Ukrayna’daki barajı kim patlattı? En çok kimin yararına?
“Kuzey Akıma sabotaj, Kerç köprüsüne saldırı… O suçların failleri kimse baraja düzenlenen saldırının failleri onlardır”
Rusya’nın kontrolündeki Nova Kahovka barajı vuruldu. Taraflar birbirini suçluyor. Rus ve Ukrayna ilerleme hatları su altında kaldı. Kırım yarım adasını ve civar yerleşimleri etkileyen baraj hadisesi çatışmanın geometrik olarak tırmanması endişesini güçlendirdi.
Ukrayna saldırının Rus güçleri tarafından gerçekleştirildiğini iddia ederken Rusya suçlamaları kabul etmiyor. Kremlin Sözcüsü Dimitry Peskov, Rus kontrolündeki Herson bölgesindeki barajın yıkılmasının Ukrayna tarafından bir sabotajı olduğunu ileri sürdü.
Herson Oblast Valisi Oleksandr Prokudin yaklaşık 16 bin sel nedeniyle “kritik risk” altındaki bölgelerde bulunduğunu ve su baskınlarından etkilenen yerleşim yerlerinde tahliyelerin başladığını açıkladı.
Barajın yıkılmasından Rusya’yı sorumlu tutan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, hadiseyi “terör eylemi” olarak niteledi.
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu genel müdürü Rafael Grossi de Avrupa’nın en büyük nükleer santrali Zaporojiye’de risk olup olmadığı konusuna açıklık getirdi. Grossi ilk değerlendirmelere göre, “Kahovka barajındaki durumun, Zaporojye santrali için doğrudan bir güvenlik riski yaratmadığını” kaydetti.
Akademik çalışmalarını St. Petersburg Devlet Üniversitesinde sürdüren Siyaset Bilimci İlber Vasfi Sel, Cenevre sözleşmesi kapsamında barajlar korunmak zorunda. Barajların yıkılması sonucu ortaya çıkacak zarar savaş suçu kapsamında değerlendirilir” dedi.
Basit soru: Barajı kim patlattı?
İlber Vasfi Sel’e göre “Dinyeper’in doğusunda Rus etnik nüfus yaşaması, saldırının Kırım’da ciddi su sorunlarına yol açacak olması, Wagner ve gönüllü birliklerin Ukrayna’ya doğru ilerleyişini olumsuz etkilemesi, tarım bölgelerini su altında bırakacak olması” gibi sebepler saldırının failleri hakkında ipucu veriyor.
Saldırıyı kimin yaptığına dair Sel, “Kuzey Akıma sabotaj, Kerç köprüsüne saldırı… O suçların failleri kimse baraja düzenlenen saldırının failleri onlardır” yorumunu yapıyor.
“NATO zirvesine kadar bu tip saldırılar artabilir”
Gaziantep Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe ise barış görüşmeleri olasılığı belirdiği zaman bu tip saldırıların arttığına dikkat çekiyor. Gökçe, “Barış istemeyenlerin bunu yapabileceğini söylemek mümkün. Bu güç de Amerika Birleşik Devletleri’dir” diyor.
Her iki tarafında bu tip saldırılar yapma potansiyeli olduğunu da not eden Gökçe barajın yıkılmasının “Batı’nın Rusya’yı saldırgan gösterme” politikasıyla uyuştuğuna dikkat çekiyor.
Temmuz ayındaki NATO Zirvesini anımsatan Gökçe, “Ukrayna’yı NATO’ya dahil etmek ya da NATO’nun Ukrayna’ya desteğini artırmak amacıyla Rusya’yı saldırgan gösteren bu tip eylemler NATO Zirvesine doğru artabilir” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin seçim sonrası yeni barış girişimlerinde bulunmasını beklediğini belirten Gökçe, bu saldırının Türkiye’nin olası bir arabuluculuk faaliyetini de engelleme maksadı taşıyabileceğini de kaydetti.
(Mehmet Kıvanç, harici)