Suriye muhalefeti resmen bölündü
Suriye muhalefetinin etkili gruplarından Şam Cephesi, Ankara-Şam yakınlaşmasına tepki göstererek sözde ‘Suriye Geçici Hükümeti’ ile işbirliğini durdurdu. Şam Cephesi bir süredir Ebu Zeydin Sınır Kapısı’nın açılmasını protesto ediyordu.
Türkiye ile Suriye arasında normalleşme süreci kapsamında atılan ilk güven artırıcı adımlar, Suriye muhalefetini bölmeye yetti. Ebu Zeydin Sınır Kapısı’nın açılmasına tepki gösteren Şam Cephesi, bir süredir düzenlediği protestoların ardından yayınladığı açıklamada, “Suriye Geçici Hükümeti” ile işbirliğini askıya aldığını duyurdu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad arasında karşılıklı verilen sıcak mesajlar, sahada bir dizi olumlu adımı da beraberinde getirmişti. İki ülke arasında güvenin yeniden tesis edilmesinin ilk adımı olarak Ebu Zeydin Sınır Kapısı geçişlere açılmış, Gaziantep-Halep yolunda genişletme çalışmaları başlatılmıştı.
Ancak bu adımlar, Suriye muhalefeti içindeki bazı gruplar tarafından “bölgeyi Şam’a teslim etmenin öncülleri” olarak değerlendirildi. Ebu Zeydin Sınır Kapısı’nın açılmasına karşı başlatılan protestolar, geçen hafta kopuşa kadar gitti.
İlişkiler durduruldu
Yerel kaynaklar, bölgede yaşanan protestolar konusunda 4 Eylül Çarşamba günü Gaziantep’te bir toplantı düzenlendiğini bildirdi. Bu görüşmede protestolara öncülük eden Şam Cephesi liderleri ile sözde Suriye Geçici Hükümeti Başbakanı Abdurrahman Mustafa arasında sert tartışmalar yaşandığı kaydedildi.
Mustafa’nın, kapının açılmasına karşı çıkan Ahrar el-Şarkiye ve Şam Cephesi’ni “terör yaratmakla” suçladığı, bu grupların ise Mustafa'yı “kendi kişisel çıkarları için Türk yetkililer nezdinde itibarlarını zedelemekle” eleştirdiği belirtildi.
Toplantının ardından Şam Cephesi’nden yapılan açıklamada, sözde Başbakan Abdurrahman Mustafa’nın Halep kırsalındaki “halk hareketi”ne sabotaj düzenlediği, kendilerine yönelik de “eşi benzeri görülmemiş bir düşmanlık” sergilediği belirtildi. Mustafa’nın istifasının ve yeni bir hükümet kurulmasının istendiği açıklamada, grubun sözde “Suriye Geçici Hükümeti” ile ilişkilerini askıya aldığı bildirildi.
‘Güç dengesi değişebilir’
ABD Kongresi tarafından finanse edilerek Arapça yayın yapan Al Hurra sitesi, Şam Cephesi’nin bildirisinin “muhalefetin içindeki derin ayrılıkları gün yüzüne çıkardığını” yazdı. Siteye konuşan Harmon Çağdaş Araştırmalar Merkezi'nden Dr. Samir Abdullah, bu gelişmenin “bölgedeki siyasi ve saha gerçekliği üzerinde büyük yankıları olabilecek önemli bir dönüşüm” olduğunu belirtti. Abdullah’a göre Şam Cephesi’nin Geçici Hükümet ile temasını kesmesi, muhalefet içindeki güç dengesini değiştirebilir.
Suriye Hükümeti’ne yakınlığı ile bilinen El Vatan gazetesi ise, “artık Türkiye’nin, Suriye’nin kuzeyinde maaş, silah, lojistik ve siyasi destek vererek hayatta kalmasını sağladığı milislerin kontrolünü elinde tutamadığını” ileri sürdü. El Vatan’a konuşan gözlemciler, Ebu Zeydin’in açık kalması konusunda bölgedeki “askeri polis” ile Şam Cephesi militanları arasında çatışma potansiyelinin yüksek olduğunu kaydetti.
‘İlk adım’
Türkiye-Suriye normalleşmesi kapsamında, geçen haftalarda Suriye Hükûmeti’nin yönettiği bölgeler ile muhalefetin kontrolündeki bölgeler arasında geçişi sağlayan Ebu Zeydin Sınır Kapısı, 4 yıl aradan sonra yeniden ticari geçişlere açılmıştı. Bunun üzerine protestolara başlayan Şam Cephesi, kapıya yakın bir yerde nöbet çadırı kurmuş ve gelen ticari kamyonları geri çevirmeye başlamıştı.
Şam Cephesi’nden bir protestocu, kapının açılmasını şu ifadelerle yorumlamıştı: “(Ebu Zeydin’in açılması) Türkiye-Suriye normalleşmesi doğrultusunda Türkiye’nin ele geçirdikleri bölgeleri Esad rejimine devir edeceğine dair ilk adım.”
Türk bayraklarını yakmışlardı
Halep’in kuzey kırsalında etkili olan Şam Cephesi, 2014 yılında Suriye Ordusu’na karşı savaşmak üzere İslami Cephe, Mücahid Ordusu, Nureddin Zengi Hareketi, Fastakim Kama Umirt ve Doğruluk ile Gelişim Cephesi’nin birleştirilmesiyle oluşturuldu. Koalisyona 2015 yılında Batı destekli Hazm Hareketi de dahil oldu.
Bu grupların bir kısmı “ılımlı” olarak nitelenirken, bir kısmı Selefi militanlardan oluşuyordu. Şam Cephesi’ni oluşturan gruplar birkaç kez kendi içinde çatıştı, grup feshedildi ve tekrar oluşturuldu. Şam Cephesi’nin Öncüpınar Sınır Kapısı’nın Suriye tarafı olan Bab el-Seleme Sınır Kapısı’nın yönetiminde önemli bir rol oynadığı belirtiliyor. Geçen ay bu sınır kapısında bulunan Türk bayrakları, Kayseri’de yaşanan kışkırtmanın ardından silahlı militanlar tarafından yakılmış, geçiş yapan Türk tırları kurşunlanmıştı.
PKK/YPG’yle uzlaşmaya hazırlar
Ebu Zeydin Sınır Kapısı’nın açılmasına ve Ankara-Şam yakınlaşmasına karşı olan bu muhalif gruplar, Türkiye’yi PKK/YPG’ye katılmakla tehdit ediyorlar. Sınır kapısının açıldığı ilk günlerde bir protesto düzenleyen bu gruplar, doğrudan ellerindeki pankarta “SDG ile ilişkileri normalleştirmemiz, Rejim ile ilişkileri normalleştirmemizden daha kolay.” yazmışlardı.
Nitekim Şam Cephesi, daha 2015 yılında PKK/YPG ile üç maddelik bir anlaşma imzalamıştı. Şam Cephesi’nin o dönemki üst düzey yetkilisi Şeyh Abdullah el-Osman, Suriye Ordusu’nun Afrin üzerindeki tehditleri nedeniyle YPG’yle işbirliğine ihtiyaç olduğunu, YPG’ye askeri destek vereceklerini söylemişti.
Osman “YPG ile Afrin’de İslami şeriatı uygulama konusunda uzlaştıklarını” ifade etmişti. Zeytin Dalı Harekâtı ile birlikte ise Şam Cephesi’nin bu sözde anlaşması ortadan kalkmıştı.(Aydınlık)