaşmalarının ardından da kadınlar, hem ulusal hem de uluslararası kadın örgütleriyle iş birliği yaparak gerçek değişim için çaba gösterdi." diye konuştu.
Filistinli birçok kadının yargı, meclis, bakanlıklar ve çeşitli siyasi partilerde görev aldığını ancak bugün gelinen noktada kadın temsilinin istenilen seviyede olmadığını kaydeden Khawjah, şöyle devam etti:
"Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de kadınlar İsrail işgalinden kaynaklanan büyük zorluklarla karşı karşıya. İsrail'in Gazze'deki saldırıları, özellikle kadınları ve çocukları hedef alıyor ve büyük acılara yol açıyor. Gazze'deki kadınlar, temel ihtiyaçlardan yoksun şekilde yaşam mücadelesi verirken, aynı zamanda İsrail askerlerinin şiddetine maruz kalıyor."
Khawjah, Gazze'de süregelen felaketlerin 7 Ekim 2023'ten sonra büyük oranda kadın ve çocukları da içeren bir soykırıma dönüştüğüne işaret ederek, şu ifadeleri kullandı.
"Çoğu kadın psikolojik ve fiziksel hastalıklarla mücadele ediyor. Özellikle ailelerini ve çocuklarını kaybedenler arasında histeri durumu yaygın olarak görülüyor. Gazze'deki kadınlar için zorluklar derin ve tarif edilemez nitelikte. Su, elektrik ve yiyecek gibi temel ihtiyaçlardan yoksunlar ve açıkta yaşıyorlar. Güvenli bölgelere kaçmaya çalışan hatta beyaz bez parçası taşıyan kadınlar öldürülüyor. Kadınlar ayrıca İsrail askerleri tarafından tecavüz de dahil olmak üzere şiddete maruz kalıyor. Kanıtlar ve ifadeler maalesef bu vahşeti vurguluyor."
Batı Şeria'daki kadınların durumunun da iyi olmadığına vurgu yapan Khawjah, şunları dile getirdi:
"Birleşmiş Milletler (BM) raporlarına göre İsrail askerleri tarafından tecavüze uğradığı bildirilen en az iki kadın var, diğerleri de tecavüz ve cinsel şiddetle tehdit ediliyor. Tutuklu kadınların İsrailli erkek askerler tarafından soyularak arandığı ortaya çıktı. İsrail ordusunun ilerlediği bölgelerde bulunan bazı kadın ve çocuklardan ise bir daha haber alınamadı. Gazze'de gözaltına alınan Filistinli kadınların yağmur altında, yiyecek bir şey verilmeden bir kafeste tutuldukları iddiası da yine BM raporlarında yer aldı."
"Maskenin düştüğü ve gerçeğin ortaya çıktığı bir durumla karşı karşıyayız"
Khawjah, Filistinli kadınların Dünya Kadınlar Günü'nü zorlu yaşam koşullarını ifade etmek için bir fırsat olarak değerlendirdiklerinden bahsederek, "Her sene Filistinli kadınlar çeşitli posterlerle gösteriler düzenliyor, kınama açıklamaları yayınlıyor, BM'ye, BM Güvenlik Konseyine ve insan hakları kurumlarına hitap eden mesajlar ve bu Nazi benzeri işgal altında deneyimledikleri acı ve trajik yaşamı belgeleyen videolar gönderiyorlardı." şeklinde konuştu.
Batı medyası ve uluslararası kuruluşların Filistinli kadınların yaşadığı acıları görmezden geldiklerine ve İsrail'in işlediği suçlara sessiz kaldıklarına dikkati çeken Khawjah, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aslında bu yeni bir durum değil. Batı medyası ve kurumları kendi ajandalarına ve çıkarlarına hizmet ederler. 7 Ekim'den sonra övündükleri bütün değerlerin sadece kağıt üzerinde, faydasız konuşmalardan ve gösterişli sloganlardan ibaret olduğunu gördük. Artık bu değerleri pratiğe geçiremeyenlerin ikiyüzlüce yaptığı açıklamaları dinlemek istemiyoruz. Biz Filistinli kadınlar kendi rolümüzü, haklarımızı, bu samimiyetsiz ve etkisiz uluslararası kurumlarla nasıl başa çıkacağımızı çok iyi biliyoruz."
Khawjah, bu taraflı tutumun Filistinli kadınların mücadelesini daha da zorlaştırdığına işaret ederek, şu ifadeleri kullandı:
"Filistinli kadınlar, küresel arenada Filistinlilere karşı yapılan adaletsiz muameleden ve haklarına duyulan kayıtsızlıktan hayal kırıklığına uğradı. Maskenin düştüğü ve gerçeğin ortaya çıktığı bir durumla karşı karşıyayız. Uluslararası kuruluşların baskıcı İsrail güçleriyle olan uyumunu, yani Neonazileri ve teröristleri kınıyoruz. Filistinliler değil, asıl evlerimizi ve şehirlerimizi bombalayan, zehirli maddeler, savaş uçakları kullanan ve sivil halkı hedef alan İsrail teröristtir."
"Gerçekler eninde sonunda ortaya çıkacaktır"
İran'da 22 yaşındaki Mahsa Emini'nin "başörtüsü kurallarına uymadığı" gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybetmesinin Batı'da ciddi bir öfkeyle kitlesel protestolara yol açtığını anımsatan Khawjah, "İran'da yaşananlar trajik, tüm dini ve hukuki kurallara aykırı ancak Batı medyasının bu olayı İslam hakkında olumsuz kalıpları pekiştirmek amacıyla kullanırken, İsrail işgal güçleri tarafından Filistinli kadınlara karşı işlenen korkunç suçlara göz yumması tamamen oyunlarının bir parçası." görüşünü paylaştı.
Khawjah, Batı medyasının gerçekte neler olduğunu göstermeye cesaretinin bulunmadığını vurgulayarak, "Bu sadece ikiyüzlülük değil, gerçekleri saklayan, etik olmayan ve ön yargılı bir medya ancak gerçekler eninde sonunda ortaya çıkacaktır." ifadesini kullandı.
Batı'nın, Gazze'de insanlığa karşı işlenen suçları yok sayarken, Rusya-Ukrayna savaşına yaklaşımının bu taraflı tutumun altını çizdiğini kaydeden Khawjah, sözlerini şöyle tamamladı:
"Dünya çocuklara karşı bile adaletsiz. Sadece Batılı çocuklara önem veriliyor. Başkalarıyla kıyaslanmayı kabul etmiyoruz. Filistinli çocuklar harika, dayanıklı, cesur, bu toprağın gerçek sahipleri. Dünya bilmeli ki bu çocuklar Filistin'i baskıcı ve zalim işgalden kurtaracak."(Ajanslar)