Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’e açık mektup
Berlin İmam Rıza İslam Merkezi Hocası Sabahattin Türkyılmaz bu haftaki Cuma hutbesinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e hitaben bir konuşma gerçekleştirdi.
Berlin İmam Rıza İslam Merkezi Hocası Sabahattin Türkyılmaz bu haftaki Cuma hutbesinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e hitaben bir konuşma gerçekleştirdi.
Türkyılmaz’ın konuşması;
Sayın İlham Aliyev!
Cumhurbaşkanı olduğunuz ülke bir İslam ülkesi ve halkının çoğunluğunu Şii Müslümanlar oluşturmaktadır.
Hükümet ve devletlerin görevi her alanda adaleti ve hakkı icra etmektir. Her devlet kendi halkının her alanda hak ve özgürlüklerini verip güvenliğini sağlamakla yükümlüdür.
Siz, sadece oylarıyla sizi iktidar yapan halkın değil adil olduğunuz sürece bütün Azerbaycan halkının cumhurbaşkanısınız, bir cumhurbaşkanının görevi herkese adil davranmaktır.
Halka hizmet, hak ve özgürlükleri hak sahiplerine vermek, adaletle hüküm sürmek bir lütuf değildir, bir zorunluluktur.
Sayın Cumhurbaşkanı!
Bilmenizi isteriz ki, bu dünyadaki iktidarlar gelip geçicidir; ancak Allah’ın mühlet verdiği zamana kadar sürer. Zulümle devlet, hükümet ve iktidarlar ayakta kalmaz. Adalet, devlet binasının temelinin harcıdır, bu harç olmazsa devlet binasının ömrü uzun olmaz, yıkılır.
Azerbaycan’ın hak davasında başarıları her inanan Müslümanı sevindirdiği gibi bizi de son derece memnun etmektedir, hükümetin yaptığı haksızlıklar ve adaletsizlikler de bizi son derece üzmektedir.
Azerbaycan’da mücadeleci Şii alimlerin, hakkı haykıran sosyal medyadaki aktivistlerin ve Hüseynici genç müminlerin hapse atılmaları adalete, hakka ve özgürlüğe vurulmuş bir darbedir. Suçları sadece hakkı söylemek, siyonist ve istikbar zihniyete karşı dik durmak olan alimlerin yıllarca hapishanede tutulması büyük bir zulümdür özellikle de halkı Müslüman bir ülkede.
Azerbaycan topraklarının onlarca yıl emperyalistiler tarafından işgal edilmesine tahammül etmeyip her an canlarını vermeye hazır olan halkı şehadet aşkıyla uyandıran ve İmam Hüseyin’den (as) ilham almaya davet eden alimlerin böyle zulme maruz kalmaları reva değildir.
Son zamanlarda yine basit, sudan bahanelerle alimleri sindirmek, inzivaya sürüklemek ve onları haklı davalarından geri adım atmaya zorlamak için yapılan tutuklamalar ülkenin maslahatına değildir.
Daha bir kaç ay önce Ermenistan ile girilen savaşta en ön safta savaşan, canlarını veren‚ “Ya Hüseyin, Ya Hüseyin” nidalarıyla işgal topraklarını azat etmek için mücadele edenler bu Hüseyinci gençler ve alimler değil miydi?
Azerbaycan toprakları şehitlerin kanı ve şehit ailelerin gözyaşlarıyla yıkanmıştır. Bu iki damlanın değerini belirlemeye hiç bir iktidarın gücü yetmez ve bu iki damlanın karşısında kimse duramaz; her ikisi de sel olup nice iktidarları yerle bir etmiştir. Mazlumun ahının arşa yükselmesinden ve şehit ailesi annelerin gözyaşlarının sel olacağı günden korkun!
Yanınızda yer alan içteki saray alimleri ve sizi destekleyen dıştaki menfaatçi alimlerin sözlerine aldanmayın, onlar hak ve adaletin değil menfaat ve çıkarlarının peşindedirler. Bu gibi alimlerin ne Müslüman halka, ne de Azerbaycan’a bir faydası vardır.
Sayın Aliyev !
Müslümanların hassas oldukları ve kırmızı çizgisi olan Filistin davası onlarca yıldır kanayan bir yaradır. Siyonist rejimin yaptığı işgal, zulüm ve katliamların her birisi bir insanlık suçudur. Kim siyonist rejimle işbirliği içinde olursa ve onunla ilişkilerini normalleştirirse bu zulümlere ortak olacaktır.
Hükümetinizin siyonist rejimle samimi ilişkileri ve dostluğu mazlumları derinden yaralamıştır. Siyonist rejim ile normal ilişkileriniz dini ve vicdani gayreti olan Azerbaycan halkının isteğinin tersinedir.
Azerbaycan halkının siyonist rejimden beraat haykırışlarını duymuyor musunuz? Azerbaycan halkının sesine kulak verin! Filistin’in mazlum halkının yanında olmuyorsanız, en azından zalim siyonist rejimin destekçisi olmayan!
Sayın cumhurbaşkanı!
Allah’a tevekkül edip halkının desteğini alan adil devlet ve hükümetler asla başkalarına yaslanma ihtiyacı duymaz. Dış güçlerin tehditlerinden korkmayın, onların gücü örümcek ağı gibi zayıf ve dayanaksızdır.
Allah bazılarına iktidarda kalma fırsatı veriyorsa bu onların hak ve adil oldukları manasına gelmez; Allah, Nemrut ve Firavunlara da iktidarda kalma fırsatı vermiştir ta ki, bir Hz. İbrahim (as) ve Hz. Musa (as) çıkana kadar.
Vesselamu men ittebel Huda
Sabahattin Türkyılmaz
(Rasthaber)