"ABD rejimi, Blackwater gibi özel savaş şirketleriyle bölgedeki varlığını sürdürüyor"
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Çinli Phoenix televizyonuna verdiği röportajda Suriye petrolü, ABD'nin varlığı ve Blacwater gibi özel savaş şirketleriyle ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Suriye lideri Beşar Esad, Fırat'ın doğusundaki petrolün ABD tarafından çalınarak Türkiye'ye satıldığını açıkladı. Esad, "Türk rejimi, önce Nusra, sonra IŞİD ve bugün de ABD ile bölgenin petrolünün satışı konusunda doğrudan bir rol oynuyor" ifadelerini kullandı.
ABD'nin 'Fırat'ın doğusundaki petrol kuyularının korunacağı' açıklaması kendisine hatırlatılan ve söz konusu kuyularla ilgili "Ele geçirdikleri petrolü ne yapacaklar?" sorusunu yanıtlayan Esad, söz konusu petrolün ABD tarafından çalınarak Türkiye'ye satıldığını açıkladı.
Esad'ın konuyla ilgili açıklaması şu şekilde:
"Amerikalılardan da önce, IŞİD gelip bölgeyi ele geçirmeden -daha doğrusu bölgedeki kuvvetler IŞİD'le birleşmeden- önce söz konusu petrol kuyuları Nusra Cephesi tarafından kullanılıyordu. Petrolü çalıp doğrudan Türkiye üzerinden sattılar. Şimdi de ABD bölgedeki petrolü çalıp Türkiye'ye satıyor. Türkiye petrol satışında suç ortağı, sürece ilişkin bir sorunu yok ve hazır. Türk rejimi, önce Nusra, sonra IŞİD ve bugün de ABD ile bölgenin petrolünün satışı konusunda doğrudan bir rol oynuyor."
Esad, savaşın başında petrol gelirlerinin neredeyse sıfıra düştüğünü, son iki yıldaysa bazı kuyuları geri aldıklarını belirterek, “Fakat bunun Suriye ekonomisi üzerindeki olumlu etkisi sınırlı çünkü kuyuların büyük kısmı ya terör örgütlerinin ya da yasadışı veya Amerikan komutası altında çalışan grupların kontrolünde” ifadelerini kullandı.
ABD'nin ASKERİ VARLIĞI VE BLACKWATER
ABD'nin Suriye'den asker çekme ve Suriye'de mevcut askeri gücü üzerine de açıklamalarda bulunan Esad, gerçek rakamın tam olarak bilinemeyeceği, çünkü bölgede asker dışında ABD için çalışan özel savaş şirketlerinin de bulunduğunu belirtti:
"ABD siyasetinde komik olan şey, açıkladıkları rakamların 'yüzlerce' ile 'binlerce' arasında olması. 'Binlerce' dediklerinde amaç, özellikle silah şirketleri gibi savaş yanlısı lobiyi mutlu etmek. 'Yüzlerce' dediklerinde ise, bölgede 'Yalnızca birkaç yüz asker bulunduğunu' söyleyerek savaş karşıtı insanlara sesleniyorlar. Gerçek olan şey ise iki tanımın da yanlış olduğudur. Çünkü kastettikleri şey yalnızca ABD askerleri, ABD için savaşan herkes değil. ABD rejimi, Blackwater gibi özel savaş şirketleriyle bölgedeki varlığını sürdürüyor. Bu yüzden, eğer Suriye'de yalnızca birkaç yüz ABD askeri kalmış olsa bile bu tür şirketler için çalışan ve Suriye'de savaşan binlerce, belki de onbinlerce sivil bulunuyor. Bu yüzden gerçek rakamı bilmek zor, ancak kesinlikle binlercesi bulunuyor."
KÜRTLERLE DİYALOG VURGUSU
“Peki Suriye hükümeti, Fırat’ın doğusunda bulunan petrol kuyularındaki Amerikan varlığını nasıl ele alacak?” sorusuna Esad, şu ifadeleri kullandı:
“Öncelikle Amerikalılar teröristlere güveniyor. Teröristlere saldırılmalı; bu, Suriye’deki bizler için bir öncelik. Teröristleri vurmak, bir şekilde Amerikan varlığını zayıflatıyor. Daha sonraki bir aşamadaysa, Amerikan komutası altında hareket eden Suriyeli gruplar var ve bu gruplar öyle ya da böyle, özellikle de diyalog yoluyla, vatanlarını kucaklamanın ve Suriye devletinin tüm topraklarını özgürleştirme yönündeki çabalarına katılmanın Suriye’deki herkesin çıkarına olacağına ikna edilmeli. Bu noktaya gelindiğinde, Amerikan varlığının doğal olarak bir geleceği kalmayacaktır.”
Esad, ABD’nin Suriye’de kaldığı bir senaryo içinse Irak örneğini göstererek halkın direneceğini söyledi; “Bedeli onlar ödeyecektir. Amerikalılar nihayetinde gidecek” dedi. (Kaynaklar: Sputnik/Duvar/Ajanslar)