İmam Hameney'in dilinden Şehid Kasım Süleymani
İslam İnkılabı Rehberi İmam Hameney yaptığı konuşmalarında, Şehid Kasım Süleymani'nin olağanüstü özelliklerini anlatıyor.
İslam İnkılabı Rehberi İmam Seyyid Ali Hamaney, 16 Aralık 2020 ve 8 Ocak 2020 tarihlerinde yaptığı konuşmalarda İslam ümmetinin kahramanı Şehit General Kasım Süleymani'nin bazı özellikleri ve eylemlerinden bahsetti.
Khamenei.ir haber sitesi, General Süleymani'nin şehadetinin yıldönümü münasebetiyle bu 12 özelliği gözden geçirdi.
Aslında bugünlerde, cennete giden büyük, değerli, cesur ve hayırlı yol arkadaşımızın yüce şahsiyeti hakkında pek çok şey söylenebilir. Ve onun ve kişisel özelliklerinin hakkında söylenenler doğrudur ancak ben önemli olduğunu düşündüğüm bazı noktaların altını çizmek istiyorum:
1. O aynı zamanda hem cesur bir stratejist hem de eylem adamıydı.
Şehid Süleymani hem cesur hem de kavrayış sahibiydi. Onun eylemlerine sadece cesaret damga vurmuyordu. Bazı insanlar cesurdur ancak gerekli bilgelikten ve cesaretlerini faydalı kılacak basiretten yoksundur. Bazıları da bilgedir ancak eyleme geçmezler. Eyleme geçecek cesaretleri yoktur. Sevgili şehidimiz hem gereken cesarete hem de gereken basirete sahipti. Onu cesareti sadece son olaylarda değil, kendisinin Sarallah Ordu komutanı olduğu Kutsal Savunma Savaşı döneminde de kendisini göstermişti. O ve ordusu misal teşkil eden bir cesaret göstermişti. O aynı zamanda bilge bir adamdı. Dikkatlice düşünürdü ve eylemlerinin mantığı vardı. Onun eşzamanlı cesareti ile basireti, sadece askeri arenada değil siyaset arenasında da kendisini göstermişti. Siyaset arenasında faal olan dostlarıma onun cesaret ve eylemlerine şahit olduğumuzu pek çok kez söylemiştim. O, siyaset arenasında da cesur ve bilgeydi. Onun sözleri büyük bir etkiye sahip ve ikna ediciydi.
2. O, cesaret ve basiretini Allah yolunda kullanırdı
Her şeyden öte, saf ve içtendi. Cesaret ve basiretini Allah yolunda kullanırdı. Riyakar ve gösteriş meraklısı değildi. İçtenlik çok önemlidir. Biz de içten olmalıyız.
3. Allah'ın çizdiği sınırlara katiyetle uyardı
Onun özelliklerinden birisi de askeri alanda uzman bir komutan olmasına rağmen şer'i ilkelere uyma konusunda oldukça dikkatli olmasıydı. Bazen insanlar savaş meydanında buna vakit olmadığını söyleyerek şer'i ilkeleri gözardı ederler ancak o bu konuda çok dikkatliydi. Gerekli olduğun düşünmezse silah kullanmazdı. Başka insanların haklarını çiğnememeye özen gösterirdi. Çoğu insanın umursamadığı alanlarda bile dikkatli olmaya çalışırdı. Tehlikeyi göğüslerdi ancak yapabildiği ölçüde başkalarının hayatını korurdu. Onunla birlikte savaşan ve aralarında başka milletlerden insanların da olduğu yoldaşlarını, askerlerini ve arkadaşlarının hayatlarını gözetirdi.
4. İnkılap ve İnkılabilik onun kırmızı çizgisiydi
İnkılap ve inkılabilik onun kesin kırmızı çizgileriydi. Onun şahsiyetinin bu yönü küçümsenmemeli. Onunla ilgili gerçek budur. İnkılap onu özümsemişti ve inkılabilik onun kırmızı çizgisiydi. O tabii ki farklı taraflarla, farklı gruplarla ve bezerleriyle aynı safta durmuyordu ancak kendisini inkılabi olma fikrine tamamen adamıştı. İnkılaba ve merhum İmamızın (Allah ona cenneti bahşetsin) kutlu ve göz kamaştırıcı rehberliğine adanmıştı.
5. ABD'nin Batı Asya bölgesindeki bütün gayrimeşru planlarını etkisizleştirdi
Onun anlayış ve cesaretinin bir örneği de – ki düşmanlar bunu iyi bilmesine rağmen bası dostlar bilmeyebilir – Amerikalıların Batı Asya'daki bütün yasadışı planlarını bölgedeki insanları yardımıyla etkisiz hale getirmesiydi. Buna, onun o insanlara sunduğu destek de denebilir. Bu adam para ile, Amerikalıların devasa propaganda çabaları ile, ABD'nin diplomatik yetenekleri ile ve özellikle bazı zayıf ülkelerdeki politikacılara uygulanan zorbalık ile kurulan bütün kumpaslara karşı durmayı başardı. Onların Batı Asya için hazırladığı bütün komploları engelledi.
Filistin'e gelince, Amerikalılar Filistin sorununu kayıtsızlığa itmeye ve Filistinlileri zayıf tutarak mücadeleden bahsetme cesaretlerini kırmaya niyetliydi ancak bu adam Filistinliler'e güç verdi. Siyonist rejimin bütün ölçüsüz iddialarına rağmen Gazze şeridi gibi küçük bir bölgenin – ki küçük bir toprak şerididir – onlara karşı durmasını sağladı. Onlar için öyle yıkıcı bir durum yarattı ki 48 saat içinde ateşkes istemek zorunda kaldılar. Bunlar Hac Kasım Süleymani tarafından yapıldı. Filistinliler'e güç verdi. Onların ayakta durup direnmesine yardım etti.
Bu, Filistinli kardeşlerimizin bana zaman zaman defaatle söylediği şeydir. Tabii ki ben onun kahramanlıklarını biliyordum ancak onlar da buna şahitlik etti. Filistinli bütün liderler ülkemize yaptıkları sayısız ziyaretlerde aynı şeyi tasdik etti. Onunla temasta olan bu yetkililerle yaptığımız toplantılarda – bunlar sıradan resmi toplantılardı – kendisi başkaları tarafından görünmemek için bir köşede otururdu. Onun görüşlerine ve şahitliğine ihtiyacımız olursa onu bulmak için oraya buraya bakmak zorunda kalırdık. Kendisini görünen bir yere koymazdı ve ayrıca önlem adamı da değildi.
ABD'nin Irak, Suriye ve Lübnan'daki planları bu değerli şehidin yardım ve eylemleri sayesinde engellendi. Amerikalılar Irak'ın da İran'ın geçmişteki Pehlevi rejimi gibi tağuti ya da bugünkü Suudi Arabistan gibi olmasını istediler. Petrolle dolu bir bölgede ne arzu ederlerse yapabilmeyi istediler. Bu şahsın da dediği gibi ülkenin 'sağmal bir inek' olmasını istiyorlardı. Irak'ın işte böyle olmasını istediler. Ancak Irak'ın takvalı ve cesur şahsiyetleri, gençler ve Merce-i taklid Amerikalılara karşı durdu ve Hac Kasım – Allah ona cenneti bahşetsin – bu büyük cephenin tümüne yardım ve desteğini verdi. Bu ülkenin faal bir savunucusu ve destekçisi olduğunu kanıtladı.
Aynı durum Suriye ve Lübnan'da görülebilir. Amerikalılar Lübnan'ı bağımsızlığının en önemli unsurları olan Direniş Güçleri ve Hizbullah'tan ayırmak arzusundaydı. Böylece Lübnan, İsrail karşısında savunmasız kalacak ve onlar da Beyrut'a kadar ilerleyebilecekti. Bunu zaten yıllar önce yapmışlardı. Ancak Hizbullah gün be gün güçlenmektedir. Hizbullah bugün Lübnan'ın hem elleri hem de gözleridir. Ve değerli şehidimiz bu bağlamda önemli ve göz kamaştırıcı bir rol oynamıştır. Zeki ve cesurdu. Cesur bir mücahid ve gayretli bir kardeşimizdi.
6. Onun şehadeti bütün dünyaya İnkılabın yaşadığını olduğunu gösterdi.
Şehit Süleymani ile ilgili başka bir husus da onun yüce şehadetinin ardından gelen nimetlerdir. Bu değerli şehit ne zaman yerine getirdiği görevlerle ilgili sözlü ya da yazılı bir rapor getirse onu hem sözlerimle hem de kalben takdir ederdim. Ancak bugün ülke ve bölgenin tamamı için yaptığı şey karşısında saygıyla eğiliyorum. Büyük bir başarı gösterildi. (Şehit Süleymani) Bir hareket başlattı. Onun maneviyatı ve şehadeti onu çok önemli ve seçkin yaptı. İranlılar ve Iraklıların onu nasıl uğurladığına bakın. Kazımeyn, Bağdat, Necef ve Kerbela'da insanların şu parçalanmış beden uğurlanırken ne yaptıklarına bakın. Onun saf ruhuna kalbimin derinliklerinden teşekkür ediyorum.
Onun şehadeti tüm dünyaya inkılabın ülkemizde canlı olduğunu gösterdi. Bazı insanlar inkılab bitmiş ve ölmüş gibi davranmak istediler. Tabii ki bazı insanlar hala bunun olması için çalışıyor. Ancak onun şehadeti inkılabın hala canlı olduğunu gösterdi. Tahran ve diğer şehirlerde ne olduğunu gördünüz. Şehit Süleymani, şehadeti ile, tozla kaplanmış gözleri temizledi. Düşmanlar İran milletinin büyüklüğü karşısında alçalmış hissettiler. Tabii ki bunu göstermeyebilirlerdi ancak başka seçenekleri yoktu. Teröre karşı – ya da başka bir ifadeyle, her zaman bağırıp çağırdığı için sözleri aslında değersiz olan zalim ve yalancı Amerikalılara karşı – savaşan bu büyük mücahit ve komutanı terörist olarak nitelendirmeye kalktılar ancak İran milleti onların suratına tokadı patlattı.
7. İran milleti ile İslam ümmetinin önderi oldu
Süleymani'nin şehadeti tarihi bir olaydır. Tarihin hafızasından silinecek normal bir olay değildir. Bu hadise tarihe parlak bir olay olarak kaydedilmiştir. Şehit Süleymani İran milleti ile İslam ümmetinin koruyucusu oldu. Bu temel bir noktadır. İranlılar, uzak bir köyde büyüyen bir adamın çabaları ve kendini terbiye etmesi ile parlak bir şahsiyete ve İslam ümmetinin koruyucusu olmasından dolayı kendileriyle gurur duyuyor.
8. O, İran ve İran'ın kültürel değerlerinin tecessüm etmiş haliydi
O, İran milletinin öncüsüydü çünkü halk onda kendi kültürel, manevi ve inkılabi varlıklarını ve değerlerini gördü. O daha hayattayken ve – basitçe ve gösterişsiz bir şekilde – işini yapmaya çalışırken insanlar onun fotoğraflarını sokaklara asıyor ve ondan gurur duyuyordu. Ve şehit olduğu zaman onu sadece inkılabiler anmadı. Her türlü sosyal arka plana sahip insanlar ona karşı hissettiklerini gösterdi: inkılabi bir figüre karşı duygularını göstermesi beklenmeyenler bile. Niye böyle oldu? Şu gerçekten dolayı: O, İran ve İran'ın kültürel değerlerinin tecessüm etmiş haliydi. Bu, gerçekten değerlidir. Başka bir bakış açısına göre o cesur bir ruha ve direnişçiliğe sahiptir. Cesaret ve direniş İranlıların niteliklerindendir. Aşağılanma, geri çekilme, pasiflik ve benzeri diğer olumsuz özellikler, bizim milli duygularımıza zıttır. Milliyetçi olduğunu iddia edip de zayıf ve aşağılanmış bir şekilde davrananlar kendileriyle çelişmektedir. O, cesaret ve direnişin cismleşmiş haliydi. Herkes onda bunu görüp şahit olabilir.
9. O çok zekiydi
Onun kavrayışı ile zekasının eşit olduğunu söyleyebiliriz. Çok zekiydi. Onun bu özelliği hakkında pek çok nokta var. Daha gerçekleşmeden çok önceleri, belirli bir zümreye meyilli ve Direniş aleyhine çalışan sözde dini bir yönelimin ortaya çıkacağını tahmin etmiş ve şu sözlerle düşüncelerini benimle paylaşmıştı: "İslam dünyasında – bazı ülkelerin adını vermişti – gördüklerime bakılırsa belirli bir yönelim ortaya çıkıyor." Ve bir süre sonra IŞİD ortaya çıktı. O, dirayetli ve zeki biriyidi. Müdahil olduğu ülkelerdeki sorunlarla ilgilenirken, bilgelik ve tedbirle hareket ederdi. Bunu kolayca hissedebiliyordum. Çeşitli konularla ilgili olarak sürekli temas halindeydik. Dirayetliydi. Bu da İranlıların başka bir niteliğidir. Bu, bizim İranlı kültürel varlığımızın başka bir niteliğidir.
10. O, insanoğlu için bir kendini feda etme ruhu ve sevgi göstermiştir
O aynı zamanda insanoğlu için bir kendini feda etme ruhu ve sevgi göstermiştir. Şu ya da bu millete özel bir önem vermemiştir. O bütün insanları sevmiş ve kendisinin herkes için feda etmiştir. Daha da ötesi o bir maneviyat, saflık ve takva adamıydı. O gerçekten maneviyatlı, saf ve mistik bir adamdı ve rol yapmıyordu. Aslında bunlar değerli erdem ve ahlaklar toplamıdır. İnsanlar onda bunu gördü ve o bunların cisimleşmiş haliydi. Şu ve bu ülkelerin çöl ve dağlarında çeşitli düşmanlarla karşılaşmıştı ve o, İran kültürünün tecessüm etmiş hali olup onu yansıtıyordu. Sonuç olarak İran milletinin önderi oldu.
11. O, kibirli düşmanın İslam dünyasına uyguladığı baskıya Direnişin cevabıydı
Diğer taraftan, onun İslam ümmetinin savunucusu olduğunu söylemiştik. Neden? Çünkü o, hareketleri ve nihayetinde şehadetiyle – ki onun şehadeti aynı zamanda eylemlerini tamamlamıştı – İslam dünyasında ilhamın ve Direniş cephesinin toparlanışının şifresi oldu. Bugün İslam dünyasında ne zaman birileri kibirli zorbalara direnmek istese rol model ve şifreleri Şehid Süleymani olmaktadır. Farklı ülkelerde saygı görmekte ve anılmaktadır. Orada ve burada fotoğrafları vardır. İsmi her dilde anılmakta ve çeşitli fırsatlarla hatırası yaşatılmaktadır. Aslında o, insanlara direniş dili ile mücadele paradigmasını nasıl kullanacaklarını öğretmiş ve onları milletler arasında yüceltmiştir. Bunlar oldukça önemli ve hassas rollerdir. Bu yüzden İslam dünyasında seçkin bir şahsiyet ve öncü bir simgedir.
12. O, hem hayatı boyunca hem de şehadetiyle Kibirli düşmanı yenilgiye uğrattı
Bunlar ispatlanmış gerçeklerdir. Hayatı süresince kibri yenmiştir. ABD Başkanı Donald Trump'ın bir keresinde "Irak'a yedi trilyon dolar harcadık ama hiçbir şey elde edemedik." demesinin sebebi budur. Trump, Irak'taki bir Amerikan üssüne ancak gece gidebilmiştir. Bütün dünya ABD'nin Suriye ve özellikle Irak'ta hedeflerine ulaşamadığına inanmaktadır. Onların başarısızlığının arkasındaki sebep kimdir? Öncülük eden Süleymanidir. Yani yaşarken onları mağlup etmiştir.
Onları şehadetinden sonra da mağlup etmiştir. Onun için İran'da tertiplenen cenaz töreni gerçekten muhteşem ve unutulmazdı. Irak'ta milyonlarca Iraklının katıldığı cenaze töreni için de aynı şey geçerlidir. Onun için Necef ve Bağdat'ta tören düzenlediler. Milyonlarca insanın katılımıyla. Onun ve Şehid Ebu Mehdi El Mühendis için. O tören ve sonrasındaki anma etkinlikleri kibir cephesinin yumuşak savaş generallerini afallattı. Kibir cephesinin yumuşak savaş generalleri anlayamadıkları bir olay karşısında şaşakaldılar ve bu büyük hareket onları her halükarda mağlup etti. (Mukavim.net)