'Fiili olarak kanlı çatışmalar yaşanabilir'
Arap Dünyasının uzman yazarlarından Abdulbari Atvan, bir video yayınlayarak, Körfez ülkeleri arasında artan suçlamaların hakaret boyutuna ulaştığına dikkat çekerek, "Fiili olarak kanlı çatışmalar yaşanabilir" iddiasında bulundu.
Atvan, geçmişte Katar ve Suudi Arabistan olmak üzere Arap ülkeleri arasındaki iç savaşlara ve 2014 yılında Doha’dan büyükelçilerin çekildiğini anımsatarak, "Biz şu an bütün bölgeyi bir savaşa sürükleyebilecek gerçek bir kriz içindeyiz." dedi.
Arap ülkeleri yöneticilerine seslenen Atvan, şunları kaydetti: "Birbirinizle görüşmelerde bulunmalısınız. Bizim iç işlerimize karışmayın diyorsunuz ama kendiniz, Suriye, Yemen, Irak ve Libya’ya müdahalede bulundunuz."
Şu an büyük bir sorun var. Geçen hafta salı günü El-Arabiya televizyon kanalına baktım, fiili olarak Arabistan ve Katar arasında gerçek bir savaş var. Aynı zamanda Birleşik Arap Emirlikleri’nin Sky News Kanalı, Katar’ın eski Emirinin ailesi ve Yemen Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih’te olaya dahil oldular.
Sorun nedir? Katar Emiri, askeri bir mezuniyet töreninde yaptığı konuşmada, İran ile gerginlik yaşamanın akıllıca olmadığını, Trump’ın başkanlığı kaybedecek yasal sorunları bulunduğunu, Trump’ın Riyad toplantısındaki konuşmalarının aksine, Hamas ve Hizbullah’ın, terörist gruplar olmadığını söylemiştir. O, birçok konuda konuşmuş ve milyarlık silah anlaşmalarını sorgulayarak, bu paraların iş imkânı yaratmak için harcanmasının daha iyi olacağını belirtmiştir. Bunlar çok güzel sözlerdir ve ben bu sözlere tam anlamıyla katılıyorum.
Ben İran ve başkalarıyla savaşa karşıyım. Irak, Suriye, Libya ve Yemen’deki savaşları gördük, ne oldu? Aynı şekilde bize gülsünler, paralarımızı yok etsinler ve Trump ta gelip 460 milyar doları kendisiyle mi götürsün?
Katar daha sonra, bu ülkenin haber sitesinin hacklendiğini ve Katar Emirinin bunları söylemediğini açıkladı ama keşke Katar Emirinin bunları söylediğini vurgulasaydınız. Çünkü biz artık fiili olarak Yemen’e ve İran’a karşı savaş gibi bir savaş için silah anlaşmalarına para harcanmasını istemiyoruz. Eğer savaş istiyorsanız gidin İsrail ile savaşın. Neden birbirinizle savaşıyorsunuz ve birbirinizi yok ediyorsunuz?
Arabistan’ın Katar’a olan bu tepkisinin asıl nedeni, Katar’ın İran ile ilişkilerini güçlendirmek istemesidir ve Suudilere göre, İran ile herhangi bir yakınlıkta bulunmak yasaktır.
Eğer siz, biz İran’la savaş istemiyoruz ve biz İran ile müzakere içerisinde olmak istiyoruz derseniz, medya saldırılarına, hakaretlere ve… maruz kalırsınız."
İran’ın yüksek savunma gücüne değinen Atvan, "Arabistan ve müttefikleri, ‘Biz İran’la savaşmalıyız’ diyorlar. Ne için savaş? Acaba sizin İran ile savaşacak gücünüz var mı? Neden gerginlik çıkarma peşindesiniz? Suriye ve Yemen’de İran’ı yenemediniz. Bana göre Katar’ın önünde üç seçenek var. İlk seçenek, İran ile bütün ilişkilerini kesmesi ya da mesela Hamas ve İhvanı-ı Müslimin ile ilişkilerini kesmesi. Çünkü Arabistan ve müttefiklerine göre onlar teröristler. Riyad’da ve Riyad dışında cereyan eden bütün olayların amacı, Direniş kültürünü yok etmektir. Onlara göre, bir kimsenin İsrail karşısında direniş göstermesi yasaktır." ifadelerini kullandı.
Suudi Arabistan'ın İsrail'in müttefiği olduğunu belirten Atvan, "İsrail onların dostu ve müttefiki oldu ve onlar, Riyad’da Trump’ın gözetimi altında oluşturulan Arap Koalisyonu başarılı olduğu takdirde, İsrail bizim yanımızda İran ile savaşacaktır diyorlar. Onlara göre İsrail artık düşman olmamakla birlikte bölgenin temel bir bölümünü oluşturmaktadır ve İsrail’i de Arap Birliğine dahil etmeleri uzak bir ihtimal değildir ve gerçek budur. Suudi Veliahtı Muhammed Bin Salman Washington’a ziyaretinde, Trump’a 200 milyar dolar fidye sözü verdi. Katar da bu konuda masum değil ve Katar da Suriye’de milyar dolarlarca para ve binlerce ton silah kullandı ve Nusra Cephesini destekledi. Nusra Cephesi lideri Muhammed El-Culani, iki defa El-Cezire kanalına geldi. Libya’ya kim müdahale etti ve kim Libya’ya uçak, silah ve kuvvetini gönderdi? Evet o, Katar’dı.
Katar’ın önündeki seçenekler nelerdir sorusu gündeme gelmektedir? Acaba Katar, İhvan-ı Müslimin’i, Hamas’ı ve Halid Meşal’i Katar’dan çıkaracak mı? Acaba Suriye’de müttefikleriyle bütün ilişkilerini tamamen kesecek mi? Acaba Trump’a fidye verecek mi? Bunlar önemli sorulardır. Katar hangi seçeneği tercih edecek? Ve eğer kabul etmezse ne olacak?"
Atvan, Amerikalı bir yetkilinin birkaç ay önce ‘Katar yoldan çıktı’ şeklinde dile getirdiği sözleri anımsatarak, şu uyarıda bulundu: "Bir plan mevcut ve ben bölgede bir savaş yaşanmasından endişe duyuyorum. Bazı belirtiler var. Acaba biz Katar’ın bölge karşısındaki duruşunda bir değişikliğe şahit olacak mıyız? Sabırlı olmalı ve görmeliyiz." (Tesnim)