Arılardan görülmemiş vefa örneği
İngiltere'nin Pembrokeshire kentinde yaşayan Carol Howarth'ın arabasının bagaj kapısı iki gün boyunca on binlerce arı tarafından kaplandı. Uzmanlar arıların arabanın içinde mahsur kalan kraliçe arıya vefa dolayısıyla böyle bir davranış sergilediğini belirtti.
Daily Mail'in haberine göre, Carol Howarth'ın arabası kent merkezinde park halindeyken bir anda kraliçe arının aracın bagajına girmesiyle on binlerce arının istilasına uğradı. Arıları araçtan uzaklaştırmak için gelen uzmanlar uzun çabalar sonucu arıların bir kısmını kutuya doldurmayı başardı. Fakat arıların kalan kısmı, aracı takip ettiler ve Carol'un aracını evinin önüne park etmesiyle tekrar bagaj kapısına üşüştüler.
Olay yerine gelen uzmanlar kalan arıları da kutuya doldurmayı başardı. Olaya müdahale eden uzmanlar, arıların bu davranışını bir şekilde bagaja giren kraliçe arıya bağlıyorlar. Uzmanlar, arıların normalde kraliçe arıyı takip ettiklerini fakat bu tür bir olayın nadir görülebileceğini belirttiler.
Bilim insanları arıları kurtarmak için devrede
Öte yandan tarım ilaçları, yaşam alanlarının daralması ve iklim değişiklikleri bu durumun etkisini daha da artırıyor.
Kanadalı bilim insanlarına göre arı ölümlerindeki artış tarım sektörünü de etkiliyor. Zira birçok meyve ve sebzenin çoğalmasında arıların önemi büyük.
“Birçok tarım ürünü döllenme işleminin polenlerle gerçekleşmesi için böceklere ihtiyaç duyar. Ama arılar ve bal arıları dünya genelinde bu görevde en fazla rolü olan böceklerdir. Bunun temel nedeni onları kolayca yönetebiliyor olmamız. Hangi ürünün döllenmesini istiyorsak arıları o ürünün bulunduğu tarlaya götürmek yeterlidir. Birçok ürün bal arıları olmasaydı çoğalamazdı.”
British Columbia Üniversitesi’ndeki araştırmacılar tamamıyla doğal yöntemlerle genetik açıdan daha üstün bir kraliçe arı üretiyor. Bu sayede amaç hızla gerileyen arı soyunun kurtarılabilmesi.
Program, arı kolonilerinde ölümlere sebep olan zararlılara, patojenlere ve felaketlere karşı arıların mücadele etmesini sağlayacak genetik özelliklerin yayılmasını amaçlıyor.
“Bu kesinlikle bir genetik değişiklik değil. Biz sadece arıların doğal farklılıklarını ve üreme yöntemlerini gözlemliyoruz.
Genetik açıdan değiştirilmiş bir organizma elde etmek için arılara yabancı bir DNA eklemek gibi bir şey kesinlikle söz konusu değil.
Bizim burada yaptığımızın insanların ürünlere yüzyıllardır yaptığı şeyden farkı yok. Arı toplumundaki doğal farklılıklara bakmak ve daha iyi özelliklere sahip bir arı elde etmek için onları döllemek.”
Arılar antik Mısır’dan beri insanlar tarafından kullanılıyor. Ve asırlardır hayatta kalabilmek için değişime ayak uyduruyorlar. Bugün de hayatta kalmak için mücadele ediyorlar. Örneğin bir arı kolonisi yüz binlerce işçi arı sayesinde her gün 300 milyon çiçeğin döllenmesini sağlıyor.
Araştırmacılar ise onların hayatta kalması için ellerinden geleni yapmakta kararlı. (NTV / Euronews)