Azerbaycan İran'dan mı yoksa siyonist İsrail'den mi korkmalı?
Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’nın kendi vatandaşları için İran’a seyahat uyarısı yapmasının ardından İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani yaptığı açıklamada, bu duruma tepki gösterdi.
İşgal rejimi İsrail Başkanı İssac Herzog’un son günlerde Azerbaycan Cum. başkenti Bakü’ye gerçekleştirdiği ziyaretinin hemen ardından, Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı bir açıklama yaparak, Azeri vatandaşları İran’a seyahat konusunda uyararak, İran’a gereksiz seyahatlerden kaçınmalarını istedi.
Çeşitli cephelerde ve arenada İran İslam Cumhuriyeti karşısında mağlubiyete uğrayan işgal rejimi İsrail, komşu, dost ve Müslüman ülke Azerbaycan Cumhuriyeti’nde etkinliği arttırmaya çalışıp, bu ülkeye ve yetkililerine yanlış ve sahte bilgeler sunarak, Bakü ile Tahran münasebetlerini etkilemeye, böylece kendince İran’a karşı bir şey yapmayı ümit ediyor.
Bu doğrultuda da İran İslam Cumhuriyeti yetkilileri defalarca Azerbaycan Cumhuriyeti’ni uyarmaya çalışmış hatta İran İslam cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan geçtiğimiz haftalarda Azeri mevkidaşı ile gerçekleştirdiği görüşmelerde, bu meseleye dikkat çekmiştir. Buna rağmen Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, Siyonist rejim Başkanı İssac Herzog’un Bakü ziyaretinin ardından yeniden kışkırtıcı niteliğinde olan açıklamalar yapmaya başladı.
Bu mesele ise İran Dışişleri’nin tepkisine yol açtı. Bu bağlamda twitter hesabı üzerinden açıklama yapan İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, "Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, vatandaşlarına İran’a seyahat konusunda uyarıda bulunmuş! Bu, sahte, çocuk katili ve işgalci Siyonist rejimin başkanının Bakü'ye gerçekleştirdiği son ziyarette izlediği politikanın aynısıdır. Azerbaycan Cum. halkı medeniyet sahibi ve İslami bir İran’dan değil, Siyonist Rejim’den korkutulmalı. Hâlâ vizelerin kaldırılması ve Azerbaycanlı kardeşlerimize kucak açma politikasından yanayız. Komşuluk politikası halen ana gündemimizde yer alıyor, elbette ki bunun devam etmesi karşılıklı saygı ve komşuluk hukukunun riayet edilmesine bağlıdır.” ifadelerine yer verildi.
Bilindiği gibi İran İslam Cumhuriyeti’nin 13. Hükümeti komşu ve bölge ülkeleriyle ilişkileri geliştirmeye öncelik vermekte ve bu bağlamda, Suudi Arabistan başta olmak üzere Fars Körfezi Arap ülkeleri dahil birçok bölge ve komşu ülke ile münasebetlerini güçlendirmeyi başarmıştır. Diğer komşu ülkeler ile iyi münasebetlerini de geliştirmeye gayret göstermekte. Azerbaycan Cumhuriyeti ile ilişkiler ise, iki ülkenin sahip olduğu derin tarihi, akrabalık, dini ve kültürel ortaklıklardan dolayı büyük önem arz ediyor.
Ancak Siyonist rejim, farklı yöntemlerle Tahran ile Bakü münasebetlerini karartmaya, germeye ve kötüleştirmeye gayret göstermekte. Bunun için Tel-Aviv yöneticileri, Azeri yetkilileriyle gerek işgal topraklarında gerekse Bakü’de yaptığı görüşmelerde doğrudan İran İslam cumhuriyetini hedef alıyorlar. İşin ilginç yanı, neredeyse tüm bu görüşmelerin ardından, Bakü tarafından İran aleyhinde açıklamaların gelmesidir.
Sonuç itibarıyla İşgal rejimi ayak bastığı her yerde sorun ve sıkıntıya sebebiyet vermiştir. Özellikle İslam ülkelerindeki şom varlığı her daim şeytani planlar ve eylemlerle birlikte olmuştur. Bu nedenle başta İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Ken'ani olmak üzere İranlı üst düzey yetkililer, Azerbaycan Cumhuriyeti'ni işgal rejiminin bölgedeki varlığı konusunda defalarca uyarmıştır. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü son uyarısında da, açık şekilde Azerbaycan Cumhuriyeti’nin İran’dan değil, işgal rejiminden korkması gerektiğini belirterek, bir kez daha Bakü’den gelen açıklamaya yanıt verdi. (Pars)