Avrupa’nın Saddam rejimine kimyasal silah tedarik etme konusunda karnesi kirli
Zaman aşımı, kimyasal silahların kullanılmasından kaynaklanan insanlık ve savaş suçlarının aklanmasına yol açmaz.
İran’ın Cenevre’deki uluslararası kurum ve kuruluşlarda daimi temsilcisi İsmail Bekai Hamane, BM silahsızlanma konferansının oturumunda yaptığı konuşmada, İran İslam Cumhuriyeti Almanya’nın Saddam rejimini kimyasal silahlarla donatması ile ilgili meselenin daimi takipçisi olacağını belirterek, zaman aşımı kimyasal silahlarla işlenen beşeriyet karşıtı cinayetleri ve savaş suçlarını aklayamayacağını vurguladı.
Bekai Hamane, Almanya’nın Saddam rejimini kimyasal silahlarla donattığını hatırlatarak, bu konuda Almanya yönetimi sorumlu olduğunu, Irak’ın eski diktatörü Saddam’ın kimyasal silahlarla donatılmasında yer alan tüm özel ve tüzel kişilerin bu diktatörün savaş suçlarına ortak olduklarını, bu konu zaman aşımına uğramayacağını belirtti.
Almanya temsilcisinin bu konunun kırk yıl öncesine ait olduğu ve İran tarafından gündeme getirilmesi haksız olduğu yönündeki sözlerini kınayan Bekai Hamane şöyle dedi:
İran İslam Cumhuriyeti hiç bir zaman açık bir zulmü gündeme getirmek ve takipçisi olmaktan el çekmeyecektir. İran Almanya yönetiminden bu ülkenin resmi makamlarının illegal bir şekilde Saddam rejimine kimyasal madde vermeleri ile ilgili araştırmalarının sonuçlarını kamuoyu ile paylaşmasını beklemektedir.
İran temsilcisi Bekai Hamane ayrıca, Almanya temsilcisinin İran’ı Kuzey Kore ile birlikte nükleer silahların yayılması yönünde bir tehdit şeklinde gösterme çabasını da sert bir dille eleştirerek şöyle ekledi:
Nükleer silahların yayılmasını men eden anlaşmanın 1,2 ve 6. maddelerini sürekli ihlal eden ve yarım asırı aşkın bir süre Amerika’nın en modern nükleer silahlarına ev sahipliği yapan Almanya gibi bir ülke hiç bir türlü nükleer silahı olmayan ve NPT anlaşmasına tam uyan bir ülkeyi nükleer silahların yayılması konusunda kaygı uyandıran bir ülke niteleyemez.
Bilindiği gibi cani Saddam rejimi İran’a karşı dayatma savaşı sırasında Almanya başta olmak üzere Batılı ülkelerin tedarik ettiği kimyasal silahlarla 13 bin İranlılar’ın bu silahların kullanılmasından dolayı şehit olması ve 100’den fazla vatandaşın da yaralanmasına yol açtı.
Almanya basını bile, İran ile Irak savaşı boyunca Hambürg’de yer alan bir firmanın Bağdat’a askeri araç ve hardal gazı üreterek, sattığını bildirdi.
Almanya’nın BM temsilcisi geçen Perşembe günü yaptığı konuşmada, İran İslam Cumhuriyeti’ni nükleer silahların yayılması alanında kaygı uyandıran bir ülke niteleyerek, Tahran yönetiminin Kapsamlı Ortak Eylem Planı KOEP anlaşması ile ilgili uygulamalarını eleştirirken Tahran tarafından Saddam rejimine kimyasal silah tedariki yapılmasına ilişkin açıklamalarının 40 yıl öncesine ait olduğu için geçerli olmadığını ilginç bir şekilde dile getirdi.
Ancak, zaman aşımı sorumlulukların inkar edilmesine yol açamaz.
Kuşkusuz, Irak’ın eski diktatör rejimini kimyasal silahlarla donatılan özel ve tüzel şahıslar, Saddam’ın işlediği savaş suçlarına ortaklar.
İran İslam Cumhuriyeti her daim, bölgenin nükleer silahlar dahil her türlü kitle imha silahlarından temizlenmesine vurgu yapmış ve bu bağlamda uluslararası örgütler ve konferanslarda aktif şekilde faaliyet yürütmüştür.
İran’ın BM’nin 68. Genel Kurul Toplantısı’nda dünyanın nükleer silahlardan arındırılması ve nükleer silahsız bir dünyaya doğru hareket edilmesine ilişkin sunduğu öneri de, Tahran’ın dünyada kitle imha silahlarının imhası için ciddi irade ve kararlılığını gösteren bariz bir örnektir.
Ancak Almanya gibi kitle imha silahlarıyla imhası için çaba gösterdiklerini iddia eden ülkeler, bugüne kadar neden böyle bir hedefin gerçekleşmediği hakkında izahat yapmaları gerekiyor. (Ajanslar)