Şeyh Ali Damuş'tan önemli açıklamalar
Bir Hizbullah yetkilisi, Direniş’in “düşmanı mağlup edip müzakereleri kabul etmeye zorladığını” belirtirken, başka bir yetkili de “bir ahlak ve insanlık dengesi savaşı” verdiklerini belirtti.
Hizbullah Yürütme Konseyi Başkan Yardımcısı Şeyh Ali Damuş, Direniş düşmanı mağlup edip, müzakereleri kabul etmeye zorladığını söyledi.
Gazze Şeridi'nde gelinen noktada, düşmanın ilan ettiği hedeflerden herhangi birine ulaşmasının engellenip yenilgiye uğratıldığını kaydeden Damuş, bunun İslami Direniş, Hamas, Filistin Direniş grupları ve tüm Direniş Ekseni için büyük bir zafer olduğunu ifade etti.
Beka’nın Nasıriye beldesindeki bir programda konuşan Şeyh Damuş, Direniş’in, düşmanı müzakereleri kabul etmeye ve savaşın bitiminden sonra Gazze'nin kaderini tartışmak üzere masaya oturmaya zorladığını vurguladı.
Damuş, Lübnan'daki İslami Direniş’in ve direniş ekseninin de Gazze'ye destek mücadelesiyle, düşmanın Gazze düzeyinde ve bölgesel hedeflerine ulaşmasını engellediğini ifade etti.
Askeri denge ve korku dengesi sürecinde yeni denklemler kaydedildiğini söyleyen Damuş şunu söyledi: “Amerika ve düşmanın yaptığı vahşi saldırılar, Filistin'e yönelik uluslararası komplolarının sahteliğini ortaya çıkarmış ve Filistin meselesini dünyanın bir numaralı meselesi haline getirmiştir.”
Hizbullah yetkilisi şöyle devam etti: “Amerika, Lübnan ve Filistin'deki Direniş’i itibarsızlaştırmak için milyarlarca dolar harcadı, şimdi de Amerikan ve Batılı üniversitelerde Direniş’in bayrakları yükseliyor. Düşmana karşı büyük bir tarihi zaferle ve bölgedeki Amerikan hegemonik projelerinin büyük bir tarihi düşüşüyle karşı karşıyayız.”
Öte yandan Lübnan Parlamentosu’ndaki Direnişe Vefa Bloğu Başkanı Muhammed Raad, "Bugün bizimle düşmanlarımız arasındaki savaş, yalnızca bir silah ve güç dengesi savaşı değil; daha ziyade, gelecek nesillere sunacağımız bir ahlak ve insanlık dengesi savaşıdır” dedi.
Düşmana karşı zaferin tarihi ve ayırt edici olacağını kaydeden Raad şunları söyledi: “Ülkeyi ve insanı korumaya yönelik bir adanmışlık modeli sunuyoruz. En yüksek ahlaki ve insani standartlara sahip mücahidleri sunuyoruz. Bir sivili hedef almıyorlar, yaralıyı kullanmıyorlar, ağaçları kesmiyorlar, çevreyi koruyorlar. Karşılarına tüm insan varlığını hedef alan bir düşman çıkıyor. Bizim karşımızdaki düşman vahşi insanın en çirkin görüntüsünü sunuyor” ifadelerini kullandı.
Raad şöyle devam etti: "Bu düşman savaşı bitirsin ya da bitirmesin, direnişçiler için durum aynıdır. Bu düşman, Refah'a girse veya daha fazla katliam yapsa bile, yaptığı vahşiliğin üstüne artık hiçbir şey ekleyemez. Vahşilikten sonra vahşilik yoktur, çünkü bu nihai kaybetme ve insani çöküştür.”
Düşmanla süren savaşın tarihi olması gibi, zaferin de tarihi ve ayırt edici olacağını kaydeden Raad, düşmanın bozuk imajını kontrol altına alma aşamasında olduğunu belirtti. (YDH)