El-Husi: İsrail “Davut Koridoru” planını uyguluyor
Seyyid Abdulmelik el-Husi yaptığı haftalık konuşmasında, İsrail'in Suriye ve bölgedeki komplolarını, Yemen Silahlı Kuvvetleri'nin son operasyonunu ve Gazze'de devam eden soykırımı ele aldı.
Yemen'deki Ensarullah hareketinin lideri Seyyid Abdulmelik Bedreddin el-Husi bugün yaptığı açıklamada Yemen Silahlı Kuvvetleri’nin çarşamba günü iki hipersonik balistik füze fırlattığını teyit etti.
Seyyid el-Husi televizyonda yaptığı haftalık konuşmasında, füzelerden birinin İsrail Güvenlik Bakanlığı'nı hedef aldığını söyledi.
El-Husi, bu saldırıların İsrail'in Yemen'e düzenlediği hava saldırısıyla aynı zamana denk geldiğini, bunun da işgal güçleri için büyük bir karmaşaya neden olduğunu ve görevlerini aksattığını belirtti.
Yemenli lider, İsrail ordusunun Hudeyde'deki limanları ve Sanaa'daki iki elektrik santralini hedef aldığını ve bunun sonucunda dokuz sivilin hayatını kaybettiğini belirtti.
Seyyid el-Husi, Yemen'e yönelik düşmanlığın, kendilerini Filistin halkını ve Gazze'deki savaşçılarını desteklemekten asla caydırmayacağını vurguladı. İsrail'in Yemen'e yönelik saldırısının, Gazze'ye desteğin beşinci aşaması boyunca tırmanışın seviyesini düşürmeyeceğini de sözlerine ekledi.
Abdulmelik el-Husi, dayanışma kampanyasının başlangıcından bu yana Yemen Silahlı Kuvvetleri’nin toplamda 1.147 balistik füze, seyir füzesi ve insansız hava aracı fırlattığını ve düşmanla bağlantılı 211 gemiyi hedef aldığını belirtti. Ayrıca Kızıldeniz, Bab el-Mendeb ve Arap Denizi'nde İsrail deniz trafiğini engellemeyi de başardıklarını söyledi.
Bu operasyonların, Uzak Doğu'ya ve Uzak Doğu'dan mal ticareti için İsrail'in ana merkezi olan Umm el-Raşraş (Eilat) limanının kesintiye uğraması ve kapatılması da dahil olmak üzere işgal için önemli ekonomik kayıplara neden olduğunu açıkladı.
Yemenli lider ayrıca, Irak'taki İslami Direniş ile Yemen Silahlı Kuvvetleri arasında, Yemen'in yılmayacağını teyit ederek, tırmanışın devamı olarak düşmanı vurmak için ortak bir operasyondan bahsetti. İsrail işgaline karşı operasyonlarının ölçeğini ve yoğunluğunu sürekli olarak artırma kararlılıklarını vurguladı.
“ABD, İsrail ya da müttefiklerinin meydan okumaları ya da saldırıları ne olursa olsun Filistin halkını destekleme pozisyonumuzdan sapmayacağız” diyen lider, Yemen halkını cuma günü düzenlenecek kitlesel bir mitinge katılarak işgale karşı meydan okuduklarını ilan etmeye ve kararlılıklarını teyit etmeye çağırdı.
Gazze’deki durum
Yemen Ensarullah Hareketi lideri, İsrail soykırımının başlamasının 440. gününde yaptığı açıklamada, Cibaliya'daki durumun Gazze Şeridi'ndeki hesaplı, kasıtlı ve yıkıcı Siyonist hedef almanın boyutlarını ortaya koyduğunu belirtti.
Seyyid el-Husi, Gazze'de devam eden şiddet olaylarına değinerek, işgalcilerin sistematik açlık suçları, insani yardımların engellenmesi ve hastanelerin acımasızca hedef alınması yoluyla kaos ve yıkımı kışkırtma planlarını eleştirdi.
Yemenli lider, Filistin halkına karşı yürüttükleri açlık savaşının bir parçası olarak, Gazze'de İsrail işgal güçleri tarafından kasıtlı olarak hedef alınan en az 700 yardım görevlisinin hayatını kaybettiğini hatırlattı.
Arap hükümetlerini, onların Filistin ve Gazze için dayanışma ve eylem konusundaki tembelliklerini kınayan el-Husi, sessizliğin, eylemsizliğin ve hatta İsrail işgaliyle işbirliğinin bu yönetimler tarafından seçilen yol olduğunu söyledi. El-Husi, bu durumun onları “başarısızlık ve sorumluluktan kaçma konusunda ülkelerin en büyüğü” haline getirdiğini belirtti.
Filistin Yönetimi’ne de değinen Seyyid el-Husi, sembolik bir otorite olmasına rağmen, geleneksel olarak olduğu gibi hem kendisine hem de halkına ve ulusuna zararlı bir rol oynadığını belirtti. “Bu otorite Filistin halkı için herhangi bir koruma sağlamıyor; tam tersine ihanet sınırlarını aşan vahim bir hata işliyor” dedi.
Ensarullah lideri Hamas ve onun askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'ndaki kardeşlerine seslenerek “cihat yolculuğunun” başlamasının yıldönümü münasebetiyle tebriklerini ve hayır dualarını iletti.
Siyonist rejimin kuruluşundan bu yana İsrail ordusundaki suçlu işgal güçlerine en fazla can kaybını verdiren el-Kassam Tugayları'nın Gazze'deki savaş alanına ilişkin konuşan el-Husi, Hamas'ın tüm Filistinli gruplardaki yoldaşları ve kardeşleriyle birlikte direnişe devam etmesini umduğunu söyledi.
Suriye ve İsrail'in fantezileri
Seyyid el-Husi konuşmasının başka bir bölümünde Suriye'deki gelişmelere, özellikle de İsrail'in ABD işgali altındaki bölgelerde Fırat'a ulaşan saldırılarını içeren “Davut Koridoru” planına değindi.
İşgalcilerin fantezisinin Fırat'a ulaşmak ve Suriye'de engelsiz bir açılım görmek olduğunu belirten lider, İsrail'in bu tür fırsatlar aradığını ve Şeyh (Hermon) Dağı'nın işgalini, özellikle de tüm Levant'a baktığı için stratejik sonuçları nedeniyle “bir şölen” olarak gördüğünü sözlerine ekledi.
Seyyid el-Husi, işgalcilerin Suriye'ye yönelik saldırılarını “Başan'ın Oku Operasyonu” olarak adlandırdıklarını ve bu ismin Suriye'nin güneyi ile Ürdün'ün kuzeyini sözde Yahudi krallığının bir parçası olarak gören eski bir Yahudi efsanesini sembolize ettiğini vurguladı.
El-Husi, Suriye'nin kaynaklarının hedef alınmasıyla ilgili olarak da önemli tüm silahların ve stratejik kabiliyetlerin korumasız bırakılmasına dikkat çekti. Bunların terk edilmesinden ve yok edilmesinden duyduğu üzüntüyü dile getiren Yemenli lider, bunu “garip ve hayret verici bir kayıtsızlık” olarak niteledi.
İşgalcilerin Suriye'yi karadan, denizden ve havadan caydırıcı bir karşılıkla karşılaşmadan ihlal ettiğini, belirli belgeleri, ekipmanları ve araştırmaları çalmak için ekipler gönderdiğini de sözlerine ekledi.
Seyyid el-Husi, ABD’nin Suriye petrolünü çalmaya devam ederken İsrail’in de Filistin'de her şeyi çaldığını ve şimdi de Suriye'deki su kaynaklarına odaklandığını belirtti.
Yemenli lider, Suriye'deki şiddetin sonuçları arasında Mısır Ordusu'nun da Suriye Ordusu ile aynı riskle karşı karşıya olduğunu vurgulayarak, düşmanların askeri yeteneklerini yok etmek için en üst düzeyde kaosu kışkırttığı anda Mısır'ın tehdit altına girdiğini belirtti.
ABD ve İsrail birlikte hareket ediyor
El-Husi, Lübnan'la ilgili olarak da “ateşkes anlaşmasına ve Lübnan'ın taahhütlerine uymasına rağmen düşmanın Lübnan'a yönelik saldırılarını sürdürdüğünü ancak düşmanın kalleşliğiyle tanındığını” ifade etti.
İşgal rejiminin Arap uluslarına karşı devam eden suçlarının ABD tarafından desteklendiğini ve kolaylaştırıldığını söyleyen Yemenli lider, her ikisinin de aynı Siyonist madalyonun iki yüzü olduğunu belirtti. Ayrıca, Batı'nın, işgalin halklara karşı işlediği ve uluslararası yasa ve standartların hepsini ihlal eden tüm suçları “meşru müdafaa” kisvesi altında tanımladığını vurguladı.
El-Husi, “Müslümanlar arasındaki büyük rehavete ve bazı rejim ve grupların İsrailli düşmanla suç ortaklığına” da değinerek “bunun düşmanı birçok ülkeyi hedef almaya teşvik eden ana nedenlerden biri olduğunu” söyledi.
Sözlerinin sonunda İran İslam Cumhuriyeti’ne de değinen el-Husi, İran’ın Filistin davasına yönelik görevlerini tam anlamıyla yerine getirdiğini ve bu durumun onu, tembel rejimler arasında eşsiz bir ülke haline getirdiğini vurguladı.(YDH)