Can Çıkar Huy Çıkmaz: Direniş Kırıcılar
2822 Sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanununa göre; “İşçilerin, topluca çalışmamak suretiyle işyerinde faaliyeti durdurmak veya işin niteliğine göre önemli ölçüde aksatmak amacıyla aralarında anlaşarak veyahut bir kuruluşun aynı amaçla topluca çalışmamaları için verdiği karara uyarak işi bırakmalarına grev denilir. Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde işçilerin iktisadi ve sosyal durumlarıyla çalışma şartlarını korumak veya düzeltmek amacıyla bu Kanun hükümlerine uygun olarak yapılan greve kanuni grev denilir.” Yasada da belirtildiği gibi grevin amacı işyerindeki faaliyeti durdurmak veya işin niteliğine göre önemli ölçüde aksatmaktır.
Grev kırıcılığı, yapılmasına karar verilen veya yapılmakta olan bir grevin etkisinin azaltılması veya engellenmesi için girişilen eylem olarak bilinmektedir. İşçilerin greve katılmamaları için teşvik edilmesi, greve katılmayan işçilere işveren tarafından prim verilmesi veya bu yönde propaganda yoluyla ya da korkutularak işçilerin greve katılmalarının engellenmesi, greve katılan işçilerin yerine başkalarının alınması ve bu işçilerin çalıştırılmaları grev kırıcılığına örnek olabilecek eylemlerdir. Grevci işçilere yönelik fiili saldırı yapılması, grev karşıtı propaganda, grev kırıcılığının en yaygın görülen biçimleri. Grevdeki işçilerin yerine girip çalışan, kısacası yapılmaması gereken işleri yapanlara “grev kırıcıları” deniyor.
“Greve sakın çıkmayın”, “Greve çıkmazsanız özel sigorta primlerinizi biz yatıracağız” gibi açıkça “rüşvet” teklif edecek kadar ahlaksız girişimlerde bulunulması, modern grev kırıcılığı yöntemi olarak tarihe geçti.
İşverenler, “Grev yok”, “Grev kırıldı” vb. gibi haberleri medyaya servis ederek grev kırıcılık yapmaktadır.
Filistin halkı Siyonistlerle bir savaşta iken. Bilal Erdoğan, Resulullah'ın verdiği ambargo kararını delmekte, Siyonistlerin hurma bahçelerine hayat suyu vermektedir.
İşçilerin grev mücadelesinde grev kırıcılar ne ise; İran'ın, İsrail'e yönelik füze saldırılarını itibarsızlaştırmağa çalışanlar da onlardır.
Yıl 1988. İstanbul Üniversitesi yemekhanesindeydik. Üniversite yönetiminin yemek fiyatlarına zam yapması üzerine solcu öğrenciler yemek protestosyu yapmağa başladılar. Tabldotları birbirine çarpıp yemekhaneyi boşaltmağa başladılar. Henüz 1. sınıftaydık. Okulda ve yurtta adam kapma yarışında olan İslamcı fraksiyonların okuldaki ağabeyleri, yemek yemeğe devam edip eylemi kırmağa çalışıyorlardı.
Evet maalesef Anerikan'ın yeşil kuşak İslamcıları, solcuların hak arama yönündeki eylemlerini kırmak için ellerinden geleni yapıyorlardı. 6. Filo olayında Şevket Eygi, İslamcı kitleleri sokağa döküp, 6. Filoyu protesto eden solculara saldırtmıştı.
Peki bugün durum değişti mi? Amerika'nın yeşil kuşak İslamcıları dün solcuların eylemini kırarken bugün, tiyatro söylemini tedavüle sokarak direnişin ve İran'ın emperyalizm ve siyonizm karşısındaki şanlı direnişini kırmaya çalışıyor. (Av. Talip Ersöz)