Kemoterapi tarihe karışacak
Hastanın uzun süre hastanede kalmasını gerektiren kemoterapi veya ışın uygulamalarının aksine birkaç yıl içinde hastanede yatmaya bile gerek kalmadan doktor kontrolünde evde alınacak ilaçlarla tedaviye imkan sağlayayacak "immünoterapi" kanser hastaları için umut oldu.
Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr.Serdar Şıvgın, yaptığı açıklamada, kanser tedavisinde vücudun direncini ve savunma sistemini güçlendirmeye yönelik tedavi yöntemi "immünoterapi"nin ABD'de uygulandığını, Türkiye'de ise yeni yeni uygulanmaya başlandığını söyledi.
İmmünoterapi ile hastaların radyoterapi ve kemoterapiye girmeden evde kendilerini tedavi edebileceğine dikkati çeken Şıvgın, bu tedavide ilaçların damar içine uygulandığını veya tablet şeklinde alınabildiğini, ilaçların, hastanın bağışıklık sistemini güçlendirerek tümör hücreleriyle savaştığını vurguladı.
ABD'de yapılan araştırma ve uygulamalarda, immünoterapinin organ tümörleri ve kan kanserlerinde çok ciddi iyileşmeler sağladığının belirlendiğini dile getiren Şıvgın, "İmmünoterapi tedavisiyle deri kanserleri, akciğer kanseri, lenfoma ve kan kanserlerinde ciddi anlamda iyileşme olduğu belirlendi. Bu tedavinin Türkiye'ye yaygınlaşması için Hematolojik İmmünoloji Derneği olarak biz de çaba gösteriyoruz" diye konuştu.
Kişi sosyal hayatını devam ettirebilecek
İmmünoterapinin, tedavide kolaylık sağlaması ve yaşam süresini uzatmasının yanı sıra kemoterapi gibi ağır bir tedavi yöntemini de tarihe karıştırmasını beklediklerini bildiren Şıvgın, şu bilgileri aktardı:"Kanser tedavisinde kemoterapi veya ışın uygulamalarında hastanın uzun süre hastanede kalması gerekirken immünoterapi tedavisinde önümüzdeki birkaç yıl içinde hastalar hastanede yatmalarına bile gerek kalmadan evlerinde doktor kontrolünde alacakları ilaçlarla kendilerini tedavi edebilecekler. Hastalar tablet şeklinde kullanılan ilaçları ağız yoluyla alabilecek veya küçük enjeksiyonları vücuda kendileri enjekte ederek tedavilerini sürdürmüş olacak. Kemoterapi uygulaması için hastanede yatmak zorunda kalan hastalarda ateş, kanama, damar içinde pıhtılaşma, akciğer enfeksiyonları gibi sorunlar görülebiliyor. Hastalar, kanserden olmasa bile bu tür enfeksiyonlardan kaybedilebiliyor. Bunun yanı sıra saç dökülmesi, sosyal ve psikolojik sorunlar gelişiyor, hasta normal yaşamından uzaklaşmak zorunda kalabiliyor."
İmmünoterapide hastanın işine gidebileceğini ve sosyal yaşantısından uzak kalmayacağını, gördüğü tedaviyle ilgili özel yaşamında gizliliğini koruyabileceğini belirten Şıvgın, "Bu durum da kişinin psikolojik olarak rahatlamasını sağlayacak. Önümüzdeki 3-4 yıl içerisinde bu immünoterapi hem hematoloji alanında hem de onkoloji alanında alışılagelmiş kemoterapi ajanlarının büyük kısmını tarihe gömecek diye düşünüyoruz" dedi.
"Aile bütünlüğüne de katkı sağlayacak"
Şıvgın, hastaların evde tedavi görme imkanının hastaneler açısından da önemine işaret ederek birçok hastanenin yatak sorunu yaşadığını, acil hastaları yatıracak yer bulmakta bile zorlandıklarını dile getirdi.
Bu tedavinin aile bütünlüğü açısından da önemli olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Şıvgın, şunları kaydetti:"Kemoterapi tedavisi gören hastalardan, uzun süre hastanede kalmak zorunda oldukları için ayrılan çiftler olduğunu görüyoruz. Anne babasıyla arası bozulanlar, çocuğundan uzun süre aylarca ayrı kalması gereken insanlar oluyor. Küçük çocuğu varsa emziremeyen anneler oluyor. Bunlar işin görülmeyen tarafı aslında ama immünoterapiyle artık hastalarımız bu tür sosyal sorunlarla karşılaşmayacak sosyal açıdan baktığımızda da aile bütünlüğü için çok önemli bir avantaj sağlayacak." (AA)