Şırnak’ın Silopi ilçesinde Mevlid-i Nebi programı
Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından Şırnak’ın Silopi ilçesinde Mevlid-i Nebi programı düzenledi.
Hz. Muhammed’in dünyaya teşrifleri münasebetiyle Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından, Sefine-i Nuh Eğitim, Kültür ve Yardımlaşma Derneği Koordinatörlüğünde ilçede Mevlid-i Nebi etkinliği düzenlendi.
Sunuculuğunu Sefine-i Nuh Eğitim, Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Rıdvan Tatar’ın yaptığı, yoğun katılımın olduğu etkinlik, İkindi namazından ardından Koç ilköğretim Okulu’nun konferans salonunda gerçekleştirildi.
Program Hafız Tameri Alioğlu’nun Kur’an tilavetiyle başladı. Sanatçılarının seslendirdiği ezgi ve ilahilerle devam eden etkinliğe konuşmacı olarak İttihadul Ulema Üyesi Molla Kerbela Şanlı katıldı.
Yahudi ve Hristiyanların, Müslümanların mübarek günlerini yerine kendi belirledikleri günleri güzel gösterdiklerini belirten Şanlı, "Hz. Muhammed’in doğuşuyla adalet, huzur ve medeniyet doğdu. Peygamber efendimiz vefat ettikten sonra insanlar yolundan saptıkları için huzur, adalet ve medeniyet kayboldu. Bugün dünyanın haline bakın, ne hale gelmiş. Dünya çobansız sürüye dönmüş durumda. Bugün üzerimizden büyük oyunlar oynatılıyor. Bakın 'yılbaşı' deniliyor, yılbaşı Müslümanların değildir. Müslümanlar neden bu günü kutlar? Müslümanların yönünü mübarek günlerden çevirip böyle günlere çeviriyorlar. Yahudiler ve Hristiyanların Rebiyülevvel ayında ya da nisan ayında mübarek günlerimizi ve örf adetlerimizi kutlamışlar mı? Kutlamamışlar! Peki, biz neden onların günlerini kutluyoruz? Neden biz onların günlerini kutlayalım? Neden biz onların örf ve âdetlerini yerine getirelim? Bizim günlerimiz bellidir. Günlerimiziz şimdi burada olduğumuz gündür. Böyle günler Rasulullah'ı anlamak ve anlatmak günlerimizdir. Rasulullah efendimizin doğumu basit bir gün değildir." ifadelerini kullandı.
"Rasulullah cehalet devrini saadet devrine çevirdi"
Şanlı, "Bugün Rasulullah’a ve getirdiği kaide ve prensiplere ihtiyacımız var. Asrımız Rasulullah’ın getirdiklerine muhtaçtır. Bugün asrımızda İslam ahlakı ve Rasulullah’ın ahlakı olmadığı için dünyanın hali budur, göz önündedir. Peygamber efendimiz ve sahabeler huzurun gelmesi için mücadele ve hizmet ettiler. Bugün Rasulullah'ı okuyup, tanıyıp ve anlamalıyız. Kendimize, evlatlarımıza köylülerimize ve mahallelerimizde peygamberimizin ahlakını, oturup kalkmasını hayatımızda tasdik ettiğimiz zaman huzur ve barış gelecek. Sadece nisan aylarında, Rebiyülevvel aylarında, Miraç ve Beraat gecelerinde camiye gidip salavatlar getirip ve namazlar kılarak huzuru, adaleti bu şekille getiremeyiz. Bunlar ter ister, hizmet ister. Rasulullah cehalet devrini saadet devrine çevirdi. Zenginlerin fakirleri ezip perişan ettiği, zalim ve gaddarların güçsüzleri perişan edip haksızlıklar yaptığı, kızların diri diri gömüldüğü devri kaldırıp, huzuru kardeşliği ve adaleti getirmiştir." şeklinde konuştu.
Hz Muhammed'in davası için hizmet edilmesi gerektiğini ifade eden Şanlı, "Ey bacılarım! Bugün hepiniz birer Rümeysa ve Ümmi Suleyim’siniz. Evlatlarımızın elinde tutup, Raslulullah’ın davasına kurban etmeliyiz. Rasulullah’ın davası için hizmet etmeliyiz. Rasulullah bize örnektir. Avrupa bize örnek değildir ki, giyimimizde onlara benzeyelim. Onların isimlerini çocuklarımıza verelim. Biz Müslümanız. Biz Hz. Aişe, Hz. Hatice, Fatıma’nın izindeyiz. Bu asırda bizlerde onlar gibi İslam’a hizmet etmeliyiz. Kâfirler, hanımlarımızın yönünü kötülüklere ve günahlara çevirmek istiyor. Avrupa, kadınlarımızı açık saçık edip sokaklara salıp ve kötülüklere alet edip İslam’dan uzaklaştırmak istiyorlar Bacılarımız, hanımlarımız bunun farkında olup, İslam’a hizmet etmelidirler." dedi.
"İslamsız dünya huzuru ve adaleti bulmaz"
Son olarak Şanlı, şunları kaydetti: "Vallahide İslamsız dünya huzuru ve adaleti bulmaz. Kâfir Hristiyan ve Yahudilerin İslam devletinde rahat oldukları kadar Müslümanlar rahat olmamışlardır. İslam’ın adaleti kâinatın ve insanların tümünedir. Bugün İslam’ın adaletine ihtiyacımız var. İslam’ın Adaletini Avrupa’nın İsrail’in Amerikan’ın yüzüne vuracağız ki, İslam’ın adaletini görsünler. Huzuru ve Demokrasiyi göstereceğiz dedikleri yerlere, kandan pislikten başka ne götürdüler ki? Bugün düştüğümüz hallere bakın dinimizde bihaberiz. Dinimize sahip çıkmıyoruz. Dinimize sahip çıkıp anlaşılmasına gayret etmeliyiz."
İlahi ve ezgiler seslendirilmesinin ardından program Rıdvan Tatar’ın okuduğu duayla son buldu.(Ahmet Uçar-İLKHA)