İlahi davetin kabul edilmesi ve günahların bağışlanmasında dua
Duanın kabul edilmesinin şartı iman etmek Allah’ın ilmine ve kudretine güvenmek ve geçmiş günahlardan bağışlanma dilemektir.
Al-i İmrân suresi 193-194. ayetleri: “Rabbimiz! Doğrusu biz ‘Rabbinize inanın!’ diyerek, imana çağıran bir davetçiyi işitip iman ettik. Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi sil ve bize iyilerin ölümünü nasip et.”
“Rabbimiz! Peygamberlerin aracılığıyla bize vaad ettiklerini ver bize; kıyamet gününde bizi rezil etme. Sen asla sözünden caymazsın.”
Kur’an’da Allah’ın icabet edeceğini vaad ettiği en güzel ve en zengin ibadetlerden bir duadır. Müstecab yani icabet edilen, duası kabul olunmuş anlamlarına gelmektedir.
Duanın kabul olmasının şartı iman etmek, hakka ve hakikate onun ilmine ve kudretine sağlam şekilde güvenmek ve geçmiş günahlardan bağışlanma dilemek demektir.
Duanın sonunda “Canımızı iyilerle birlikte al” ifadesinden maksat, Allah katında iyi ve makbul sayılan kişilerle ortak niteliklere sahip olma dileğinde bulunma, Allah’ın kendilerini ölünceye kadar dinden dönmeden iyi bir hal üzere yaşamayı ve ölürken de iyiler zümresinden olarak ölmeyi nasip etmesini istemedir.
Hadis-i Şerif’te iyilerin iyilerle birlikte olacağı söylenmektedir. Yani herkes dünyada kimin bayrağı altında bulunmuşsa, kime uymuş, kimi desteklemiş, kimleri rehber edinmişse ahirette de onun bayrağı altında bulunacaktır. Dünyada olduğu gibi ahirette de bir ve beraberdirler. İyiler iyilerle beraber cennette, kötüler kötülerle birlikte cehennemde olacaklardır.
İnsanoğlu dünyada mertlik, doğruluk, iyilik... vb güzelliklerle tanışıp birlikte olursa ahirette de aynı tür insanlarla çevrelenmesine ve tanışmasına sebep olur.
Üstad Muhyiddin İlahi Kumşei’nin “Kur’an ile 365 gün sohbet” kitabından alıntıdır.(İqna)