İran İslam İnkılabına karşı derin düşmanlığın nedenleri?
Emperyal idelojinin birleştiği tek bir konu var, oda İran İslam düşmanlığıdır. Ey İran’a serbılındi, sen nasıl bir yüce devrim gerçekleştirdin de bütün kesimler farklı argümanlarla aynı anda saldırıyorlar…
42 senedir, bağdan, sola, sözde İslamcısından ateistine kadar, yeryüzünün bütün küresel düzenin ortak düşmanları olmaya devam ediyorsun.
Belki birileri son zamanlarda gerek medyadaki ve gerekse, İran’daki protestoları görünce, bunu İslam İnkılabının zayıfladığı yanılgısına kapılabilir, ama asıl olarak bu İnkılabın yerel bazda ve de dünya üzerindeki direniş cephesiyle gücünü gösteriyor.
Düşmanlar her zamanki gibi pusuda bekleyen leş kargaları gibi, aman bir ölüm olsun da onun üzerinden bir müddet karnımızı doyuralım mantığı ile hep bir ağızdan ve farklı ideolojilerden saldırıya geçtiler.
Konu Kürt asıllı bir İran vatandaşın, kameraların önünde vefat etmesi görüntülerine rağmen, işkence ile öldürülmüş izlenimini vermek ve bu iftira ile bütün dünyada İran’da özellikle kadınlara hayat hakkı tanınmıyor ve birde hedef seçilen Kürtler öldürülüyor yaygarasını kopardılar. Bir çok devlet binasına saldırılar olmuş ve dün izlediğim bir görüntüde de çarşaflı bir kadına saldırıp, çarşafını çıkarttılar, zavallı kadın zor canını kurtardı. Bir polisi yaktılar, birini de linç ettiler. İkisi de ağır yaralandı.
Bir kere daha anlaşıldı ki, asıl mesele üzümü yemek değil bağcıyı dövmektir.
Asıl mesele İslamın değerlerinedir. İran İslam İnkılabının giderek güçlenmesi ve diğer islam ordularına destek vermesidir.
Allah var gam yok !
Bunu buradan söyleyeyim ki, İran’ı bilen bir kardeşiniz olarak söylüyorum; İran’da ırkçılık, baskı yoktur, hatta insanlar çok rahat bir şekilde yönetimi eleştiriyor, hatta çok ağır kelimeleri kullanmasına bile müsaade veriliyor, eyleme dönüşmediği ve kimseye zarar verilmediği müddetçe her fikire özgürlük verilmiştir. İran devleti çok köklü bir devlettir, her zaman da batı istihbarat örgütlerinin hedefi olmuştur ve buda bir gerçektir ki, Onların kontrolündeki protestocuların bu gösterilerinin üstesinden rahatlıkla gelecektir…
Fakat batı da durmayacaktır! Batı Dünyada kendine bağlı olan bütün akımları, veya bir şekilde kendilerine dolaylı olarak bağlı olan bütün gücü ile hem İran’a hemde İslam ordularına saldıracaklardır. Yemen, Filistin, Suriye, Irak, Lübnan vs. Diğer cephelerde de bu savaş sürecektir. Hem İran’a hemde bulundukları yerlerde saldıracaklardır.
Bundan kimsenin şüphesi de olmasın.
Bunu da buradan belirteyim ki, İslam İnkılabı Hz. Mehdi (as) gelene kadar da bu direnişin motor gücü olacaktır. Bayrağını Hz. Mehdiye devredip yeni bir dünya düzenine geçene kadar da var olacaktır.
Benim üzüldüğüm eski devrimcilerin geldiği noktayı görmek oldu.
İki gün önce islami bir partinin! eski Gik üyesinin islam inkılabına iftira atarak lanetlemesini esefle okudum.
Önce çok üzüldüm, sonra da dedim ki; Allahım hak ve batılı tamamen ayır ki, her şey berrak olsun.
Sonra başımı alıp tarihe gittim, Allah Resul’ünün (s) Ey Ali seni seven bir dağ olsa bile musibete uğrar hadisi kulağımda çınladı.
Sarayın hileleri bitmez, dost görünenlerin de cehaleti yada derinde biriktirdikleri kin ve hasetleri bitmez.
Allah var gam yok!
Sonra dedim ki;
Şüphesiz ki,Bu hak ve batıl savaşıdır, kıyamete kadar da devam edecektir.
Allah bizi hakın taraftarı eylesin. (Meysem Tammar - Hürseda)