'Hizmet sektörü sıkıntılar yaşıyor'
MÜSİAD Bursa Şubesi 'Hizmet, Danışmanlık ve Eğitim Sektör Kurulu Toplantısı'nı gerçekleştirdi.
Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Bursa Şubesi ‘Hizmet, Danışmanlık ve Eğitim Sektör Kurulu Toplantısı’nı gerçekleştirdi. Toplantısı’ya MÜSİAD Bursa Şubesi Sektör Kurulları Başkanı Mutlu Olağaner, Hizmet, Danışmanlık ve Eğitim Sektör Kurulu Başkanı Mahmut İnan, MÜSİAD Bursa Şubesi Yönetim Kurulu üyeleri, hizmet sektöründe faaliyet gösteren firma temsilcileri, avukatlar ve mali müşavirler katılım gösterdi.
Toplantının açılış konuşmasını yapan MÜSİAD Bursa Şubesi Hizmet, Danışmanlık ve Eğitim Sektör Kurulu Başkanı Mahmut İnan, “Çağımızda hizmet sektörünün gelişmişliği, o ülkenin refah kriteri olarak görülmektedir. Dünyada Hizmet sektörünün ekonomideki payı giderek önem kazanıyor. Ülkemizde hizmet sektöründeki istihdam oranı yüzde 51 iken bu oran gelişmiş ülkelerde yüzde 70’ler civarındadır. Bu alanda ülkemizin hedefi, hizmet sektörünün toplam istihdam içindeki oranının gelişmiş ülkelerde olduğu gibi yüzde 70’lerin üzerine çıkarmak olmalıdır.” dedi.
“Vergi konusunda hizmet sektörü sıkıntılar yaşıyor”
Ülkemizdeki işsizliğin azaltılması ve gelişmiş ülkelerin hayat standartlarını yakalayabilmemiz için hizmet sektörüne, ciddi teşviklerin verilmesi gerektiğini ifade eden İnan, “Hizmet sektörünün çok önemli problemleri var. Özellikle vergi konusunda büyük sıkıntılar yaşıyoruz. Ticari faaliyetlerimizi sürdürmek için satın aldığımız binek araçlar, ticari araç sınıfında görülmemekte ve bu nedenle binek araçlara ödediğimiz KDV direkt olarak vergiden düşülememekte, birçok girdi maliyetinin gider olarak yazılamaması sonucu işletmelerimiz sadece devlete çalışan kurumlara dönüşmektedir.17 Ağustos 1999 yılında yaşadığımız deprem sonrası alınmaya başlanan ve hâlâ devam eden peşin vergiler de yaşadığımız sıkıntılardan bir başkasıdır. İşletmelerin KDV alacakları da önemli bir sorun olarak göze çarpıyor. Piyasada var olan uzun vadeler de işletmelerin tahsil edemedikleri kazançlar için vergi ödemeye zorlandıklarından, bu durum vergi ödemelerini imkânsız kılmaktadır. Bu sorunların hizmet sektörünün ekonomi içerisindeki önemini kavramış yetkililerce ele alınıp, bir program dâhilinde çözülmesini arzu ediyoruz.” şeklinde konuştu.
“Kanunlar anlaşılır olmalı”
Toplantıya konuşmacı olarak katılan Uludağ Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Yüce ise Türkiye’de Vergi Usul Kanunu’nda ciddi sorunların olduğuna dikkat çekti.
Vergi mevzuatından kimsenin memnun olmadığını dile getiren Yüce, “Bu kadar kişinin mutlu olmadığı bir şeyi değiştirmek lazım. Bu iradeyi ortaya koymalıyız” dedi. Türkiye’de Cumhuriyet’in ilanından bugüne kadar ortalama 2,5 yılda bir vergi affı çıktığını anlatan Yüce, “Hukuki Güvenlik İlkesi, kişinin tabii olduğu yükümlülükleri, kanunları önceden bilme hakkıdır. Kişi bunu bilmiyorsa ne yatırım yapabilir ve ne de kendini güvende hissedebilir. Evrensel ilkelere göre kanunlar belirli ve anlaşılır olmalı. Her şeyi kanunla yazma hastalığından vazgeçmeliyiz. İçtihatlara önem vermeliyiz.” dedi.
Vergide yaşanan bir diğer sorunun ise denetleme olduğunu söyleyen Yüce, “Denetimin belli bir kuralı, ilkeleri ve evrensel normları olmalı. Denetimin mükellef üzerinde bir araç olarak kullanıldığını gözlemliyoruz. Bu da işletmelere ciddi zararlar veriyor. Cezalandırmak bir amaç değil, araçtır. Ölçülülük ilkesine uymadığınız zaman mükellefi bitirirsiniz. Mükellefe dükkân kapattırılmamalı. Vergi mükellefi potansiyel hırsız olarak görülmemeli. ‘Mükellefin verdiği bilgi doğrudur.’ Anlayışını oturtmamız gerekiyor. Mükellef işletmeyle ilgili hangi tür harcama yapıyorsa, bu harcamalarını gider olarak göstermesine izin vermeliyiz. Ancak kanun, giderleri madde madde yansıtmış. Peki, yazacağı gider kanunda yazılmadıysa, kanun koyucuların aklına gelmediyse ne olacak? Giderleri kanunla belirlemek mümkün değil. Avrupa’da vergiyle ilgili güzel bir söz var: Vergi, ineği okşayarak sütünü sağma sanatıdır. Siz ineği huysuz hale getirirseniz, ürkütürseniz inek süt vermez. Onun için mükellefi korkutmamak lazım. Ayrıca, son dönemlerde çok sayıda denetim elemanı da yetiştirmeden işe aldık. Denetim elemanlarının bilgi yetersizliğinden dolayı da işletmeler ciddi zararlar görüyor.” diye konuştu. (İLKHA)