Uluslararası Af Örgütü sesini yükseltti
Uluslararası Af Örgütü, Siyonist rejim İsrail'i Filistinlilere yaptığı ayrımcılık nedeniyle ‘apartheid’ olarak nitelendirdi.
Uluslararası Af Örgütü'nün Siyonist rejimin ırkçı politikalarına ilişkin raporunun ardından, bu örgütün Amerika Birleşik Devletleri'ndeki direktörü, ırkçı Siyonistleri öfkelendiren açıklamalarda bulunmuş ve şunları söylemişti: 'İsrail kendisini bir Yahudi devleti olarak adlandırmamalıdır.'
Uluslararası Af Örgütü, geçtiğimiz aylarda Siyonist rejimin 1948 işgal topraklarında yaşayan Filistinlilere yaptığı ayrımcılığa değindiği bir raporda, Siyonist rejimi ‘apartheid’ olarak nitelendirdi.
Bu raporda, Siyonist rejimin eylemlerinin türü Uluslararası Af Örgütü tarafından değerlendirildi ve sonuç yayınlandı. Şimdi, Uluslararası Af Örgütü'nün Amerika Birleşik Devletleri'ndeki direktörü bu raporu onaylayarak, İsrail'in kendisini bir Yahudi devleti olarak adlandırmaması gerektiğini resmi olarak açıkladı.
Uluslararası Af Örgütü Direktörünün İstidlalleri
Uluslararası Af Örgütü'nün Amerika Birleşik Devletleri Direktörü Paul O'Brien, Ulusal Demokratik Kadınlar Kulübü konferansında yaptığı konuşmada, ABD Yahudileri arasında yapılan bir ankette, Amerikan Yahudilerinin sadece yüzde 80'inin Siyonist rejimi desteklediğini söyledi ve şu açıklamalarda bulundu: 'Bu rejim kendisine Yahudi devleti dememelidir.'
Kendisini Batı demokrasisinin bir destekçisi olarak gören O'Brien, Siyonist rejimin İsrail'i destekleyen bir bakış açısıyla ayakta kalmasını istediğini iddia ediyor ve konuşmasında bu açıklamayı hiçbir siyasi yaklaşım olmadan yaptığını belirtiyor. O'Brien bu açıklamalardan sonra şunları söylüyor: 'İsrail rejimi, Amerikalı Yahudilerin sadece yüzde 80'inin desteğine sahipken, kendisini bir Yahudi devleti olarak görmemelidir.
O'Brien'ın sözlerinin mesajları
O'Brien'ın çıkarımları iki temel meseleyi belirlemektedir. Bu, Siyonistlerin de temel kaygısı olan ve dile getirmekten korktukları iki konudur ve bunlar şöyle:
İlk olarak, tüm Amerikan Yahudileri Siyonist rejimi desteklemiyor. O'Brien'ın ifadesine göre, anketlere bakıldığında ABD'deki Yahudilerin sadece yüzde 80'i şu anda İsrail rejimini destekliyor. Bu, bu alandaki en iyimser istatistik ve Siyonist kurumlardaki ve ABD lobilerindeki bazı istatistikler bu rakamın yüzde 60 civarında olduğunu belirtiyor.
O'Brien'ın çıkarımı, Siyonistlerin ABD'deki Yahudilerin tam desteğine sahip olmadığı ve kendilerine Yahudi devleti demek istemedikleri yönündedir. Bu ifadenin anlamı mantıken oldukça doğrudur ve tüm Yahudiler onları desteklediğinde kendilerine Yahudi devleti diyebilirler. Kaldı ki, O'Brien, Amerika Yahudilerinin desteği konusunda yalnızca iyimser rakamlar veriyor ve bu rakam dünyanın diğer bölgelerinde ve hatta Avrupa'da çok daha düşüktür.
Yahudiler arasında Siyonist rejime karşı olumsuz tutum Filistin'in işgalinden bu yana var oldu ve Siyonist rejim hiçbir zaman tüm Yahudiler tarafından desteklenmedi. Filistin'in işgalinin ilk günlerinde, New York ve bazı Avrupa şehirlerindeki büyük hahamlar da dahil olmak üzere dünyanın birçok yerindeki Yahudi, Kitâb-ı Mukaddes'e aykırı olduğu gerekçesiyle bu rejimin kurulmasını desteklememiştir.
İkincisi, Batı demokrasisinin ilkeleri bu tür bir eylemi resmi olarak tanımıyor. Batı'da demokrasi olarak kabul edilen şey, çoğunluğun istediğinin yönetimi demektir. Bu da bir konuda çoğunluk mutabık kalırsa, onun uygulanacağı anlamına gelir.
Ancak çoğunluğun kabulü, başkalarının hakları ihlal edilmediğinde geçerlidir. Mesela, bir ülkenin cumhurbaşkanlığı seçiminde çoğunluk bir kişiye oy verdiğinde, cumhurbaşkanı olan kişi, azınlık tarafından istenmese de onlara haklarını vermektedir.
Bir Yahudi Devleti'nin kurulması, Batı demokrasisinin bu özelliğinden yoksundur. Çünkü kurulmasıyla birlikte azınlığın hakları ihlal edilecek ve nüfusu çoğunluğun dörtte biri olan azınlık, vatandaş olarak tüm temel haklarından mahrum bırakılacaktır.
Siyonist ırkçılık insanlık tarihinin en aşağılık kavramıdır
Yukarıda anlatılanlardan anlaşılacağı üzere, Siyonizm fikri, bencil ve totaliter anlamlarından dolayı, ortaçağ öncesi geri kalmış ırkçı bir kavramdır. Batı demokrasisi bile tüm kusurlarına rağmen bunu kabul edemez.
Dolayısıyla her zaman bu sahte rejimi destekleyen Batılılar arasında bile bu düşüncenin yeri yoktur ve aralarında insanlığa meydan okuyan ve insanlığı tehdit eden bir iç çatışma vardır. Bu durum Batı demokrasisinin ve onun en önemli simgelerinden biri olan Uluslararası Af Örgütü'nün sesinin yükselmesine neden olmuştur.
Şimdi Siyonist rejim yetkilileri, O'Brien'ın sözlerinden çok rahatsızlar ve bu hareketleriyle Siyonizm düşüncesinde boğulanların artık muhalefetin sesini duymaya tahammül edemeyeceğini gösteriyorlar. Bu da Batı demokrasisinin Siyonist rejimin iddialarından biri olarak vurguladığı ilkedir.
Bu tür ifadeler Batı söyleminde az dile getirilen konular değil ancak Siyonizm fikri o kadar totaliter ve muhalefet karşıtıdır ki herhangi bir muhalefetin kendini göstermesine izin vermez. İşte bu, Siyonizm'in sadece direnişin dilinden anladığını ve bu tehlikeli düşünceyle direniş dışında herhangi bir şekilde mücadele edilemeyeceğini kanıtlayan sonuçtur.(Rast)