Direniş Öyküleri: Miyalanlı Faris Şem ve Xeylanlı Memiş Qas - 1
Yıl 1925. Piran'da patlak veren hadisenin ardından Elaziz cephe kumandanı Şeyh Şerif, köylerden silahlı güç toplayarak Elaziz'e doğru yola çıktı. Bu güçlet arasında; Sadîyê Telho, Şeyh Şerif’in kardeşi Şeyh Husên, Far Şêm, Memiş Qas, Sarcanlı Resul Axa, Hor köyünden Şerif Şêr gibi bölgenin önemli şahsiyetleri yer alıyordu. Muharipler Palu’yu ciddi bir direniş olmadan ele geçirdi ve (21 Şubat 1925) Musyan’lı Derwêş Nuri (bir rivayete göre Musyan'lı Hurşit) Palu kaymakamı olarak tayin edildi.
Miyalan köyünden Key Heyun ailesine mensup Faris ve Xeylan köyünden; Memiş Qas, Ehméd Wusfon, Xelil Key Hem, Heydér Êli Wusfon, Hüs Yibiş, Hes ki Tém, Şerif ki Tèm, İbik Faris, Mehmedi Key İbiş Wusfon, Teyid êl Îs ve Êhm Dawud da kıyama iştirak edenler arasındaydılar.
Faris Ağa, 1925 hareketi öncesinde 1916 Osmanlı-Rus savaşında Şeyh Şerif Kelaxsi’nin oluşturduğu milis hareketinde yer alır. Mezkûr alay, Karlıova istikametindeki Kerrayé Seği bölgesinde Ruslara karşı amansız bir savaşım vermiştir. Xeylanlı Memiş Kasım ise bu alayda mülazım (teğmen) rütbesiyle yer almıştır. .
Elazığ Valisi Hilmi Bey Şeyh Şerif'in muhariplerini Fırat Nehrinin karşı kıyısına geçirmemek amacıyla Havik Köyü’ne takviye birlikleri gönderdi. Gönderilen birlikler, Şeyh Şerif birlikleri karşısında direniş gösteremeyerek kısa zamanda hallaç pamuğu gibi dağıldı. Dağılan birliklerle irtibatı kesilen vali, 23 Şubat 1925 günü sabahı durumu öğrenmek üzere makam arabasıyla oğlunu Havik köyüne gönderdi. Bir zaman sonra geri dönen haberci; hükümet birliklerinin dağıtıldığını, Şeyh Şerif birliklerinin ise Elaziz’e 20 km uzaklıktaki Habusu Köyü’ne doğru ilerlemekte olduğunu bildirdi.
Bunun üzerine Vali, Osman Bey kumandasındaki; topçu, mitralyöz ve süvari birliklerini, Hüseynik’in doğusundaki Karakaya tepesinden, Kesrik köyüne kadar uzanan hat üzerinde mevzilendirdi. Bu birlikler gelenleri şehre sokmamaya çalıştılarsa da, çıkan çatışma sonucu mevzilerini terk ederek kaçmak zorunda kaldılar. Zaza muharipler Doğu ve Güneydoğu istikametinden tekbirler getirerek ilerliyordu. O esnada, hava kuvvetlerine ait bir uçak, kıyamcıların üzerine bomba yağdırmağa başladı. Bu bombardıman sırasında, Şeyh Şerif'in ordusundan birkaç kişi şehadet şerbetini içtiler. Xeylanlı; Teyid êl Îs, Êhm Dawud ve Mıh Sél Mallay da şehadet şerbetini içenler arasındaydı. Teyid êl İs'in, belden aşağısı kopmuştu. Kelime-i şehadet getirerek son nefesini vermişti.
Bombardımanın ardından Şeyh Şerif'in muharipleri ilerlemeye devam etti. Elâziz halkı, muharipleri tekbirlerle karşılayıp, gidecekleri güzergàhları tarif ediyordu. Şeyh Şerif ve ensarları; Hüseynik Köyünde bulunan, Eski Dersim mebusu Hasan Hayri'nin konağına ulaşmak istiyordu. Mustafapaşa (Seko) Mahallesinde bulunan askerlik şubesinin önüne varılmıştı ki, kendilerini hükümete bağlı bir kuvvet karşıladı. Bu kuvvetlerle, Şeyh Şerif'in askerleri arasında bir müsademe yaşandı. Bu müsademe esnasında Xeylan'lı Mehmedi key İbiş Wusfon şehit düştü. Nihayetinde Şeyh Şerif'in ordusu, kuşatmayı yararak, Hüseynik köyünde bulunan Dersim eski mebusu Hasan Hayri Bey’in konağına ulaştı. Şeyh Şerif Efendi ile Hasan Hayri Bey, bundan sonraki süreç hakkında istişare edip bir telgraf kaleme alıp bu telgrafı, Dersim aşiretlerine çektiler. Telgrafta şu kısa ifadeler yer alıyordu;
“Sukunetinizi koruyun, yakında bir heyet ile Dersim’e geleceğiz. Muvaffakiyetler!” 6 Mart 1925
Şeyh Şerif Elaziz Cephesi Başkumandanı
Hasan Hayri Elaziğ Cephesi Komutanı Eski Dersim Milletvekili"
Şeyh Şerif'in ordusi Elâziz'i ele geçirdikten sonra Hüseynik’te, hükûmete ait büyük bir cephane ve mühimmat deposunu ele geçirdiler. Miyalanlı Memiş, bu cephanelikten makineli bir tüfek (mitralyöz) ele geçirmişti.
25 Şubat günü Şeyh Şerif'in emrindeki ordu Malatya’ya yürümek için harekete geçti. O esnada; Hüseyin ile Hozatlı Albay Hıdır kumandasında toplanmış iki bin milisin, direnişçilere karşı savaşmak üzere Peri Suyunu geçtikleri haberi alındı. Haber çok kısa bir zaman diliminde tüm Elaziz’de yayıldı. Sistem yapacağını yine yapmış ve mezhepçilik kartına oynayarak, bu saf Dersimlileri kandırıp ayartmıştı.
Bu arada Hüseynik köyündeki askeri cephane de büyük bir patlama oldu. Bu şaibeli olayda birçok insan ölmüştü. Kundaklama eylemi, hareketin önderleri arasında tartışmalara yol açtı. Şeyh Şerif Şeyh Şerif ve Yado bu başıbozukluğun önüne geçemediler. (Av. Talip Ersöz)