Niyet Ettim RC Stratejisi İçin Hizbullahı Yıpratmaya
Niyet ettim Rand Corporation Stratejisi İçin Hizbullahi Yıpratmaya… ALLAH-U EKBER
Fesad medyası bu aralar yine zevkten dört köşe! Mösyö üzerinden Hanefi Avcı’nın iddiaları dengeleme operasyonu yürütülürken dikkatlerin resmi kurumları idare eden Haç’lı-Gama’lı imamların üzerinden çevrilmesi operasyonu uyduruk senaryolarla son sürat yürütülmeye çalışılıyor.
Bu operasyonda Hanefi Avcı’nın iddiaları Hocaefendi’ye şirk koşmakla eş değer tutulurken aynı zamanda Rand Corporation’ın uyduruk İslamını Kürtlere benimsetme stratejisi kapsamında Avcı’yı Hizbullah’la bağlantılandırma stratejisi yürütülüyor. Bu amaçla hedef aldıkları şahıs, yeni dönem Kürt halkında İslami bilincin gelişimine büyük katkısı olan Şehid Hüseyin Velioğlu oluyor.
Daha önce Gülen örgütüne katkısını esirgemeyen derin devletin ipsiz tipleri, sapsız siyasetçileri tüm gövdeleriyle, kirli ilişkileriyle ortadayken Fesad medyasının bunları pas geçerek eski hamilerini Hüseyin Velioğlu ile ilişkilendirme çabası, kirlinin kirini sıçratma stratejisi olarak değerlendiriliyor.
Son olarak Hanefi Avcı’nın yıpratılması kampanyasında Hüseyin Velioğlu ile görüştüğü yönünde yeni bir yalan furyası başlattılar.
Bilindiği gibi Hüseyin Velioğlu hayatta değil. Açıkçası kimlerle görüşmüş ya da görüşmemiş bilmiyorum. Ancak hem derin hem de şeffaf devletin kendisini düşman bellediğini iyi bilirim. Çünkü Kürt halkının içerisinde İslami bilinci yaymak, özenle sürdürülen yozlaştırma politikalarına meydan okumak anlamına gelir ki bunu devletin ne derini ne de şeffafının kabul edebildiği bir şey değildir.
Kaldı ki İslami endişeyi Kürt halkının içerisinde seslendirmekten kaynaklanan derin düşmanlığın ilk muhatabı Hüseyin Velioğlu olmadığı gibi son muhatabı da değildir. Ancak dikkat edilirse Hüseyin Velioğlu etrafında dizilen iftira duvarı, ispatlanması mümkün olmayan öğelerle örülüyor olmasıdır. Nedense Fesad yapılanmasına gönül veren karanlık kişilikli hiçbir derinsever, Hüseyin Velioğlu ile ilişkilendirilmiyor da sadece tasfiye edilmesi düşünülenler bulunuyor. Sizce bu tasnif normal mi? Mesela neden Amerikalı ya da İsrailli bir ajan Hüseyin Velioğlu ile görüşmüyor? Neden CIA direktörü Graham Fuller Hüseyin Velioğlu’nu tehlikelerden korumak için Amerika’ya götürmüyor, oturum izni için kefil olmuyor? Hüseyin Velioğlu bugün bazıları gibi sağ kalsaydı, Amerika’daki uçsuz bucaksız çiftliklerde buffalo kovalamakla vakit geçirseydi, herhalde hakkındaki iddialara kendi cephesinden cevaplar verirdi. Kaldı ki böyle uçuk iddialar zaten gündeme gelmezdi.
Ya da İshak Alaton, kimisine kıyak geçtiği gibi bazı küskün derinleri başkası yerine Hüseyin Velioğlu ile görüştürme elçiliğine soyunsaydı, herhalde fesad medyası ölü ticareti-mezar soyuculuğu operasyonu yürütmez, Kılıçdaroğlu’nu kıskandıracak derecede kıvırtma manevraları yürütmezdi.
Hanefi Avcı Hüseyin Velioğlu ile görüşmüş müdür? Hüseyin Velioğlu hayatta olmadığına göre bunu bilecek birisi varsa o da Hanefi Avcı’dır. Böyle bir durumda ancak Hanefi Avcı konuşursa değerlendirilebilir. Ama Avcı’nın küçüklüğünden beri kimlere takıldığı, hangi evlerden feyz! aldığı, sonraki dönemde kimleri önemsediği, çocuklarını bile kimlere emanet ettiği, hatta 28 Şubat günlerinde kimlere kol kanat gerdiği gerçeğinin tümünü kendi kitabında açıklamıştır.
Fesad medyası, ihanet barındıran kendi gen haritasını gizleme adına Hüseyin Velioğlu’nu hedef tahtasına oturtacağına, Hanefi Avcı ile yaşadıkları “Aşk-ı Memnu” serüveni için topluma özür borçlu olduklarını itiraf etme yoluna gitseydi, herhalde daha faziletli bir davranış sergilemiş olacaktı.
Doğruhaber Gazetesi