Avrupa Parlamentosu seçimleri: Kazananlar ve kaybedenler kimler?
Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinin son ermesinin ardından birçok Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkede aşırı sağın yükselişe geçmesi seçimin en çok dikkat çeken unsuru oldu.
Avrupa'daki seçim maratonunun pazar gecesi itibarıyla sona ermesiyle, AB'nin 27 üyesinde kazanan ve kaybedenlerin kimler olduğu netleşmeye başladı.
İtalya Başbakanı Giorgia Meloni oyların tahmini %28'ini alarak Brüksel'deki kilit rolünü pekiştirirken, Fransa'da Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron o kadar kötü bir performans sergiledi ki erken seçim çağrısı yapmak zorunda kaldı.
Kazananlar:
- Fransa'da aşırı sağcı Marine Le Pen Ulusal Birlik (RN) Partisi. Oyların yüzde 31'ini alarak ülkede erken seçimleri tetikledi.
- Merkez-sağ tandanslı Avrupa Halk Partisi (EPP). Parlamento'daki en büyük grup olmaya devam etti ve 2019'a kıyasla 13 sandalye kazandı.
- İtalya’da Başbakan Giorgia Meloni ve İtalya’nın Kardeşleri (FdI) Partisi. Yüzde 26-30 bandında oy oranıyla birinciliği garantiledi.
Kaybedenler:
- Yeşiller. Avusturya ve Almanya'da beklenenden çok daha kötü bir performans sergiledi
- Farklı üye devletlerdeki merkez sağ tandanslı Renew Europe (RE). 2019'a kıyasla AP'de 20 sandalye kaybetti.
- Almanya'da Sosyal Demokratlar. Şansölye Olaf Scholz'un partisi, EPP'nin ardından aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) ile ikinci sırayı paylaştı.
İlk tahmin
AP tarafından yapılan seçim sonuçlarına ilişkin ilk tahminlere göre Yeşiller ve liberal RE Grubu yaklaşık 20 milletvekili kaybederek, üst düzey yetkilileri ve AB yasalarını desteklemek için gerekli olan Avrupa yanlısı meclis çoğunluğun tehlikeye düşmesine neden oldu.
Tüm sandıklar kapandıktan ve saat gece yarısını geçtikten hemen sonra açıklanan sonuçlara göre, Yeşiller partisi, Mart 2024'te sahip olduğu 72 milletvekilinden 53 milletvekiline düşecek.
Macron'un başını çektiği RE, 102 sandalyeden 83'e düşerek Fransız Cumhurbaşkanı'nın şaşırtıcı bir hamleyle ulusal meclisi feshetmesine yol açtı.
Bu çöküşe, aşırı sağ partilere artan destek eşlik ediyor.
Fransa'da yapılan tahminlere göre aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) partisi oyların yüzde 31,5'ini alarak Macron'un elde ettiği oyun iki katından fazlasını kazandı.
Macron, "Fransa'nın sükûnet ve uyum içinde çalışabilmesi için net bir çoğunluğa ihtiyacı var" dedi. "Mesajınızı ve kaygılarınızı anladım ve onları cevapsız bırakmayacağım."
AP tahminlerine göre Avusturya'da da aşırı sağcı FPÖ'nün oyların yüzde 25.7'sini alarak milletvekili sayısını ikiye katlayarak altıya çıkaracağı tahmin ediliyor.
Almanya'da Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) ve Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) partilerinin 2019'daki %29'luk oy oranına benzer şekilde %30'un biraz üzerinde oy alacağı tahmin ediliyor. Son tahminlere göre aşırı sağcı AfD, 2019'da %11 olan oy oranını %14,2 oranına yükselterek Şansölye Olaf Scholz'un Sosyal Demokratlarının hemen arkasında yer alıyor.
Sandık çıkış anketleri, Avrupalı Muhafazakârlar ve Reformcular (ECR) grubuna mensup Meloni'nin İtalya'nın Kardeşleri (FdI) partisinin, yüzde 23,7 olarak tahmin edilen merkez sol Demokrat Parti muhalefetinden çok daha iyi bir performans sergilediğini gösteriyor.
Meloni'nin hükümet koalisyonundaki diğer iki parti olan Forza Italia ve Lega ise sırasıyla %10,5 ve %8'lik oy oranlarına sahipler ve FdI kadar iyi bir durumda görünmüyorlar.
Anketlere göre bu sağ eğilimler, Vox'un temsiliyetini iki ya da üç milletvekili ile arttırmasının beklendiği İspanya'da durumu doğrularken, yine aşırı sağ popülist olarak tanımlanan yeni sağ oluşum olan Se Acabó La Fiesta ("Parti Bitti") ilk kez iki ya da üç milletvekili çıkaracak.
Dört gün süren oylamanın ardından yeni parlamento için tahminler hala kesinleşmiş değil.
Hollanda şimdiden sağa kaydığını teyit etti
Hollanda'da oy verme işlemi Perşembe günü gerçekleşti ve son tahminler Geert Wilders'in aşırı sağcı Özgürlük Partisi'nin (PVV) altı sandalye kazanacağını gösteriyor.
Bu dalgalanma bazılarının beklediği kadar aşırı olmadı ve sandık çıkış anketlerine göre AP'de sekiz sandalye alacağı tahmin edilen PvdA/GroenLinks ittifakının zafer kazanmasını sağladı.
Dünyanın en büyük çok devletli demokratik uygulaması olan bu seçimler, AP'nin 720 üyesinden hangilerinin önümüzdeki beş yıl boyunca AB mevzuatını müzakere edeceğini belirliyor.
Seçimler, COVID-19 salgını ve Ukrayna'nın Rusya tarafından işgalinin hakim olduğu çalkantılı bir dönemin ardından gerçekleşti. Seçmenlerin endişelerinin en üst sırasında yer alan, gittikçe artan hayat pahalılığından bahsetmeye gerek bile yok.
Yeni AP üyelerinin ilk görevleri
AP üyelerinin ilk görevleri arasında, görevdeki başkan Ursula von der Leyen'in ikinci bir dönemi garantilemeyi umduğu Avrupa Komisyonu'nu yönetecek adayı onaylamak olacak.
Avrupa Parlamentosu'nda hiçbir parti çoğunluğa sahip değil ve oylamalar genellikle gerekli çoğunluğa sahip bir koalisyonun bulunmasıyla konu bazında karara bağlanıyor.
Tarihi boyunca AP'ye her zaman iki büyük grup olan merkez sağ Avrupa Halk Partisi ve merkez sol Sosyalistler hakim oldu.
Bu iki grup 2019 seçimlerinde birleşik çoğunluklarını kaybetti ve o zamandan beri Yeşiller ve Liberaller gibi partilerle gayrı resmi ittifaklar kurmak zorunda kaldılar. Tahminler 2024'te ittifaklarla yeniden kazanmalarının pek mümkün olmadığını gösteriyor.
AP milletvekilleri aynı zamanda yeni yasa tekliflerini değiştirme ya da bunlara karşı çıkma hakkına da sahip olacaklar. Bu da karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik iddialı bir dizi yasadan oluşan AB Yeşil Mutabakatı'nın kaderini belirleyecek.
Her ülkenin nüfusuna göre belirli sayıda AP üyesi tahsis edilmekle beraber, bu sayı Almanya için 96 iken Güney Kıbrıs, Malta ve Lüksemburg'da sadece altı.(Euronews)