‘Arapların Şam’la normalleşmesi Suriye’deki ABD varlığına tehdit’
"ABD’nin müttefiki Suriye Demokratik Güçleri’ni (SDG) Esad’la bir anlaşma yapmaya zorlayabilir ve esasen büyük bir toprak parçasını en azından yasal olarak rejime geri vermek zorunda kalabilir."
Suriye’nin Arap dünyasıyla bağlarını yeniden inşa edebilmesi ve Suriye krizine çözüm arayışları kapsamında bölge devleti ve Arap ülkeleri arasında diplomasi trafiği sürüyor. Bazı üyelerin itirazına rağmen 19 Mayıs’ta Suudi Arabistan’da yapılacak Arap Birliği toplantısında Suriye’nin birliğe dönmesi kuvvetli bir olasılık.
Suriye’deki aktörlerden ABD’nin, Şam’ın normalleştirilmesine karşı çıktığı biliniyor. ABD Dışişleri Sözcü Yardımcısı Vedant Patel, Suriye’nin Arap Birliği’ne dönüşü için “siyasi çözüm” şartını ileri sürdüğü bir açıklama yaptı. Patel, “Altta yatan ihtilafın siyasi çözümüne yönelik gerçek bir ilerleme olmadan Esad'la ilişkileri normalleştirmeyeceğiz. Bu noktayı ortaklarımızla birlikte kamuya açık ve özel olarak netleştirmeye devam ediyoruz. Suriye rejimi ile ilişki kuran bölgesel ortaklarımıza, Suriyeliler için insani ve güvenlik durumunu iyileştirmeye yönelik atılacak herhangi bir güvenilir adımın, herhangi bir angajmanda ön planda ve merkezde olması gerektiğini vurguladık” dedi.
Bu kapsamda Suriye’nin normalleşmesine dönük girişimler Washington’da yakından takip edilirken düşünce merkezleri ve analistler böyle bir adımın doğuracağı muhtemel senaryoları tartışıyor. Washington Enstitüsü de Arap ülkelerinin Suriye ile normalleşmesinin ABD açısından ne gibi sonuçlar doğurabileceğini masaya yatırdı. Enstitü’nün kıdemli araştırmacılarından ve ABD Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu İşleri Ofisi’nde (2020-2021) kıdemli danışmanlık ve Ulusal Güvenlik Konseyi Ortadoğu İşleri Müdürlüğünde Suriye Direktörü (2019) olarak görev yapmış olan Andrew Tabler, normalleşmenin devam etmesi durumunda Suriye’deki Amerikan varlığının tehlikeye gireceğine dikkat çekti.
Esad’la angajman kurmanın korkunç bir sicili olduğunu ileri süren Tabler, Arap devletlerinin neden hala bunun peşinde koştuğunun ve Şam’dan ne talep ettiğinin belirsiz olduğu görüşünde. Tabler, normalleşme çabalarının ABD’nin Suriye’deki askeri varlığı üzerindeki olası etkileriyle ilgili şunları söyledi: “Amerikan askerleri, Irak hükümetinin 51. Madde kapsamında meşru müdafaa talebi üzerine yasal olarak Suriye’ye konuşlanmış durumda ve IŞİD’e karşı mücadelenin bir parçası olarak kalmalarına izin veriliyor. Ancak Rusya, İran ve Şam ABD askerlerinin çekilmesini istiyor. Irak ve Arap Birliği’nin geri kalanı Esad ile ilişkilerini resmen normalleştirmeye karar verirse, Amerikan varlığına karşı bölgesel baskı çok da uzak olmayan bir gelecekte önemli ölçüde artabilir. Diğer şeylerin yanı sıra, bu sonuç ABD’nin müttefiki Suriye Demokratik Güçleri’ni (SDG) Esad’la bir anlaşma yapmaya zorlayabilir ve esasen büyük bir toprak parçasını en azından yasal olarak rejime geri vermek zorunda kalabilir. Bu aynı zamanda muhtemelen IŞİD’e de yeni bir hayat öpücü olacak, zira örgütün Suriye’de cihat ilanına yol açan koşulların hiçbiri henüz değişmedi.”(Harici)