Yemen cephesinin Gazze savaşındaki caydırıcılık denklemine etkisi
Yemen Halk Hükümeti her ne kadar bölgesel denklemlerde etkili bir ağırlık olarak görülse de Aksa Tufanı sonrası rolü artmış ve gerici Arap rejimlerinin acizliğini her zamankinden daha fazla ortaya koymuştur.
Ensarullah hareketinin lideri Abdülmelik el-Husi'nin Siyonistlerin Filistinlilere yönelik her türlü saldırganlığını reddettiklerini açıklamasından bu yana Aksa Tufanı operasyonu denkleminde önemli bir unsur haline geldiler. Özellikle Kızıldeniz ve Bab'ul Mendeb Boğazı'ndaki bir dizi operasyon sayesinde Yemen silahlı kuvvetleri önemli bir oyuncu haline geldi.
Bu operasyonlar bir tarafta Siyonist rejimi, diğer tarafta ABD'yi derinden etkilemiş, ABD için bir güvenlik sorunu haline gelmiş ve Washington'u zor seçeneklerle karşı karşıya bırakmıştır.
Economist dergisinin haberine göre aralarında CMA CGM, Hapag-Lloyd, Maersk ve MSC'nin de bulunduğu dünyanın büyük dört denizcilik şirketi, saldırıların ardından Kızıldeniz bölgesindeki hizmetlerini durdurdu.
Bu dergi, söz konusu şirketlerin deniz taşımacılığının yaklaşık yüzde 53'üne sahip olduğuna dikkat çekerek, dünya ticaretinin toplam hacminin yaklaşık yüzde 12'sinin de Bab'ul Mendeb Boğazı'ndan geçtiğini belirtti.
Yemen, stratejik konumunu uluslararası dengelerde bir güç aracı olarak kullanmayı başardı. Ayrıca kendini mevcut denklemlerin önemli bir parçası olarak gösterip, soykırım tehdidi altındaki Filistin halkının destekçisi olduğunu kanıtlıyor. Bu operasyonlar bu alanda etkili bir önlem haline gelerek bölgesel denklemlerde değişikliklere yol açtı, Amerika ve Siyonist rejime karşı güçlü bir baskı aracı haline geldi.
7 Ekim olaylarının ardından Siyonist rejim, ABD'yi Gazze Şeridi'ne karşı acımasız bir savaşa soktu ve bu savaşın uluslararası alanda yer almasını ve Amerikan askeri desteğini Filistin halkını öldürmek için kullanmayı başardı. Ancak Yemen Halk Hükümeti'nin bu eylemi, bu savaşın İsrail ve ABD açısından maliyetini artırdı ve onları büyük bir krizin içine soktu. Bu durum Bab'ul Mendeb Boğazı'nın dünya ticaretindeki stratejik önemini ortaya koymaktadır.
Böylece Yemen, bölgesel ve uluslararası arenada jeopolitik denklemlerde etkili bir ülke haline geldi ve bölgesel çatışmaların çözümünde kendisini merkez ülke olarak sunmuştur.
Yemen hükümeti her ne kadar bölgenin siyasi ve askeri denklemlerinde etkili bir hükümet olarak anılsa da Aksa Tufanı operasyonu sonrasında bu ülkenin rolü daha da arttı ve bu mesele gerici Arap rejimlerinin zayıflığını eskisinden daha fazla açığa çıkardı.(Ajanslar)